ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 4875
Yazar: R. Sercan Somuncu
BİR SON DEVİR OSMANLI ULEMÂSI: BABANZÂDE AHMED NAİM.

Babanzade'yi konuştuk!

Hüseyin Hansu ile Babanzade Ahmed Naim üzerine konuştuk..

Daha önce yaptığımız Babanzade Ahmet Naim haberinden sonra, Ahmet Naim üzerine araştırma yapan ve bunun sonucunda Babanzade Ahmet Naim adlı kitabı yayımlanan Hüseyin Hansu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Hocam öncelikle söyleşi için teşekkür ederiz.

Böyle bir zat-ı muhteremi tanıtmama vesile olduğunuz için esas ben size teşekkür ederim.

İlk olarak sizi tanımayanlar için bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1967 Bingöl doğumluyum. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Akademik hayata Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde başladım. Bir süre Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde çalıştım. Halen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışıyorum. Ahmet Naim’den başka Mu’tezile ve Hadis, Mütevatir Haber adında yayımlanmış iki kitabım vardır.

Sizin Kaynak Yayınları'ndan çıkmış Babanzade Ahmet Naim adlı eseriniz var. Neden Ahmet Naim'i araştırma gereği duydunuz? Sizi o'na iten sebep neydi?

Hadis alanında yüksek lisans yaparken tez konusu olarak bir hadisçinin hayatını, hadis ilmine olan ilgisinin nasıl başladığını ve yaşadığı dönemdeki hadis tedrisatının durumunu çalışmaya karar verdim. Bir hadisin sıhhati büyük ölçüde onu rivayet eden ravinin güvenilirliğine bağlı olduğu için hadis tarihinde biyografi çalışmaları önemli bir yer tutar. Ben de biraz da bu geleneğe uygun olarak, İslami ilimlerin eğitim kurumlarında yasaklandığı bir dönem olan Cumhuriyet’in ilk yıllarında Buhari’nin el-Camius-Sahih’ini Türkçe ye ilk defa tercüme eden bu şahsın hayatını ve hadise ilgisini merak ettim ve bunu tez konusu olarak seçtim.

Doğrusunu söylemek gerekirse çalışmamın başında onun felsefe çalışmalarından haberim yoktu. Ahmet Naim’i medrese kökenli bir âlim olarak düşünmüştüm. Ancak araştırmaya başlayınca düşündüğümden çok farlı bir kişilikle karşılaştım. Öyle ki tezi savunduktan sonra da konuyla ilgili bilgi toplama ihtiyacı duydum. Büyük bir şans eseri emekli sandığındaki kişisel dosyasını buldum. (Tecrübeli bir arşiv uzmanı olan Hüseyin Aygün Bey’e bu konudaki yardımlarından dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.) Böylece hayatı hakkındaki en doğru bilgileri elde ettim. Hakkında yazılan bazı yanlış bilgileri bu vesileyle düzeltme imkânı buldum. Çağımızda yaşamış bir âlim hakkında yanlış bilgi veriliyorsa kim bilir asırlar önce yaşamış âlimler adına ne yanlışlar yapılıyor. Onun için geçmiş hakkında konuşurken ya da eski âlimlere nispet edilen görüşler hakkında ne kadar dikkatli ve ihtiyatlı olmak gerektiğini bir kez daha anladım.

Ahmet Naim'in hayatı nasıl geçmiştir?  Okuduğu okulların Babanzade'ye ne gibi faydaları olmuştur?

Ahmet Naim kültür seviyesi yüksek hali vakti yerinde bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Mustafa Zihni Paşa, Osmanlı’nın son döneminde çeşitli vilayetlerde valilik yapmıştır. Bu nedenle çocuklarına iyi bir eğitim aldırmıştır. Ahmet Naim, dönemin en parlak okulları olan Galatasaray Lisesi ve Mülkiye mektebinde okumuştur. Diğer kardeşleri de aynı okullarda okumuş ve hem İttihat ve Terakki hem de Cumhuriyet döneminin kültür ve bürokrasi hayatında önemli görevlerde bulunmuşlardır. Bilindiği gibi bu okullar Osmanlının klasik eğitim kurumları olan medreselerden farklı olarak modern bir eğitim-öğretim veriyordu.

