ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : EDEBİYAT / YAZI VE YAZMAK ÜZERİNE
Okunma Sayısı: 2883
Yazar: Ahmet Selim
KELİMELER, CÜMLELER

Bir basın dâvâsında bilirkişilik yapan bir profesör aleyhimizde bir rapor düzenlemişti. Bizim de ona karşı bir ünlü profesörden lehimize aldığımız bir mütalaa vardı dosyada. 1980'li yıllardı...

Bilirkişi raporunu şöyle bir gözden geçirdim. O kadar ifratçı bir tarafgirlikle kaleme alınmış ve özellikle sonuç bölümü öylesine tutarsız yazılmıştı ki, güldüm. Bazı paragraflarını ve ifadelerini değiştirerek o rapora yeni bir veçhe verdim ve gazetemizin sahibine gösterdim. İnceledi, düşündü ve bana, "Allah senin husûmetinden korusun!" dedi gülerek.

Anlatmak istediğim şuydu: İfrâta kaçmak, iddiaya da savunmaya da zaaf getirir. Bazıları güç katar zannediyor; hiç öyle değildir. Çok istemek başka, sonuç almak başkadır. İfrâta kaçıp çelişkilere düşerek tutarsızlaşırsınız, kimi ve hangi iddiayı savunmak istediğinizin önemi de anlamı da kalmaz.

1976'da ilk defa sürekli yazmaya başladığımda, yazıişlerinden biri "günümüzün Peyami Safa'sı!" gibi bir anons yapmıştı. Tabii küplere bindim. Yeni başlayan bir yazar için bu denir mi, alay eder gibi. Hem ona kim benzeyebilir? Beni övmek istiyor güyâ. Kaldı ki benim, birçok sebeple öyle bir arzum ve hayalim de olamazdı. Kendisine hayrandım ama eleştirdiğim bir sürü yönleri de olmuştu. Keşke bunları böyle yazmasaydı dediğim çok yazıları ve cümleleri vardı. Benim idealim, beğendiğim çeşitli yazarlardan yararlanarak kendi kişiliğimin üslubunu kurmaktı. Mesela polemiği hiç sevmem ve nefsâniyet gösterisine döndüğüne inanırım. Nice büyük yazarların polemikçilik yaparken küçüldüğüne çok şâhid olmuşuzdur. Neyse...

Bazı yazıları okurken "doğru yazıyor ama çirkin yazıyor", bazı yazıları okurken de "yanlış yazıyor ama etkili ve güzel yazıyor" dediğim zamanlar olmuştur. Doğrulara, açık hücumlardan daha çok, zayıf dengesiz ve yetersiz savunmalar zarar verir. Donanımlı birinin karşısına donanımsız biri İslâm'ı savunmak için çıktığında hep kahrolmuşumdur. İyi niyetlisin ama hem iyi bilmiyorsun, hem bilmediğinin de farkında değilsin. Niçin çıkarsın o kişinin karşısına?

İyi niyet yetmez. Başlangıç şartıdır ama yetmez. Bilgili, gayretli, dengeli, özenli olmaya çalışacaksın. Mesela kapitalizme Batı'ya çatıyorsun lakin onların ne olduğunu bilmiyorsun. Bir şey bilinmeden eleştirilir mi? Bilmek zorunda değilsin, fakat bilmeden açıkta eleştirmek hakkına da sahip değilsin. Haddini bilirsen, bazı şeyleri bilmesen de olur.

Peyami Safa'nın "Ameliyat masasında korkmaktan korkuyorum" diye çok beğendiğim bir cümlesi vardır. Bu gibi konularda ruh cerrahı gibi bir ustalığa sahiptir. Onun bu cümlesini bir yazar aldı ve "böyle saçma şey olur mu?" diye yazdı! Neresi saçma? Kısaca izah edeyim:

Normal korkular vardır. Bunlara karşı bazı savunma mekanizmalarına sahibiz. Normal heyecanlar da öyledir. Ama aşırı korkular ve heyecanlar farklıdır. Onları aşırı hale getiren sizin bazı zafiyetleriniz de olabilir. Korkudan heyecandan tansiyonunuz 20'nin üstüne fırlarsa ne olacak? Gayet basit bir şey. Korkmaktan korkmak, korkuyu yenememekten mesela paniğe kapılmaktan korkmaktır. Heyecanlanmaktan korkmak da öyledir. Peyami Safa'nın o cümlesi, bilinmeden yaşanan bir basitin işaretlenişidir. Bunu anlamayacak ne var? Korkuyu yenememekten korkulur, heyecanını yenememek endişesi ayrı bir heyecan uyandırır. Bunlar yaşanan şeylerdir.

... Cümleler, kelimeler önemlidir. Cümleleri seçilmiş kelimelerle kurmak gerekir. Ancak seçilmiş kelimelerle kurulmuş cümleler bir sağlıklı ifade bütünlüğü oluşturur. Sesli düşünür gibi yazı da yazılmaz, konuşma da yapılmaz. Birçok ihtilâfımızın sebebi, kelime ve kavram hazinemizin yetersizliğidir. Kıt malzeme ile sağlıklı bir üslup oluşturulamaz. Sağlıklı, yani tutarlı. Güzel ve sanatlı olması başka bir bahis.

Kelimelerle kavramlarla aramız hiç iyi değil. Bazı sıkıntılar sırf bu yüzden doğuyor. Ve bu sıkıntılar halledilemediği için düşünce üretiminde verimsiz kalıyoruz.

Bu talep böyle ifade edilse olmaz mı? Olur. Bu talebin reddi şöyle ifade edilse olmaz mı? O da pek güzel olur. Ama olmuyor işte! Olmayınca da düşünce yerine gerginlik üretiyoruz..

 

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ahmet Selim
25-06-11
E mail: zaman. com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KELİMELER, CÜMLELER
Online Kişi: 30
Bu Gün: 684 || Bu Ay: 9.220 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.734 || Toplam Tıklanma: 52.162.043