Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar | Okunma Sayısı: 3842 |
TBMM'de görüşülmekte olan "Terörizmin Finansmanını Önleme Tasarısı"ndan söz ediyorum.
Terörizmle mücadele için çıkarılan tüm hukuki düzenlemeler gibi ucunun nereye varacağı kestirilemeyecek bir tasarı.
BM ve Avrupa Konseyi kaynaklı, yani uluslararası bir mutabakatı içeriyor.
Türkiye açısından, belki her ülke açısından aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık türünden bir iş.
Türkiye bir yandan terörle mücadele gündemi olan ve terörün finansmanı ile boğuşan bir ülke, bir yandan da, yakın geçmişinde 28 Şubat gibi, "Köktendincilikle mücadele" adına, "Yeşil sermaye" fobisinin oluşturulduğu, Kur'an Kursu'na yapılan bağış yüzünden kebapçıların bile "Kara liste"ye alındığı süreçleri yaşayan bir ülke.
Yine Türkiye, 11 Eylül'den sonra, tüm İslami sermaye dolaşımının, terörle bağlantı açısından denetim altına alındığı ve en masum finans kuruluşlarının sıkboğaz edildiği İslam dünyasının bir parçası...
Bıçak sırtı bir durum
Türkiye'nin, terör örgütünün finans kaynaklarını kesmek istediği muhakkak. Türkiye yıllardır Avrupa ülkeleri nezdinde bunun mücadelesini veriyor. Terör örgütü içeride de bir biçimde finansman buluyor.
Örgüt finansman sağlarken, tehdidi de devreye sokuyor, gönüllü bağış alımını da. Geçmişte, tehditle elde edildiği halde, terör örgütüne yardım yapıldığı gerekçesiyle birçok insanın mağdur olduğunu da biliyoruz, terör örgütüne gönüllü finansman sağlandığını da. Terör örgütüyle bu iki türlü bağlantının ayrılabilmesi zorluğu, birçok insanın mağduriyetine sebep olmuştur.
Bunun bir de, kötü niyetli uygulamacılar eline düştüğünü farz edelim, o zaman nasıl bir kıyım aracına dönüşebileceğini tahmin etmek zor değildir.
İslamofobi'nin bir uzantısı halindeki "terörle mücadele" olgusuna gelince, özellikle 11 Eylül'den sonra Batı dünyası bu noktada çok can yakmıştır.
"Terörist kuşkusu" ile, Amerika'da, İngiltere'de esmer tenli, Müslüman'a benzeyen çok sayıda insanın gözaltı ya da tutukluluk işkencesi yaşadığı unutulmamıştır.
İslam ülkelerindeki birçok örgütün, "köktendincilik" damgası yediğini ve muhtemel terör örgütü muamelesi gördüğünü biliyoruz.
Örnek olarak Hamas, seçimlerden zaferle çıkıncaya kadar, meşru bir temsile sahipti, seçim başarısı onun, terör örgütü muamelesi görmesine yol açtı.
"Terörün finansmanı"na yönelik operasyonların, bizde Körfez ve Suudi bağlantılı finans yapısına ve ortaklıklara cehennem azabı yaşattığını da biliyoruz.
...
Yazar: Ahmet Taşgetiren |
08-02-13 |
||
E mail: bugun.com.tr | Tweet | ||