Bu okullarda asgari seviyede Arapça ve dini bilgiler veriliyordu ancak bunların din alimi yetiştirmek gibi bir hedefleri yoktu. Bunlar daha çok devlete bürokrat yetiştirmek amacıyla kurulmuş okullardı. Dolayısıyla bu okulların Ahmet Naim bey’in dini düşüncesi üzerinde fazla bir katkısının olduğunu söyleyemeyiz. Ancak onun şahsi gayretlerinin yanı sıra içinde yer aldığı İslamcılık hareketinin dini ilimlere olan ilgisini artırdığını söyleyebiliriz. Ahmet Naim’in de yazarları arasında bulunduğu ve bu akımın yayın organları olan Sebilurreşad ve Sırat-ı Mustakim mecmuaları bu anlamda adeta bir okul görevi görmüşlerdir.

Ahmet Naim'in felsefeciliği konusuna gelelim isterseniz. Bu konuda hangi kitapları çevirmiştir ve felsefi terimlerin karşılığını bulmadaki başarısının sırrı nedir?

Hizmet cetvelinden anlaşıldığına göre Ahmet Naim, 1 R.Evvel 331 (8.02.1913) tarihinde Darülfünun Edebiyat Fakültesi'ne ruhiyat ve ahlak müderrisi (profesörü) olarak atanmıştır. Burada 1933 yılına kadar genel felsefe, metafizik, psikoloji, mantık ve ahlak gibi Felsefe grubu derslerini okutmuştur. Öğrencisi Macit Gökberk’e ifade ettiğine göre felsefeyi, psikoloji ve ahlak ilimlerini okutmak üzere görevlendirildikten sonra özel okumaları sayesinde öğrenmiştir. Zira o dönemde Üniversite yeni kurulduğu için doktora ve master çalışmaları bulunmamaktaydı. Diğer dersler de uzmanları tarafından değil, idareten o dersi okutabilecek hocalar tarafından verilmekteydi. Ahmet Naim bu dersler için hazırladığı tercüme ve telif notlarının bir kısmını daha sonra kitaplaştırmıştır.



Felsefe tedrisatının notlarını "Hikmet Dersleri” adıyla yayınlamıştır. (Ahmet Naim, felsefe için hikmet kelimesini kullanmayı önermiştir.) George L. Fonsegrive'nin Psychologie isimli eserini ise "Mebadi-i Felsefeden İlmu'n-Nefs" (500 sayfa - lügatçe) adıyla tercüme etmiştir. Ahmet Naim'in bu tercümesini önemli kılan husus, Türkçede ilk defa yapılmış tam bir felsefe kitabının tercümesi olmasıdır. Muallim Cevdet’in belirttiğine göre, Felsefi terimlerin Türkçedeki karşılıkları tam olarak bilinemediği için onun bu çalışmasından önce kimse bir felsefe kitabını baştan sona kadar tercüme etmeye cesaret edememişti. Ancak Naim Bey hem Arapça hem de Fransızcaya vakıf olduğu için bunu başarıyla gerçekleştirmişti. Paul Janet'den tercüme ettiği ve Darulfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuasında dört makale halinde yayınlanan "Felsefe Bir İlim midir?" adlı makalesi de oldukça ses getirmiştir.

Aralarında Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı, Osman Pazarlı, Macit Gökberk, Niyazi Berkes gibi isimlerin de bulunduğu pek çok öğrenci yetiştiren Ahmet Naim, Darülfünun'daki derslerinin yanında birçok ilmi komisyonda da bulunmuştur. Ahmet Naim'in de üyesi olduğu Telif ve Tercüme Dairesi, felsefe kitaplarının tercüme etmenin yanı sıra, ıstılahlara dair kitaplar da hazırlamıştır. "Felsefe Terimleri" ve "Sanat Terimleri" adıyla yayınlanan kitapların hazırlanmasında Ahmet Naim'in büyük ve etkili emekleri geçmiştir. Çünkü komisyonda Arapça ve Fransızcası en iyi olan üyedir. Bu konudaki çabalarının değeri için İsmail Kara’nın konuyla ilgili araştırmalarına bakılabilir.

R. Sercan Somuncu söyleşti

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: R. Sercan Somuncu
30-11-10
E mail: dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BİR SON DEVİR OSMANLI ULEMÂSI: BABANZÂDE AHMED NAİM.
Online Kişi: 14
Bu Gün: 115 || Bu Ay: 10.362 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.674 || Toplam Tıklanma: 52.194.998