ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / CEMİL MERİÇ'TEN SEÇMELER
Okunma Sayısı: 7576
Yazar: Harun ŞAHİN
CEMİL MERİÇ'TEN SEÇMELER (Eski edebiyatımızda roman niçin yok?)

                            DİVAN EDEBIYATINDA ROMAN1


Divan edebiyatında roman yok. Niçin olsun?
Batının ilk romanlarından ‘Topal Şeytan’2. Kahraman evlerin, damını açar, bizi yatak odalarına sokar. Roman başlangıçtan itibaren bir ifşadır. Osmanlının ne yaraları vardır, ne yaralarını teşhir etmek hastalığı. Hikayeleri ya bir cengâveri3 edebileştirir, ya hisse alınacak bir kıssadır4.

Romanın burjuvaziyle5 doğduğunu söylerler. Burjuvazi  Avrupa’nın imtiyazı, daha doğrusu yüz karası. Bir kelimeyle roman, başka bir dünyanın, başka bir ruh ikliminin, başka bir toplumun eseri. Daha zavallı bir dünya, daha dişi bir manevî iklim, daha geveze bir toplum.

Başka bir tabirle, bu edebî nevî bir buhranın, bir uyuşmazlığın, reelle ideal arasıdaki bir nisbetsizliğin6 çocuğu, İçtimai bir sıhhatsizlik, hiç değilse bir tedirginlik alâmeti. Sınıf kavgalarıyla sahneye çıkışı bundan. İnanan bir toplumda, pürüzlerini yok etmiş bir toplumda, hayali çözüm yolları aramaya ihtiyaç duymayan bir toplumda romanın ne işi var?

Osmanlı, Osmanlı kaldıkça Batı romanını anlayamazdı. Önce uzun bir temessül7, daha doğrusu tesemmüm8 merhalesinden geçecek, iktisadî ve içtimâi müesseseleriyle değişecekti.

Medeniyetler can çekişiyor. Gök bomboş, hayat abes; roman bu kalpsiz dünyanın insanını bütünüyle sahneye koymak iddiasında. Bütünü yani çarpık iştiyakları9, hayvanca iştihaları10, çılgın arzuları ve arzusuzlukları ile. Aşk da -Tanrı gibi- öldüğüne göre cinsiyet tek değer. Bezirgan11 hayasızlığın üstüne bir şal attı: cinsi bunalım. Sade12 kütüphanelerin şeref misafiri, sadizm13 abesin ikiz kardeşi.

 

1 Bu Ülke, İletişim Yayınları, İst.1996 s. 119.

2 Topal Seytan: Fransızca ismiyle “Le Diable Boiteux”. Fransız yazar Alain Rene Lasage (1668-1747)’nin 1707 yılında yazdığı romanı.

3 Cengaver: Savaşta kahramanlık gösteren, savaşçı, silâhşör

4 Kıssa: Ders alınması gereken kısa hikâye

5 Burjuvazi: Burjuvaların meydana getirdiği içtimaî (sosyal) sınıf. Avrupa'da burjuvazi, ticaret ve sanayi ile zenginleşti. Soylular sınıfı ile mücadele ederek Fransız İhtilali ile iktidara geldi. İhtilalde işçilerin, köylülerin, fakir halk tabakalarının desteğini sağladı. Onlara eşitlik, hürriyet, adalet gibi bir yığın kelime vaad etti. İktidara gelince, menfaatlerinin bu sınıflarla çatıştığını görerek çark ettiler. Buna karşılık olarak işçiler arasında sosyalizm fikriyle teşkilâtlanma başladı. Burjuvazi, mülkiyeti, kişinin hakkı saydığı için kişi tahakkümünü doğurdu. Buna karşılık sosyalizm, mülkiyeti cemiyetin ortak hakkı saydığı için cemiyet adına bir azınlığın elinde bulunan devlet tahakkümünü ortaya çıkardı. Şüphesiz en doğrusunu İslâm söyler: Mülk Allah'ındır.

6 Nisbetsizlik: Oransızlık. Ölçüsüzlük.

7 Temessül: Başka bir kişi veya nesneye benzeme, uyuşma, uyma.

8 Tesemmüm: Zehirlenme.

9 İştiyak: Şevklenme, güçlü istek, arzu, özleme, göreceği gelme…

10 İştiha: İştah, meyil, istek…

11 Bezirgan: 1. Tüccar, alışverişte çok kâr amacı güden kimse. Tarih terimi olarak: Eskiden Yahudiler için efendi ve ağa yerine kullanılan bir söz

12 Marguis de Sade: Cemil Meriç’in diliyle: “Şımarık, küstah ve edepsiz…” (1740-1814) Fransız roman ve piyes yazarı. Sadizmin babası.  Ömrünün 27 yılını yaşadığı gayrı ahlâki ilişkilerden dolayı hapishanelerde geçirdi. Eserlerin çoğunu hapishane yıllarında yazdı. Ahlaksızlığı kendisiyle sınırlı kalmadı, Özellikle sürrealistleri çok etkiledi, bu yüzden sürrealistlerce üstat kabul edildi.  Eserlerinden bazıları: Justine Yahut Faziletin Belâları, Juliette Yahut Hayasızlığın Mutlulukları, Sodome’da 120 Gün, Aline ile Valcour, Halvet Odasında Felsefe.

13 Sadizm:  Başkalarına acı çektirme yoluyla cinsel doyum sağlama biçiminde kendini gösteren bir tür sapıklık, sadistlik. Adını 19. asırda yaşamış olan ve romanlarında cinselliğe bağlı zalimlik ve gaddarlık sahneleriyle tanınan Marguis de Sade’den almıştır.

Yazar: Harun ŞAHİN
25-05-11
E mail: sahharun@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
CEMİL MERİÇ'TEN SEÇMELER (Eski edebiyatımızda roman niçin yok?)
Online Kişi: 22
Bu Gün: 635 || Bu Ay: 9.171 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.632 || Toplam Tıklanma: 52.161.317