ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 3625
Yazar: Ali Haydar Haksal
MÜSLÜMAN GENÇLİĞİN GELECEĞİ 1

İdeolojilerin olmadığı yeni bir dönem yaşanıyor. İdeolojiler sulanmış, eski etkilerini yitirmişlerdir. Sol diye tanımlanan büyük çoğunluk liberal burjuvaziden oluşuyor. Milliyetçilik diye bilinen kavmi hareketler şu sıralar en çok gündemde olanlar. Onlar da alanlarını iyice daraltmış bulunuyor.

İslam bütünlüğü içinde büyük bir millet oluşturan kavimlerin parçalanmaları Müslümanların gücünü azaltmış bulunuyor. Bu, sadece kavmi hareketler ile sınırlı olsa Müslümanlar bu kadar çok dağılmazlardı. Büyük dağınıklığın temelinde kendi öz değerlerini oluşturan güçten yoksunlukları. Bu, her bölgeye göre daha dar ve lokal durumda. Müslümanlar neredeyse mahallelere bölünmüşlerdir.

Siyasal ayrışmalar, mezhep çekişmeleri, spor kulüpleri, geçmişten gelen ideolojik bölünmeler hayatın bütününe yansımış durumda. Bir siyasal partinin bile kendi içindeki çekişmeleri büyük tehlikeler içeriyor. Çıkar, bir yerlere gelme çabaları da insanların gözlerini döndürüyor.

Coğrafyamızın kan gölü hâline dönmesinin temelinde insanları, Müslümanları kaynaştıran öz yoksunluğu.

Müslüman gençlik kendi değerlerini kaynaklarından, bilgelerinden, âlimlerinden, tasavvuf büyüklerinden öğrenmiyor. Üzerine ağdırılan büyük bir yabancılığın kuşatmasında. Kendi inanç değerlerini bile onlardan öğreniyorlar. Haklarını savunma, ilkelerini ortaya koymak onlara kalmış.

Müslüman gençliğe önerilen yazarları, sanal ve sosyal medya, pazarlama sektörü belirliyor.

Okuma edimi giderek azaldı. Okuma, insanı zihnen besleyen, kendisini düşündüren, zamanla özgün düşünmesini sağlayan en etkili araç. Geçmişte, sol düşünce karşısında, sanat ve edebiyat alanında bizim kuşağın sığınakları vardı. Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat, Mavera, Yönelişler. Bu dergilerin merkezini oluşturan düşünür ve yazarlar. Sol kesimin üniversite gençliği cebinde Cumhuriyet gazetesi taşıyorsa biz Yeni Devir gazetesini taşırdık o yıllarda. Dergilerimiz bizim için doyurucuydu. Kişiliğimizin oluşumunda önemli etkileri vardı. Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergilerini açıktan açığa taşırdık, kendimizi belli ederdik.

Tarih alanında Sebil, haftalık bir dergi olarak Yeni İstiklal, bayanlara hitap eden Şûle Yüksel Hanımın Seher Vakti dergisi, Diyanet dergileri, dini konularda yayın yapan Hilal, MTTB'nin Tohum dergileri.

Görsel medyanın bu kadar güçlü olmadığı dönemlerdi. Sanal yayın ise hiç yoktu. Bugünün gençliği sanal medyanın etkisi altında. Ulu orta düşüncelerin anaforunda. Kişiliğini oluşturan süreçten yoksun. Muhafazakâr bir genç ile İslâmi düşünüşlü bir genç arasında elbette farklar var. Fakat her iki kesimin gençliği düşünce karmaşasında. Müslüman gençlerin kendilerini muhafazakâr ya da sağcı olarak görmesi tam bir boşluk ve bilgisizlik.

Bizim kuşağın öncüleri olan büyük şair ve yazarlar kişiliğimizin oluşumunda büyük bir etkiye sahiptiler. Devlet destekli sol düşünce karşısında, zor koşullarda edinebildiğimiz eserlere sığınır, onlardan beslenirdik. Hem sanatta hem de siyasada resmi ideoloji ile hesaplaşan bir Necip Fazıl bizim için, o dönemde büyük bir şanstı. Sezai Karakoç'un uygarlık bilincini, batıdan gelen kavramların tanımlanmasını, İslâm düşüncesi özüyle estetik ifadeyle, şiir, nesir, denemeleriyle beslendik. Keskin duruş, var olma bilinci, Kudüs ve Orta Doğu duyarlığını Nuri Pakdil ile, yerli edebiyat kavramını Mavera dergisindeki yazarlarla kavradık.

Bugünün gençliği edebi ortamdan yoksun. Daha doğrusu ilgi göstermiyor. Bir başka deyişle edebiyat ve sanata yönelmelerinin önü perdeli. Bugünün edebiyat dergileri ortalama bin adet satılırken bizim dönemimizde sadece Erzurum'da Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergilerinin ortalama satışları üç yüzer adetti. Mavera dergisi, biz birkaç arkadaşın çabasıyla İstanbul'da 800 adet satılıyordu. Ben sadece 150 civarında abone yapmıştım. Bugün elimiz kalem tutuyorsa, bir şeyler anlatma çabasında isek bu çabanın bir sonucuydu.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Haydar Haksal
14-12-12
E mail: milligazete.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MÜSLÜMAN GENÇLİĞİN GELECEĞİ 1
Online Kişi: 20
Bu Gün: 466 || Bu Ay: 4.813 || Toplam Ziyaretçi: 2.234.875 || Toplam Tıklanma: 52.291.699