ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER
Okunma Sayısı: 2388
Yazar: Murat Belge
KORELİLERİN AĞLAYIŞINA GÜLEN, BİR DE KENDİNE BAK!

Kuzey Kore'nin önderi kim olacak?

Koreliler ağlıyor. Televizyonun özelliği, son derece geniş bir "çekilmiş filmler" yelpazesinden her türlü montaj yapabilme imkânı. Ekranda, önderlerine ağlayan Korelilere bakıyoruz; sonra önderin sağlığındaki görüntüleri geliyor: bir yanda ağlayanlar, bir yanda ağlanan... önce bir "kontrast" düşünüyor insan. Ama, baktıkça, kontrast hafifliyor. Ortak bir temel var: sahtelik!
 
SEVİLEN ÖNDER AĞLANAN ÖNDER OLDU
Kim İl-sung sağken, gazetelerde adı öyle "Kim İl-sung" diye geçmezdi. "Sevilen ve sayılan önder" sıfat tamlamasının adının önüne konması gerekirdi. Bu, yeni kaybettiğimize, "Ağlanan önder" denebilir.
 
Kuzey Kore sayesinde Komünizm ile "hanedan" kavramlarının da yan yana gelebileceğini, birbirine eklemlenebileceğini öğrenmiştik. Şimdi üçüncü kuşağa geldik.
 
KİŞİSEL KARİZMALAR PÖRSÜDÜKÇE..
Hanedan üyelerinin kişisel karizmaları pörsüdükçe "ağlama" yasalarının takviye edilerek güçlendirilmesi gerekecek. Bunun da bir diyalektiği vardır.
 
Namık Çınar, görecek gözün gördüğünü yazmış, bu sabah (pazartesi) okuduğum yazısında. Birtakım ülkelerde geçerli olan Önder'e tapınma âyinlerini... Ve tabii sözü Türkiye'deki Atatürk âyinlerine bağlıyor. Bir umudu var, anlıyorum; Kore'de çekilen bu görüntülere bakınca, birilerinin, "Yahu, bize de bunları yaptırıyorlar" diyerek ayması. Çünkü Kore'nin bu ağlama sahneleri, seyreden insanda, sadece gülme refleksi üretiyor. "Gülünç!" demekten gayrı bir söz bulup söylemek zor.
 
BİZ ATATÜRK'E AĞLIYORUZ 'KİM' KİM OLUYOR
Ama "insanlık" deyince, "biz" ve "ötekiler" çok temel bir ayrım. Hiç şüphem yok ki bu ülkede bir yığın insan o görüntülere bakıp eğleniyordur. Ama üstünü hiçbir şey alınmıyordur. "Yahu, benzerliği görmüyor musun?" dese biri, büyük ihtimal, gene görmeyecektir. "Biz Atatürk'e ağlıyoruz! Aynı şey mi? Kim, kim oluyor?" diyecektir.
 
ETİYOPYA VE TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI
Yıllar önce bir arkadaşım anlattıydı. Amerika'dan tanıdıkları Etiyopya üstünden geçerek bizim buraya gelmişler. "Ee, nasıl bir yer Etiyopya?" "Haile Selasiye Havaalanı'na indik," demiş, Amerikalılar; "Haile Selasiye Caddesi'nden geçerek Haile Selasiye Meydanı'na geldik. Orada Haile Selasiye Oteli var..." Benim arkadaş gülerek dinliyor bunları. Onun da "Etiyopya'nın nasıl bir yer" olduğuna dair tahminlerine aykırı bir durum değil, anlatılan. Derken Amerikalılar devam etmiş: "Sonra buraya geldik, Atatürk Havaalanı'na indik..."
 
Birden aymış bizim arkadaş. Ogün bugündür bu anekdotta mündemiç olan şeylerin farkında.
 
Onun için bu gibi aynalar, gözümüzün önündeki şeyi görmemize yardımcı olabilirler. Olabilirler de. Dediğim arkadaş akıllı bir insan. Ama yalnız "akıl" sorunu da değil. "Görmek istememek" de var.
 
GERÇEKTEN SEVİLEN BİR LİDER OLSAYDI
Koreliler ağlıyorlar. Kim İl-sung öldüğünde de ağlamışlardı. Öyle sanıyorum ki o zaman ağlayanlar arasında sahiden ağlayanların oranı daha yüksekti. Marx'ın tesbiti: trajik bir olayın tekrarı komedya olur. Sevilen ve sayılan önder Kim İl-sung da, sahiden "sevilen ve sayılan" olsaydı, adının bu sıfatlarla anılmasına gerek kalmazdı. O zaman da hatırısayılır bir yapmacık sözkonusuydu. Ama tabii bu derecelere varmamıştı.
 
Peki, Kim'ler değilse, kim ağlatıyor bu insanları? Bunun bir gerekçesi açıklaması olmalı. Nitekim var.
 
DAHA DA TARTIŞILMAZ OLACAKLAR
Kuzey Kore'yi yöneten ve adı "Komünist" olan parti bu hesabı yapmış. Onlar, "mostra" olarak, bu üzerinde "Kim" yazan tabelayı ellerinde tutacak, kaldıracaklar ve "Kim" adına ülkeyi yönetmeyi sürdürecekler. Kim hanedanını tartışılmaz hale getirdikleri ölçüde yönetimde ve bütün ülke hayatında edindikleri yerin de tartışılmaz olmasını sağlayacaklar. Kendileri için bir şey istiyorlarsa onlara "namert" diyelim.
 
Bütün istedikleri, yüce Kim ilkelerinin ilelebet payidar olması. Onlar sadece bu ilkelerin yılmaz ve yorulmaz bekçisi. İlkelerden sapan hainlere biraz sert davranıyorlarsa, o kadarı da olacak artık. Bunu kendileri için yapmıyorlar ki!Smile

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Murat Belge
31-12-11
E mail: taraf.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KORELİLERİN AĞLAYIŞINA GÜLEN, BİR DE KENDİNE BAK!
Online Kişi: 19
Bu Gün: 99 || Bu Ay: 7.142 || Toplam Ziyaretçi: 2.238.898 || Toplam Tıklanma: 52.330.668