ÖMER DİNÇER GİTTİ; ARTILARI EKSİLERİ ve YENİ BAKAN

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)

Okunma Sayısı: 1854

Yazar: Meryem Aybike Sinan

ÖMER DİNÇER GİTTİ; ARTILARI EKSİLERİ ve YENİ BAKAN

MEB kaç bakanın başını yedi?

Haftalardır konuşulan mini kabine değişikliği nihayet gerçekleşti.

Milli Eğitim Bakanının değişeceği bütün kesimlerce konuşuluyordu ve özellikle öğretmenlerin yüzde seksene yakını, sendikaların hemen hepsi bu değişikliği bekliyordu ve özellikle istiyordu.

Ve başbakan yine ferasetini konuşturdu ve büyük bir gerginliği rahatlattı.

Her değişim iyidir aslında!

Kötü olan değişmemektir!

Ancak bu değişim MEB'de gerçekleşmiş ise bunu daha farklı açılardan yorumlamak lazımdır zira sekiz yüz bin öğretmeni, yirmi milyona yakın öğrenci ve bir o kadar aileyi yani kısacası bütün Türkiye'yi ilgilendiren en önemli bakanlıktır!

Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer, görünürde çok önemli icraatlara imza attığı ve cesaretli kararlar aldığı halde neden görevden alındı sorusunun cevabını ararken birçok hususu hatırlatmakta yarar var.

Öncelikle Sendikaları, öğretmenleri ve kendisine yapıcı eleştiri getiren dost düşman herkesi sert üslubuyla karşısına alarak dev bir küskünler ve kırgınlar ordusu yarattı. Hatta selefleri ile arasının açık olduğu söylentisi bile dolaştı medyada. Ve memnuniyetsizlikleri iyice derinleşen MEB çalışanlarının, atanamayan öğretmenlerin, ayrı yerlere tayin olmuş ve eş durumundan mağdur olmuş ailelerin çığ gibi büyüyen şikâyetlerinden tutunuz da yüzlerce aşılamayan, çözüm bulunamayan sorunlar bir bakanının daha başını yedi.

MEB esasında idaresi en zor bakanlıktır.

Bu bakanlığa getirilen kişi bir daha belini doğrultamıyor her nedense!

Ne yaparsanız yapın hiçbir zaman bütün kesimleri asla mutlu ve memnun edememek gibi bir sorunu var MEB'in. Lakin bu bakanlık yönetilmesi en zor ve en karmaşık olan bakanlıktır.

Milli Eğitim eski bakanı Ömer Dinçer önceki bakanlara nazaran gerçekten de kısa zamanda olağanüstü çalışmalara imza attı. İmam Hatiplerin açılması, Kuran-ı Kerim dersinin seçmeli ders olarak okutulması, okulların ilk, orta ve lise olarak yeniden dönüştürülmesi Ömer Dinçer'in ayakta alkışlanacak en önemli icraatları olup asla unutulmayacak çalışmalarıdır.

Ömer Dinçer'in en büyük hatası ise öğretmen camiasını ve sendikaları yanına alması lazım gelirken sert söylem ve üslubuyla bütünüyle karşısına almış olmasıdır. Ak Parti seçmeni olan yüz binlerce öğretmenin Ak Parti ile mesafesi bu dönemde çıkmaza girmiş ve küskünlükler ve partiden kopmalar başlamıştır. Bu gerçekler Eğitim Bir Sen'in resmi sitelerindeki söylem ve açıklamalarında da bariz şekilde görülür.

Başından beri hükümetin en büyük destekçisi konumundaki Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir Sen tarihinde ilk kez Milli Eğitim Bakanının bir takım icraatlarına karşı duruş sergileyip sayısız eyleme- iş bırakma eylemi de dâhil- imza attı. Yani bu sendikanın üyesi olan öğretmenlerin dünya görüşüne bakıldığında yüzde doksanı Ak Parti seçmenidir ve bu seçmenler oy verip destekledikleri partinin bakanını protesto için meydanlara indiler bu dönemde. Bu önemli faktörü asla göz ardı etmemek lazımdır.

Yine bu dönemde Eğitim camiasında demoralize olmuş öğretmenlerin şevki kırılmış, basına yansıyan söylemlerle öğretmenler itibar kaybına uğratılmış ve bu dönemde öğretmenlere karşı öğrenci ve veliler tarafından uygulanan şiddet tırmanma göstermiştir!

Bütün kararlar öğrenci merkezli alınırken öğretmen sıradan bir ameleye dönüştürülmüş ve neredeyse yok sayılmıştır! Alo 147 telefon hattı ile binlerce öğretmen ve idareci yerli yersiz iftira ve ihbarlarla aşağılanmış, soruşturmalar birbirini takip etmiş ve kendisine derste kaş çatan öğretmene karşı bir öğrenci faşizmi ve despotizmi bu 147 telefon hattıyla meşru kılınmıştır!

Kısacası çok güzel ve olağanüstü başarılı icraatların yanında ne yazık ki hiç olmaması gereken icraatlar bu güzelliklerini ve başarılarını gölgelemiştir Ömer Dinçer'in. Bu hatalarda yanlış yönlendirme yapan üst düzey bürokratların da payı çok büyüktür!

Gelelim yeni Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'ya…

Öncelikle çok çok sevindik. 1995 ve 1996 yıllarında Kanal7 Televizyonunda 360 derece isimli program yapıp sunduğunu biliyoruz. Yazarlık tarafı olan, medya geçmişi olan ve nezaket ve inceliğiyle ve bilge kişiliğiyle herkesin üzerinde hemfikir olduğu çok önemli bir isim artık MEB'in başında.

Muhterem Hocamıza, Saygıdeğer Bakanımıza hayırlı olsun derken, yeni ve zor görevinde muvaffakiyetler diliyor ve selefinin düştüğü hatalara düşmemesini Yüce Allah'tan diliyoruz.

Evet, MEB zor ve çetrefilli bir bakanlık ama her zorluğun üstesinden gelen kahramanlar az olsa da çıkar, ümidimizi henüz kesmedik!

Yarınlar çok güzel olacak!

Buna inanıyoruz ve müsterihiz…

Muhabbetle kalınız.