ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / KÜLTÜR ve MEDENİYET
Okunma Sayısı: 2098
Yazar: Ali Nur Kutlu
HASTA AVRUPA (Avrupa hep hastaydı)

HASTA AVRUPA (Avrupa hep hastaydı)Hep hastaydı zaten Avrupa. Sadece yoğun antibiyotiklerle ayakta duruyordu ve sağlıklıymış gibi rol yapıyordu.

Hastalığının komplikasyonlarını yıllarca dünya ağır bedellerle ödedi. Afrika'nın, Asya'nın, Amerika'nın, Ortadoğu'nun her yanında bu hasta ruhlu Avrupalıların sömürgeleştirme, köleleştirme, soykırım ve katliam izlerini görürsünüz.

Avrupa'nın kuruluş felsefesinde ve hayatta kalma biçiminde ötekine yaşam hakkı yoktur. Ya zorla kendine benzetir ya yok eder.

15. Yüzyıl'dan itibaren Avrupa ülkelerinin işgal ettiği, hangi ülkeye bakarsanız bakın; ağır bir soykırım, katliam ve nice dehşet hikayeleri vardır. İspanyolların Güney Amerika'da, Belçika ve Fransızların Doğu ve Kuzey Afrika'da, Almanların Güney Afrika'da Hollandalıların, İtalyanların, Portekizlerin dünyanın çeşitli yerlerinde yaptıkları insanlık dışı uygulamaları anlatmaya ansiklopediler yetmez. İngilizlerin dünyada yaptıklarını ayrı bir ansiklopedi yapmak lazım. Dünyada bu denli tahrip yaratan başka bir millet Moğollar olmuştur sanırım. Batının tarihi sömürgeleştirilmiş ve köleleştirilmiş mazlumların kanlarıyla yazılmıştır.

Avrupa insanlık tarihine ne kattı? Bu soruyu yıllardır düşünürüm. Şimdi onlara ve içimizdeki hasta Avrupalılara sorarsanız elli tane buluş sayarlar, yok elektrik, yok uçak, yok araba falan. Doğru insanlığa bunları kazandırdı ama ne kaybettirdi?

Modernizm bile tek başına dünyaya yapılmış en büyük kötülüktür. Tüm dünyadaki yaşam döngüsünü ve dengesini bozan, doğayı katleden ve diğer tüm canlıların hayatlarını perişan eden hastalıklı bir düşünceyi virüs gibi yaydılar her tarafa.

Her şeye hakim olmak, her şeyi kontrol etmek, her şeyi kendi emrine alma fikri insanlık tarihindeki en dramatik olayların yaşanmasına neden oluyor. Daha çok kazanmak, daha çok zengin olmak, daha çok kar etmek ta ki zenginlikten kuduruncaya kadar kazanmak... Yaşarken ölüyor insanoğlu, yaşarken mutsuz ve tatminsiz bir makineye dönüştü çünkü. Mutluluğu ölümde arayacak kadar zavallı hale geldi türümüz. Modernizmin dünyada yarattığı tahribat üzerine yüzlerce kitap yazıldı. Şimdi post-modernizm fikriyle tahribatı durdurmaya çalışıyorlar ama nafile virüs geri dönülmez halde bedene yayılmış durumda.

Avrupalılar kalkmışlar bize çevreci, insancıl, barışçıl, hoşgörülü numaraları yapıyorlar. Bunların hepsi sahte ve ucuz boya gibi en küçük bir yağmurda yüzlerinden akıyor. Ruanda'da Fransız ve Belçikalılar yüzünden ölen insan sayısı 1 milyona yakındı. Öyle geçen yüz yıl değil, sadece 20 sene öncesinde yaptılar bu katliamı. Mısır'da Sisi'ye darbe yaptırdıklarında ve binlerce kişinin ölümüne neden olduklarında hepsinin yüzündeki demokrat boyası akmış, altından o vahşi gerçek yüzleri çıkmıştı.

Çok kültürlü ve etnisiteli yaşam üzerine İngilizlerin, Fransızların, Almanların yüzlerce havalı kitabını bulursunuz. Ama gidin o ülkelerde yaşayanlara bir sorun. Gizli faşizm, derin ayrımcılık düşüncesi, ötekileştirme güdüsü Avrupa'nın her yanında azıcık yüzeyi kazdığınızda fışkıracak yeraltı suyu gibi duruyor. Nitekim Bosna savaşı çıktığında derilerinin altında var olan Müslüman düşmanlığını katliamlara göz yumarken anlamıştık.

Biraz ekonomik kriz yaşadıklarında ve çıkarları tehlike girdiğinde içlerinde var olan vahşi, faşist, yok edici ruh anında ortaya çıkar. İşte son ekonomik krizin tetiklediği faşist ruhlar Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ortaya çıktı. Öyle sağcı, sosyalist falan değil bunlar. Bildiğiniz faşist ruhlu insanlar. Biri sağda diğer solda duruyor sadece. Siz şimdi izleyin bu faşist ruhlarının ortaya çıkmasına uyduracakları bahaneleri.

Avrupa ruh hastasıdır. Her zaman hastaydı. Osmanlı'ya 'hasta adam' dediklerinde de ruh hasasıydı hepsi. Osmanlı, hiç olmasa yaşlılıktan, organ yetmezliğinden etrafına zarar vermeden öldü.* Avrupa'nın ruhu hasta ve etrafındaki tüm canlılara zarar verip, çıldırarak ölüyor.

Avrupa gerçekten ne kattı insanlığa bir daha düşünün derim.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

*Bu cümleyi Ali Nur Bey yeniden düşünmeli. (Doğruluş)

Yazar: Ali Nur Kutlu
01-06-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
HASTA AVRUPA (Avrupa hep hastaydı)
Online Kişi: 12
Bu Gün: 124 || Bu Ay: 9.786 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.174 || Toplam Tıklanma: 52.173.329