ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 142
Yazar: Hüseyin Akın
EVLİLİĞE VEDA PARTİSİ

EVLİLİĞE VEDA PARTİSİ-33 yıldır ne eğlendik ama! Tubacığım sence de iyi yapmadım mı evlenme kararı almakla?

-Ona ne şüphe Şeymacığım, 33 yıl eğlendin, biraz da evlenmen lazım. Ben sana söylemiştim bir de evlenmeyi denemek lazım diye.

-Biliyor musun, evlenme kararı aldığımdan hiç kimsenin haberi yok. Açıklayınca ailem ve çevrem şok olacaklar resmen.

-Desene sen de bekarlığa veda edeceksin. Bir daha o sokaklarda dolaşmayacaksın, bizi yalnız bırakacaksın.

-Sen de bize katılırsın hayatım, neredeyse senin de yaşın geldi. 29’undan gün alacaksın değil mi?

-Aşk olsun ya o kadar yaşlı mıyım? Yirmi sekizinci yaşına ay vereceksin desen daha uygun olur. Sezin bile 48 oldu hâlâ evlilik denildiğinde “dur bakalım” diyor.

-Sezin haklı canım, onun daha doçentlik kadrosu var. Kadroya geçmeden dünyada evlenmez.

-Ohooo! Dünyada evlenmez mi? O vakte kadar treni kaçırır, muhtemelen ahirette evlenir. Hem bekârlık her şeye rağmen güzel şekerim, hem bu dünyada kafama uygun biri olduğuna hiç ihtimal vermiyorum.

-Sen orda kal, ben Cumartesi günü ikindi namazından sonra Tarabya’da bütün arkadaşları toplayarak bekârlığa veda partisi düzenleyeceğim. Her şey tamam, mekân, ajans, dansçı kızlar, şampanyalaaaar!

-Bu ne acele? Sen gerçekten sıkılmış gibisin bu hayattan?

-Sıkılmak değil Tubacığım, say ki köprüden önce son çıkıştasın, bir daha geri dönemeyeceksin. Ben bekârlığa ömrümü verdim. Ondan bir gün çalmak hakkım değil mi?

-Ablacığım valla Bekarlığa Veda Partisi Genel Başkanı gibi konuştun!

-Abla mı? Yuh yani! Evleniyoruz diye abla mı olduk, aşk olsun!

-Ben lise son sınıfta iken sen benim Şeyma ablamdın. Bize tefsir dersi verdiğin zamanları ne çabuk unutuyorsun abla?

-Sen hâlâ oralarda mısın kuzum? Ben o sahneleri pas geçeli yıllar oldu. Güngören’de oturduğum ve oturduğum yerden kalkmadığım yıllardı o yıllar. Rabbime hamd olsun ki her şeyim var şimdi; evim, arabam, işim, kariyerim… Ne istersem.

-Desene bir tek olmayanın eşti, o da neredeyse kesinleşti!

- Hahhahhaaa! Hiç güleceğim yoktu Tubacığım, bilmiyor musun, ben eşi bulunmaz bir insanım. Bu yüzden olamaz mı acaba?

-Bilmiyorum valla, ama sana bir şey sormak istiyorum Şeymacığım. Bak bu kez “abla” demedim. Bekârlık ülkesinden evlilik diyarına götüremediğin ne var ki o hayata veda ediyorsun?

-Özgürlüğüm Tubacığım, hafta sonu kaçamaklarım, nerde akşam orada sabahlarım, birey oluşum eski tabirle ferdiyetçiliğim. Bir de sanki bir meçhule seyahat ediyormuşsun gibi, ne kadar süreceği belli değil bir macera bu evlilik.

- Kızma ama yine “ablacığım” diyeceğim, sen bize her dersimizde evlenmeyi aile kurmayı ayet ve hadislerle anlatan o Şeyma değil misin? Kaç arkadaşımız senin bu vaazlarından sonra alelacele evlendiler. Şimdi sen…

- Allah herkese akıl vermiş, ben ne yapabilirim şekerim, hem herkesin konumu, statüsü, imkânı farklı. Rabbim bana daha büyük nimetler, daha büyük imkânlar vermiş. Sosyal ortamlarım var, bir itibarım var. Hâlâ mahalle camisinde namaz kıl diyorsun, Teşvikiye ne güne duruyor Şakirin Cami ne güne duruyor?

-Muhafazakâr kesimin aile dergisi “Göz Göze”de editör olalıdan beri sende bir hâl var Şeymacığım. Her şeye, “Kendi tercihidir karışamam” diyorsun. Önceden hiç duymazdık bu tür sözleri senden. Bir adam çalıyor çırpıyor, yakıyor yıkıyor, sen buna bile, “Kendi tercihidir saygım var” diyorsun. Bu kadarı biraz fazla değil mi?

- Bu da senin görüşün hakaret olmadığı sürece saygı ile karşılıyorum Tubacığım. Hani hatırlasana, Aysun’un bekârlığa veda partisinde patlattığımız şampanyaları dillerine dolayıp bizi yerden yere vuranlar vardı. Hâlbuki şampanyalar alkolsüzdü. Nasıl da günahımızı aldılar. Cukka Kafede bir bardak çaya 870 TL verdik diye neredeyse manşet yapacaklardı. Çayda da mı alkol vardı? Rabbimin verdiği nimetlerden faydalanmaz mıyım?

-Hatırlıyorum o şampanyalı partiyi. Adamın biri Twitter’da, “Şampanya şişesi ve köpürtülüşü ile bile çevresindekileri sarhoş etmeye yetmiş. Alkole ne hacet!” yazmıştı. Ondan sonra her partide şampanya şişesine, “Alkolsüzdür” etiketi yapıştırmıştık.

-O atılan tweet için yargıya başvurduk. Kişilik haklarımızı tahkir ve tezyiften avukatımız dava açtı.

-Aysun’un bekarlığa veda partisinde yaptığın bir espriyi hiç unutmuyorum Şeymacığım. Hani yiyecek içecek o kadar fazla idi ki partide artanları ne yapacağımızı şaşırmıştık da sen öteden çıkıp geldin ve espriyi patlatıverdin: “İyice paketleyip muhafaza edin nevaleleri arkadaşlar. Çok geçmez Aysun’un Evliliğe Veda Partisi olur, orada kullanırız. Yazık yeniden bir daha masraf etmeyelim.”

-Ve ağzımdan yel almadı ki söylediğim şey iki ay sürmedi Aysun eşinden boşandı. Kocasından sistematik şiddet görmüş. Saat gece 12’den sonra eve geldiğinde, “Tek başına bu saate kadar neredesin hayatım?” diye sormaya başlamış. O da bu psikolojik şiddete çok bile dayanmış. Bekârlığa veda partisinde kullandığımız öteberiyi gerçekten de Aysun’un ‘Evliliğe Veda Partisi’nde kullanmıştık!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Hüseyin Akın
16-08-23
E mail: milligazete.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
EVLİLİĞE VEDA PARTİSİ
Online Kişi: 31
Bu Gün: 299 || Bu Ay: 299 || Toplam Ziyaretçi: 2.225.460 || Toplam Tıklanma: 52.211.943