ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 4146
Yazar: C.Yakup Şimşek
DİLİN TETİĞİ BOZULDU - 2

TDK, Türkçeye çok zarar verdi.
Çünkü onun dile bakışı "zoraki şaşı"ydı, kelime hazinesi "ahrazınkiyle atbaşı"ydı, gayreti "Türkçeyle Meydan Savaşı"ydı, ondan bize kalan da "bitmeyen dil dalaşı"ydı...

Arapça / Farsça asıllı kelimeleri dilden atmak için yerlerine teklif edeceği kelimeleri, zaten var olan sözler içinden seçmeyip laboratuvarda imal etti… Mesela halk dilinde kullanılan “güvenç”i tercih etmeyip kendi çıkardığı “güven”i ileri sürdü. “Topluluk” zaten varken “toplum” diye bir ucube uydurdu.
Kelimelerin suratına “YABANCI” yaftası vururken, onlara karşı dururken çifte standart: Sahaya Doğu kapısından dâhil olanlara kırmızı kart, Batı kapısından girenlere “Hoş geldin!” yazılı pankart…
Hadi, Arapça asıllı kelimelerden gıcık kapıyorlardı, anladık; peki, onların Türk lehçelerinde ortak sözler olması TDK’lileri hiç düşündürmedi mi? O kelimeleri dilimizden koparırken kopan her bağın aslında bizi Azeri, Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar, Türkmen, Gagavuz ve Uygur Türklerinden de uzaklaştırdığını bilmiyorlar mıydı?
Bin yıl önce Türkçeye girmiş olan Arapça / Farsça asıllı binlerce kelimeyi dilimizden atmak için elinden geleni ardına koymayan TDK yüz yıllık Fransızca kelimelere ise gümrük koymadı. Hatta yüzlerce Batılı kelimeyi kendi eliyle Türkçeye kattı.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusuydu?
Bütün bunları yaparken hedef aynıydı: Doğulu kelimeleri akıllardan silmek...
Aşağı yukarı on bin kelimenin sıralandığı bir idam ve resmî katliam listesi hazırlandı. Hemen ardından -1930'lardan itibaren- toplu idam ve resmî katliam başladı.
Fakat o kadar kelimeyi öldürmek kolay değildi. Binlerce kelime can verdi ama binlercesi de kurtuldu.
Katliamdan kurtulabilenlerin çoğu ise gövdeye yalnızca bir iki damarla bağlı kaldı: Asıl kudretinden, şöhretinden koparılıp ayrılmış, vurulmuş, kırılmış, kırpılmış, çarpılmış vaziyette…

***
Şimdi de mesela “faks” yerine “belgegeçer” dememiz, “İnternet”i bırakıp “Genel Ağ”ı kullanmamız için uğraşıyor. “Fabrika” gibi bir kelimeyi bile terk edip “üretimevi” diyecekmişiz!.. 
TDK’nin bir türlü anlamadığı veya bilip de gizlediği bir dil gerçeği var: Bir kelime halkın dilinde yayılmışsa, yani o dilin öz malı sayılmışsa onu atmak için başka bir kelime uydurup millete “Onu bırak, bunu kullan…” demek cehalettir. Değilse TDK’nin en fahiş hatası, kayıtlı sabıkası, dil etiyle pişirdiği Türkçe kapuskası ve dili bozmanın daniskasıdır...
***
Ya imla işleri ne âlemde?
Komedi mi, trajedi mi, dram mı?
Hepsine uygun...

Muamma daha “imla”nın isminden başlıyor: “İmla” yerine “yazım” diye tutturmanın Türkçeye zerre kadar faydası mı olacak? Geçelim…

Yedi asırlık “imla” kelimesini yedi gün bile düşünmeden kaldırıp atan TDK diğer kelimelerin imlasında da istikrarlı olamazdı elbette. Kelimeleri kâh bitiştirir kâh ayırır; bir bakarsın şapkalı, bir bakarsın şapkasız yazar. İmla kılavuzlarında en son hangi maddeler değişti, kaldırıldı, kondu? Bunu Türkçe ve edebiyat hocaları dahi takip edemez, bilemez oldu.

Peki, kitap yazanlar (müellifler), edebiyatçılar (şairler, romancılar vs.) ve medya köşelerinde yazanlar (muharrirler) arasında, TDK imlasına tam uyan var mı? Hak getire...
Güya resmî metinler uyacak, gelgelelim onlar da farklı farklı.

Nasıl uysunlar ki? TDK’nin kendi yazdığı imla ve noktalama kaidelerine lügatlerinde, hazırladığı kitaplarda kendisinin de uymadığı sık sık görülür. Bir yandan “Cümle büyük harfle başlar...” der, öbür taraftan bunu kendisi ihlal eder… Mesela Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’ndeki atasözlerini hep küçük harfle başlatır ve noktasız bitirir. Atasözlerini izah ederken kurduğu cümlelere yine küçük harfle başlar. Yani “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı…
Peki, ataların sözlerini birçok kez yarım yamalak anlayıp yalan yanlış izah etmesine ne demeli? Atasözlerinin postuna saman doldurmak, tabir ve kelimelerin pöstekisini çıkarmak…

TDK’nin resmî İnternet sitesinden sunduğu bir Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü var ki evlere şenlik. Herhangi bir sayfasında karşınıza beş on tane hata çıkar.
TDK'nin diğer hatalarını da merak ediyor musunuz?
Bekleyin...

Yazar: C.Yakup Şimşek
10-11-12
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 1
AHMET
YÜRÜ YAKUP HOCAM!
Tarih : 10-11-12

Yazıların, bir kalem sahibinin milletimize yapabileceği en büyük hizmet... Hele bu zamanda... Yürü; Allah dizlerine derman versin.

 
DİLİN TETİĞİ BOZULDU - 2
Online Kişi: 10
Bu Gün: 32 || Bu Ay: 10.279 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.444 || Toplam Tıklanma: 52.193.718