Kategori : / DİL KALESİ | Okunma Sayısı: 2292 |
(Taraf – Mehmet Ali BİRAND – Soner YALÇIN – Özdemir İNCE)
Taraf (Haber Başlığı – 6 Şubat 2011)
“Başbakan Erdoğan 17 yıldır faili meçhul cinayete kurban giden yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri’ni Dolmabahçe’de ağırladı”
Bu haber başlığının arızalı ifadesine göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Cumartesi Anneleri’nin yakınları 17 yıldır faili meçhul cinayetlere kurban gidiyor.
B) Cumartesi Anneleri faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarını17 yıldır arıyor.
Evet, cümlenin kuruluş tekniğine göre doğru cevap A şıkkı… Yani faili meçhuller 17 yıldan beri devam ediyor.
Oysa Taraf’ın kastı da işin gerçeği de bu değil. Çünkü bahsedilen “Cumartesi Anneleri” bir mesele-i meçhule değil…
Buna göre cümle şöyle kurulmalıydı:
“Faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarını 17 yıldır arayan Cumartesi Anneleri’ni Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe’de ağırladı”
***
Mehmet Ali BİRAND (Hürriyet – 04 Şubat 2011)
“Mısır, ne kadar karışırsa karışsın, Araplar için, bu dünyanın lideridir ve öyle kalacaktır.”
Mehmet Ali BİRAND ne demek istiyor?
A) Mısır, ne kadar karışırsa karışsın, Arapların gözünde – öteki dünya neyse de – bu dünyanın lideridir ve öyle kalacaktır.
B) Mısır, ne kadar karışırsa karışsın, Arapların gözünde Arap dünyasının lideridir ve öyle kalacaktır.
***
Mehmet Ali BİRAND (Hürriyet – 04 Şubat 2011)
“Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım.”
“Daha iyi bir şey elde etmek uğruna elindekini de kaybetmek” manasını ifade etmek üzere kullandığımız bu tabirde geçen belde “Midyat” değil “Dimyat” olacaktı. Bu yanlışlık Mehmet Ali BİRAND için aslında büyük bir hata sayılmazdı fakat Mısır’a dair bir şeyler yazarken “Dimyat” yerine “Midyat” demesi biraz ayıp oldu. Zira “Dimyat” denen yer, Mısır’dadır; Süveyş Kanalı ağzında ve Port Said yakınlarındaki bu iskele şehri, pirinciyle meşhur...
***
Soner YALÇIN (Hürriyet – 06 Şubat 2011)
“Bir süre sonra askeri ordu istihbaratının başına getirilen Binbaşı Georges Picquart, Dreyfus dosyasını yeniden inceledi. Çöp kutusunda bulunan notun Walsin Esterhazy adında bir subaya ait olduğunu ortaya çıkardı.”
Bu cümleye göre “ ordu istihbaratının başına getirilen” kimdir?
A) Binbaşı Georges Picquart
B) Binbaşı Georges Picquart’ın bir askeri
Her ikisi de düşünülebilir. Bu cümlede karışıklığa sebep olan hata, şapka(^)nın ihmali...
(Burayı okuyanlardan bir kısmının “İyi ama TDK şapkayı kaldırmadı mı?” diyeceklerinden eminim.)
Soner YALÇIN’ın yukarıdaki imlasına göre doğru cevap B olur; şayet “ a s k e r i ” kelimesi “ a s k e r î ” şeklinde yazılsaydı doğru cevap A olurdu.
Eğer doğru cevap A ise bir arıza daha var demektir: Ordu istihbaratının “ a s k e r î ” diye bir sıfata ihtiyacı yok.
***
Özdemir İNCE (Hürriyet – 31 Temmuz 2010)
“Türkiye Cumhuriyeti ceza yasalarına tabi bir isyancı grubu Birleşmiş Milletler aracılığıyla yasallaşmak ve meşrulaşmak istiyor.”
Özdemir İNCE’nin sık düştüğü hatalardan biri: Aynı manadaki kelimeleri birbirinden farklı zannedip art arda kullanmak…
Nitekim bu cümlede “yasallaşmak ve meşrulaşmak” eş manalı (müteradif / sinonim) kelimelerdir.
Muharririmiz bir gün önce de “Demek ki PKK'nın amaçladığı hedefler BDP'nin taleplerinin çok üzerinde olmalı.” derken “amaçladığı hedefler” ifadesiyle yine böyle bir hataya düşmüştü.
Yazar: C.Yakup Şimşek |
06-02-11 |
||
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları |
Tweet | ||