ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2372
Yazar: Nedret Ersanel
Kadir gecesi dünyaya verilen Ayasofya mesajı...

AB’nin seçimi: Ya Pandora’nın Kutusu ya Anadolu!Ayasofya'nın Müslümanlar için ne ifade ettiği ve hangi temennileri beslediği bilinmeyen bir durum değil.

Ancak ayın ikisinde Ayasofya'da okunan sabah ezanı farklı. Kadir gecesinin sabahında Ayasofya'da 85 yıl sonra okunan Ezan-ı Şerif, “küresel bir şerefe”den okundu ve aynı ölçekte “duyuldu”...

Öncül zamanlama, “İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan terör saldırısı İslam dinine açılmış bir savaştır” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e aittir...

'ÇAĞRI' MI MESAJ MI?..

Ayasofya'dan 85 yıl sonra yapılan “davet” önce bölgeyedir! 'Çağrı' kısmı burası. Güçlü mesaj kısmının muhatabı ise Batı dünyasıdır...

Herhalde aksi düşünülemez; Ayasofya'daki sabah ezanı Ankara'nın onayı/talimatı ile okundu.

En kısa nasıl ifade edebiliriz; Cumhurbaşkanı'nın gönderdiği bu mesajın arka planı, Bizans'ın Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmesinden bu tarafa en yakıcı göndermelerden biriydi. Özel olarak Avrupa'nın bu mesajı zorlanmadan aldığını söyleyebiliriz.

Zaten Yunanistan-beklenildiği üzere-rahatsızlığını Ankara'ya hemen iletti.

Beklenen yanıtı da Dışişleri Bakanlığı'ndan aynı hızla aldı; “Yunanistan'ın diplomatik girişimi kabul edilemez. Üslup ve açıklamalarında akl-ı selime davet ediyoruz”...

Yerli muhalifler açısından durumun anlaşılması beklenmediğinden, “terör olayları ile ilgili gündemi değiştirmek için” iftirasından öte boyuta boylarının yetişmesi zaten sürpriz olurdu..

Ankara'nın “statükoyu restore eden” hamlesinin çapı hiç fark edilmedi...

Hoş, Avrupa ülkeleri veya basın organları içinde Ankara'nın bu adımını 'provokasyon' olarak değerlendiren akıllar da kuruldu.

Fakat teslim etmek gerekir ki, Ayasofya'dan duyulan ezanın taşıdığı mesaj Avrupa'nın kimi merkezlerinden eksiksiz kavrandı!

Çünkü Ankara, bu konuda Batı'nın hangi damarına basılması gerektiği konusundaki bilgiye önceden sahipti.

O analiz, “Sofya Bilgeliği'nin tüm bölgeyi kapsadığı, hatta Güneydoğu ve Gezi gibi netameli konularla bağlantılı olduğuydu. ('As Turkey turns from the West, Istanbul's most iconic building is claimed for İslam', 03/06/2015, Newsweek.)

Tabii ki de Türkiye'de az-çok kafası çalışan herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gönderdiği mesajı doğallıkla tercüme etti ve Kadir Gecesi'nin seçilmesinin nedenini aynı refleksle kavradı.

BİN AYDAN DAHA HAYIRLI!

Bu aynı zamanda o gecenin “gücünü” de tarif eder...

İç politika çözümlemelerini kalın okumalarla yapma eğilimindeyseniz, Ayasofya çıkışını Ramazan ve bayram mesajları olarak alıp, kabul edebilirsiniz..

Ama iç-dış siyaseti ince görmeyi sevenlerdenseniz, “silsileyi” takip edeceksiniz...

Erdoğan'ın yaklaşık 3 milyon Suriyeli mülteciye vatandaşlık hakkı vereceğini söylemesi, eş zamanlı, eş anlamlı açıklamalardan bir diğeridir.

Yine aynı hafta içinde hem bizim hem de dünyanın merakla izleyip, tartıştığı Mısır'la ilişkiler konusu.. Kahire-Ankara ilişkilerinin normalleşmesi üzerine bundan sonrasına ait beklentilerin de itirazların da yükselmesi zincirin bir başka halkasıdır. Şu dahil; Rusya ve İsrail'de kullanılan uzlaşı yollarından “başkası” inşa edilecek Mısır için. Bu “bölünmüş bir yol” olabilir. Malum, bölünmüş yollar daha güvenli!

Suudi Arabistan'ın bölgedeki İran yükselişiyle birlikte, Türkiye-Mısır ilişkilerinin olası zemini tahkim etmeye çalıştığı zaten sır değil.

Kuşkusuz, son gelişmeler ışığında Ayasofya'daki sabah ezanının, Türkiye imajının coğrafyaya anımsatılması, bir tür “marka pekiştirmesi” gibi alt/tali hedefleri vardır. Hatta kim bilir, bazı dış politika adımlarına bağlı iç tartışmalara da ikaz işareti sayılabilir.

Geçtiğimiz pazartesi günü Ankara'dan Moskova'ya yapılan teklif de bu listeye üst sıralardan eklenebilir; Türkiye'nin Suriye'de DAEŞ'e karşı Rusya ile birlikte mücadele etme önerisi elbette anlamlıdır...

DAEŞ'le mücadelede Rusya ile işbirliği hem elle tutulur sonuçlar üretebilir hem bölgede Türkiye'yi rahatsız eden diğer potansiyelleri düşürebilir.

Eh, şu soruyu da akıllara getirecektir; “DAEŞ'e karşı beraber mücadele ettiğiniz diğer ortağınızın” suyu mu çıktı? Şükür cevabımız var; zaten cıvıktı.

NAMAZDA GÖZÜ OLMAYANIN…

Ters açıları unutmamamız gereği Rusya ve İsrail uzlaşılarıyla bir kez daha belirgin hale geldi.. Ama şu sıralar “ürkek” ifadelerle dillendirilen nedenlerden değil.

Rusya, ABD veya bir başkası Türkiye olmadan Suriye'de-hatta Irak veya bölgede-DAEŞ'le ya da bir başka terörist örgütle baş edemezler. Bu gerçek onları delirtiyor ama yapacak bir şey yok.

Keşke Türkiye'deki kimi kesimler de bu gerçeğin farkında olsa. Çünkü Washington'un, Türk-Rus yakınlaşmasına sessiz kalıp, Türk-İsrail uzlaşısına sevinç çığlıkları atmasını daha iyi anlarlardı. Çünkü ikisi eş mutluluk yarattı! (Esasen bu konuyu, “oyun kurucu-oyun bozucu” formülasyonları altında çok paylaştık burada.)

Bakalım Ayasofya ezanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı Varşova'daki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nden duyulacak mı?

Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olduğuna ilk kez şahit olabiliriz...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Nedret Ersanel
09-07-16
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Kadir gecesi dünyaya verilen Ayasofya mesajı...
Online Kişi: 12
Bu Gün: 166 || Bu Ay: 7.677 || Toplam Ziyaretçi: 2.239.985 || Toplam Tıklanma: 52.349.701