Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar | Okunma Sayısı: 2125 |
Tarihe Diz Çöktüren Kahramanlar
Düşmanı rüyada değil, namlunun ucundan gören kahramanlar, Çanakkale’yi geçemeyenlerin uşağı PKK karşısında tarihi yeniden yazıyorlar. Eski dünya, yeni dünya nerdeyse bütün akvam-ı beşer, 1915’te ufacık bir karaya yüklendikleri gibi yeniden yükleniyorlar.
İçten yükleniyorlar, dıştan yükleniyorlar…
Kültürleriyle yükleniyorlar, ekonomileriyle yükleniyorlar…
Diplomatlarıyla, askerleriyle, silahlarıyla teknolojileriyle yükleniyorlar…
Her türlü ve her cepheden yüklenmeleri karşısında bu millet çelik gibi bir irade ile karşı koyuyor… Çelik iradenin sinir uçlarında, Polis Özel Harekatçı kahramanlar, Jandarma Özel Harekatçı yiğitler, vatanın sulh-u selamet için gecelerini gündüzlerine katıp PKK teröristlerini yok ediyorlar.
Yemen’de, Galiçya’da, Çanakkale’de ve Millî Mücadelede cephelerde ve meydanlarda süren savaş, şimdi kalleşler tarafından kendi sokaklarımızda, kendi mahallelerimizde kalleşçe kurulan tuzaklarla sürüyor. Er meydanında erkekçe savaşamayanlar, içimizde yaşayarak bizimle savaşmaya çalışıyorlar. Hukuku, ahlakı olmayan kalleşçe bir savaştır bu… Örgütler üzerinden yapılan savaşta, üst aklı oluşturan emperyalist devletler, örgüt savaşı ile kendilerini koruyarak savaşıyorlar.
Tıpkı Yemen’de, Galiçya’da, Çanakkale’de olduğu gibi, bu toprağın çocukları, gene bu toprakları kanlarıyla suluyorlar. Bayrağı daha çok bayrak yapmak için o bayrağa daha çok kan veriyorlar ve anlamsız toprağa daha da anlam katarak bu toprakları daha da vatanlaştırıyorlar. 1922’den beri tavsayan vatan ve bayrak aşkını yeniden diriltmek için ömürlerinin baharlarında “bir hilal uğruna” ve “bir gül bahçesine girercesine, toprağın kara bağrına” giriyorlar.
Ve artık hiç birisi “meçhul asker” değil bu kahraman yiğitlerin… Her biri yüreğimizin taa ortasına kazınmış isimleri, yüzleri ve hatıralarıyla içimizde… Onlarla nefes alıp veriyoruz, onlarla hüzünleniyor, onlarla seviniyoruz… 24 saatimiz onlarla ve onlara dualarla dolu…
Onlar dedelerinin Çanakkale’ye gidişleri gibi gittiler Sur’a, Cizre’ye, Nusaybin’e, İdil’e, Yüksekova’ya… “Gidersek… Orada ölürsek…” demeden, “Vatan için ölmek varsa ölürüz” diyerek gittiler…
Şimdi sokak sokak, ev ev terörist temizleyen kahramanlar!..
Namluya mermi yerine yüreklerini sürenler!...
Dillerde tekbir, gönüllerde imanla Azrail’i dost bilenler!...
Sıktığınız her mermi, attığınız her bomba bu milletin yüreğini ferahlatıyor… Sizler serdengeçtiliğinizle bu milletin başını dik hale getiriyorsunuz.
Tıpkı 1071’de olduğu gibi; 1453’te olduğu gibi, 1915’te ve 1922’de olduğu gibi, tarihe kafa tutuyor ve akışını değiştiriyorsunuz…
Her biriniz Alparslan’ın, Selahaddin Eyyûbî’nin, Fatih’in bir neferi, (kusura bakma hoca. "Doğruluş") gibisiniz…
Ey tarihe diz çöktüren kahramanlar!..
Bu vatan size minnettardır!..
Gazileriyle şehitleriyle tarih sizi altın harflerle yazacaktır.
Her birinizi tertemiz alınlarınızdan öpüyor, Allah’a ve vatana emanet ediyoruz.
Yazar: Namık Açıkgöz |
26-03-16 |
||
E mail: gazetevahdet.com | Tweet | ||