ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : EDEBİYAT / OKUMAK
Okunma Sayısı: 3586
Yazar: Ali Çolak
SONRADAN OKUR OLMANIN İMKÂNSIZLIĞINA DÂİR

Şu yaz günlerinde kimi evlerde şöyle konuşmalar geçtiğini duyar gibiyim: “Oğlum, aldığımız o kitaplar ne oldu? Bir ay kaldı tatilin bitmesine; oku, bitir onları!” “Merak etme baba, okurum.” “Kızım hani söz vermiştin, bu kitapları okuyacaktın! Daha kapağını bile açmadın?” “Okuyorum anne!..” “Evladım, tatil bitmeden bu kitaplar okunacak, unutma!” “Off! Tamam baba...”

Bitmez, okunmaz; boşuna uğraşmayın. Kestirmeden söyleyeyim, bendeniz, okurluğun da bir çeşit yetenek olduğuna inananlardanım. İnsanın okuma yeteneği ya vardır, ya yoktur. Tıpkı baleye, şarkı söylemeye yahut futbol oynamaya yeteneği olup olmadığı gibi. Okurluk, bunlardan daha kolay, daha az beceri isteyen bir şey midir? Elbette değildir. Bir insanın okurluk bahsinde hiç mi hiç yeteneği yoksa uğraşmaya, kendini paralamaya gerek yoktur. Bırakınız, öyle kalsın. Birazcık varsa uğraşmaya değer; zeminini bulursa gelişir, yönlendirilebilir.

Madem böyledir, o vakit anne-babaların ille de okusunlar diye çocukların ensesinde boza pişirmesine, olmadık tehdit ve yıldırma yöntemleriyle onları hayattan bezdirmesine gerek yoktur. Yeltenenler olacaktır fakat ödül de çare değildir. Kitap başına koyduğunuz para ödülü yahut hediyeler başlangıçta cazip görünse ve heyecan uyandırsa da çok değil, iki kitap sonra o cazibe sönecek, rüzgâr dinecek, heyecan yatışacak ve her şey eski haline dönecektir. Sizin yıl içinde nice gönül kıpırtıları, nice umutlar ve hülyalarla yaptığınız kitap listesi, hatta satın alıp çocuğunuzun masasına dizdiğiniz kitaplar, orada öylece mahzun ve mükedder duracak, sabırla ve kederle kendilerine uzanacak eli bekleyecektir. Gel gelelim, o el, o kitaplara dokunmayacak, o gözler ışığını o satırlardan esirgeyecektir.

Gerçek şu ki, hiçbir anne-baba, çocuğunun okumaya yeteneği olmadığını kabullenmek istemez. Nasıl olur? Okumak dediğiniz nedir ki! Okuma yazma bilen herkes, istese bal gibi okur. Gazete okur, dergi okur, ne bileyim, roman okur. Ama vakti yoktur! Bir vakit bulsa, çok iyi okuyacaktır. Okumakla kalmayıp hepiciğini hafızasına kaydedecektir. Öyle bir zekidir yani!

Bundan şüphe yok. Herkes bir şeyler okuyabilir hatta okuduklarını harfi harfine hafızasına kaydedebilir, mümkündür. Fakat herkes bir ‘okur’, bütün dünyada ‘okur’ denildiğinde anlaşılan manada bir ‘okur’ olamaz. Yani ‘okur’ olabilmek için, birtakım yetenekleri, açlıkları ve mecburiyetleri bünyede bulundurmak ve bunları daima besleyerek geliştirmek gerekir. Bu iddianın delili şudur ki, ‘iyi okur’ bildiğimiz insanların hiçbiri, bu özelliğini sonradan aile zoruyla, baskıyla, ödül veya ceza ile kazanmış değildir. Onlar, bilinmez bir zamanda, kimsenin fark etmediği bir şekilde okumaya başlamış, gitgide bunu bir alışkanlık ve tutku hatta bir hayat tarzı haline getirmişlerdir. Teşvik ve ödülü bırakınız, iyi okurların çoğu, okuması bir şekilde engellenmiş çocuklardır. Çok okudukları için küçümsenmiş, aşağılanmışlardır. En hafifinden, gözlerinin kör olacağı, beyinlerinin duracağı yahut insanlardan kopuk, içine kapanık yaratıklar olup çıkacakları öne sürülerek kitaplardan uzak tutulmak istenmişlerdir. Olmuştur bunlar, her iyi okur bilir…

