ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3755
Yazar: M. Şevket Eygi
PAPAZ VE HAHAMLARA GÖSTERDİĞİNİZ HOŞGÖRÜYÜ SİZDEN OLMAYAN MÜSLÜMANLARA DA GÖSTERİNİZ

Sitem!

Siz, "Sizden olmayan" Müslümanlara; hahamlara, papazlara, patriklere, piskoposlara,  pastörlere, monsenyörlere, zangoçlara ettiğiniz kadar itibar etmiyorsunuz. Onlarla diyalog yapıyorsunuz ama sizden olmayan Müslümanlarla yapmıyorsunuz.

Ramazanda lüks ve ihtişamlı iftar ziyafetleri tertiplediniz ve bunlara bazı hahamları, papazları, patrikleri de çağırdınız.

Onlar İslam dininin hak din olduğunu kabul etmezler.

Onlar Kur'anın ilahî kitap olduğunu kabul etmezler.

Onlar Muhammed Mustafanın (Salât ve selam olsun ona) Son Peygamber, Resulullah olduğunu kabul etmezler.


Onlarla bir araya gelebiyorsunuz ama mübarek oruç ayında on büyük İslamî cemaatin liderini, hocasını, şeyhini iftara çağırmadınız.

Çağırdıklarınız oruç tutmuyordu, çağırmadıklarınız tutuyordu.

Arada meşreb, cemaat, tarikat farkı varmış... Olabilir... Bu çağırmadıklarınız hepsi Tevhide inanmış, Ehl-i Kıble, musalli kimseler değil midir?

Teslisçilerle iftar ediyorsunuz da Tevhid ehli ile niçin etmiyorsunuz.

Biz keyfimiz nasıl isterse iftarlara ona göre adam çağırırız mı diyorsunuz?

Soruyorum: Benim şu tenkitlerimde bir haksızlık var mıdır?

Sizi uyarmak suç mudur?

Siz mâsum (günahsız ve hatâsız) mısınız?

Şu yazdığım satırlarda yalan, iftira varsa gerekçeleriyle ispat edin, ben de sizden özür dileyeyim.

Beni iftara niçin çağırmadınız demiyorum. Ben kimim ki... Kendi halinde bir yazarı elbette çağıracak değilsiniz.

Lakin, Müslüman kesimden bir kısım hocaları, şeyhleri, liderleri,  üstadları, ağabeyleri çağırmış olsaydınız, ne kadar güzel ve isabetli bir jest yapmış olacaktınız.

Müslümanlar param parça vaziyette. Aralarında hiçbir irtibat bulunmayın cemaatler, tarikatlar, gruplar, hizipler, fırkalar... Bunların bir kısım liderlerini bir araya getirmiş olsaydınız küçük de olsa birleşmeye, birliğe giden bir adım atmış olacaktınız.

Doğru ve olumlu tenkitler yaptığım için niçin bana kızıyorsunuz?

İnsanlar, liderler, cemaatler hiç yanılmaz mı?

Herkes yanılır, biz hiç yanılmayız mı diyorsunuz?

Beş yıldızlı lüks ve israflı, sefahat ve fuhşuyat mahalli otellerde iftar ziyafeti vermek Kur'ana, Sünnete, Şeriata, hikmete uygun mudur?

O oteller içki dolu.

O otellerde domuz eti yeniliyor.


O otellerin ızgaralarında domuz pirzolası ile dana bifteği birlikte pişiriyor, yağı suyu birbirine karışıyor. Bazen böyle ziyafetlere sen de gidiyorsun diyebilirsiniz. Evet haklısınız,  nâdiren ve kerhen gidiyorum.  Suçumu ve kabahatimi itiraf ediyorum. Eğri otursam da doğru konuşuyorum.  Ben zaten pür hâtâ bir kimseyim. Siz bana değil, yazdıklarıma bakınız.

Lütfen bana körü körüne düşmanlık etmeyiniz.

Doğru mu yazıyorum, yanlış mı, ona bakınız.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: M. Şevket Eygi
07-12-11
E mail: milligazete.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
PAPAZ VE HAHAMLARA GÖSTERDİĞİNİZ HOŞGÖRÜYÜ SİZDEN OLMAYAN MÜSLÜMANLARA DA GÖSTERİNİZ
Online Kişi: 26
Bu Gün: 530 || Bu Ay: 5.956 || Toplam Ziyaretçi: 2.236.681 || Toplam Tıklanma: 52.307.085