ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4447
Yazar: Taha Akyol
EN BÜYÜK TEHLİKE (Kürt açılımına dâir)

 

Ahmet Türk'ün ılımlı çağrıları, “Zafer falan yok ortada, kazanan, kaybeden yok” gibi makul konuşmaları havada kalıyor.

“İlk gün heyecanı” diyebileceğimiz beşeri duyguların ötesinde, örgütlü bir “siyasi savaş” yapılıyor.

Dağdan inenlerin getirdiği “mektup” bir uzlaşma ve barış arayışının değil, bir siyasi savaşın yol haritasını yansıtıyor. Tek bir örnek: Ahmet Türk, “açılım”ın önünü açmak gibi iyi bir niyetle, “Anayasal güvence talebimizi geri çektik” diye konuşmuştu. Amacı çıtayı aşağıya çekerek uzlaşılabilir bir zeminin oluşmasına katkıda bulunmaktı. Halbuki PKK’lıların getirdiği “mektup”ta “Kürt kimliği temelinde anayasal güvence” vurgusu yapılıyor.
Tablo şudur: Öcalan’ın şahsına kilitlenmiş bir siyasi savaş makinesi ve kitleleri karşılıklı ajite eden maksimalist talepler!

Böyle bir yapıda Ahmet Türk’ün itidal çabası elbette boşa gidiyor.

Totaliter yapı

DTP ve selefi olan partilere bir bakın: Öcalan daima kadro değiştiriyor, siyaset sahnesine hep yeni isimler sürüyor. Bu yüzden Kürt siyasetinde bir türlü “politik tecrübe” ve “politik olgunluk” oluşamıyor.

Lenin’in totaliter “öncü parti” modelini uyguluyor: Kitlelerin katılımına dayanan demokratik bir örgütlenme değil, kitleleri savaşa sürmek için teşkilatlanmış totaliter bir cihaz, Leninist terminoloji ile, bir “aparat” yani!
Siyaset sahnesine sürekli yeni “kullar” sürdüğü için partiler de şahıslar da bağımsız kişilik ve siyasi olgunluk kazanamıyor, “alet” ya da “aparat” olarak kalıyor.

“Kul” sözü benim değil. Hareketi baştan beri ‘içeriden’ izleyen gazeteci Kürt aydını Eyüp Demir, Öteki Kürtler adlı son derece önemli yeni kitabında şunları yazıyor:

“Bu görüntüde PKK’nin öncü parti modelinin de ciddi bir payı vardır. İktidarı, gücü ve yetkiyi elinde tutmak isteyen ve her şeyi kendine bağlayan merkeziyetçi öncü parti anlayışı, legal hareketi tıkanma ve kendini tekrar etmenin eşiğine getirmesinde rol aldı. Zaman içinde de legal hareket, giderek devlet ve toplum nezdinde marjinalleşen, zenginlik olarak görülebilecek farklı renkleri yadsıyan, tekçi bir anlayışa dönüştü. Hareketin sekter ve dar kadrocu bakışı, özgür bir kişiliğin geliştirilmesinin yerine ‘kulluk’ veya ‘uysallığı’ esas aldı.” (Sf. 217)


Yazının tamamı için tıklayınız.

 


Yazar: Taha Akyol
22-10-09
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
EN BÜYÜK TEHLİKE (Kürt açılımına dâir)
Online Kişi: 28
Bu Gün: 12 || Bu Ay: 9.270 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.851 || Toplam Tıklanma: 52.162.802