Öyleyse, iyi okur olmak, bütünüyle ‘içsel’ bir durumdur ve dış etkenlerin bunda gözle görülür bir tesiri yoktur. ‘Okur’ mizacıyla doğan ve daha küçücükten kitaplarla vakit geçirmekten haz duyan birini bu tutkusundan vazgeçirecek bir güç de yoktur. O, kendi kurduğu evrenin içinde yol almaktan mutludur. Kitaplarla her şeyi güzelleştirebilir; mağduriyetleri, yoksunlukları, acıları bile unutabilir. Kitaplar, başka bir dünya kurmanın mümkün olduğuna inandırır çünkü. Başka dünyalar ve başka insanlar her zaman vardır ve bir gün onlara gidilir.

Uzun sözün kısası: Muhterem anne-babalar!(...)

Eğer çocuğunuzda bu hallerden bir hal, kitaplarla bir gönül yakınlığı görülmüyorsa, ham hayallere kapılmayın. Ne kendinizi aldatın ne de türlü mecburiyetler icat edip onları üzün.(...)

Yazının tamamı için tıklayınız.

Yazar: Ali Çolak
18-08-13
E mail: zaman.com.tr
 
 
Yorumlar: 3
Uğurlu
Gönlün yorgunluğunu alıp götüren sâba rüzgarına ;selâm.
Tarih : 20-08-13

Ali Çolak beyin gönle ve zihne derinlik zenginlik katan yazılarını özlemiştik.Gönlü okşayan sâba rüzgarlarının daim olmasını kimler istemez?

 
İ TUNCER
Okumak
Tarih : 20-08-13

Yazara tam olarak hak vermek imkansız gibi. İyi bir okur olmak belki yetenek isteyebilir ama tek başına belirleyici olduğunu düşünmüyorum. Okumak bazen bir ihtiyaçtır. Bazen bir mecburiyettir. Bazen bir tutkudur. Bazen yapacak bir şey olmadığında yapılan bir şeydir. Bazen de daha ilk okul sıralarından itibaren planlı ve düzenli olarak kazandırılan, kazandırılabilen bir alışkanlıktır. Sonuç olarak herkes olmasa da belirli bir çoğunluk okur olabilir. Kimse benim yeteneğim yok diye kendini kandırmasın. Hiç okuma yeteneği olmayan birini tek kişilik ceza evine koyun yanına da bir kütüphane yapın bakalım süresi ile ilgili olarak kaç kitap okuyacak? Örnekler çoğaltılabilir.

 
Vahabzade
Okuma Yeteneği
Tarih : 19-08-13

"Kestirmeden söyleyeyim, bendeniz, okurluğun da bir çeşit yetenek olduğuna inananlardanım." "... Her çocuk mutlaka sayısız yetenekle doğar. Okur olmak, bunlardan sadece biridir. Bırakınız, çocuğunuz taşıyıp geldiği yeteneklerin peşinden gitsin. Kitaplar evet, dünyanın en iyi dostlarıdır; okunsalardı ne de güzel olurdu! Neylersiniz ki zorla güzellik olmuyor." Ben bu görüşlere katılmıyorum. O zaman neden bazı ecnebi ülkelerde okuma yeteneği olan insanlar fazla? Misal; Japonya. Bence yetenekten başka bir şey var işin içinde acaba ne?

 
SONRADAN OKUR OLMANIN İMKÂNSIZLIĞINA DÂİR
Online Kişi: 17
Bu Gün: 287 || Bu Ay: 9.544 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.356 || Toplam Tıklanma: 52.166.269