KUTLADIKLARI CUMHURİYET, DAYATTIKLARI SALTANAT!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER

Okunma Sayısı: 2007

Yazar: Ali Karahasanoğlu

KUTLADIKLARI CUMHURİYET, DAYATTIKLARI SALTANAT!

Saltanatı kaldırmışlar.. Bir yıl sonra da, sözümona cumhuriyeti ilan etmişler..
89 yıldır cumhuriyeti kutluyorlar..
Bu yıl da 90. yıldönümünü kutlayacaklar..
Ama sorsanız, “Cumhuriyet adına, ortada ne eseriniz var?” diye..
Gösterebilecekleri bir şey yok..
Adını anıyorlar. Kutluyorlar.. Bir de saltanata küfrediyorlar..
Başka bir icraat yok..
Hatta dahası var.
Kaldırdıklarını iddia ettikleri “saltanat”ı fiilen yaşatmaya çalışıyorlar..
Adı kalkmış ama..
Bunlara kalsa, fiilen devam edecek..
Nasıl?
İzah edeyim..
Gezi eylemlerinin.. ODTÜ dayatmalarının özü nedir?..
“Biz ne dersek, o olacak” dayatması..
Bu dayatma, aslında hangi sistemde olur?
“Saltanat”ta!.
Sandıktan azınlık olarak çıkanların, “Biz ne diyorsak, iktidar onu yapmaya mecburdur” dediği sistemin adı nedir?
Saltanat!
Yani; azınlıkta olanların keyfine göre ülkenin yönetildiği sistem!
“Cumhuriyet”te, “Ben azınlıkta da kalsam, benim istediğim olacak” demek, hiç mümkün olur mu?
Tabii ki hayır!
Kutladıkları cumhuriyete saygıları olsa..
Dayattıkları konuların, halka sorulmasına razı olurlar..
Halka sorulur.. Halk ne derse, o yapılır.
Gezi Parkı’nda Başbakan teklif etmişti, “Mahkeme bizim lehimize karar verse bile, halka soralım. Sonucuna göre hareket edelim.”
Cumhuriyetçi olduğunu iddia edenler, ne cevap vermişlerdi?
“Bu konuda halkoyuna gidilmez..”
Yani demek istiyorlardı ki, bu konuda “cumhuriyet” değil, “saltanat” kuralları geçerlidir..
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ODTÜ’nün sınırından geçecek olan yol için aynı teklifi yapmıştı: “Halkoylaması yapalım.”
Ne cevap verdiler?
“Sandık, her şey değildir.”
Peki, sizin saltanatınız her şey midir?
Sizin keyfiniz ne istiyorsa, onu mu dayatacaksınız halka?..
Hatırlayın, aynı kafa cumhurbaşkanını da halkın temsilcilerine seçtirmeme kararı almıştı..
Necdet Sezer’in süresi dolduğunda yapılacak seçime, şimdi Ergenekon davasından mahkum olan Tuncay Özkan nasıl karşı çıkmıştı: “AK Parti’nin gösterdiği aday cumhurbaşkanı seçilse bile, Çankaya’ya gidemez. Yola oturur, önleriz..”
Aynı kafanın bir başka adamı ne demişti: “Yolda kaza olur.. Bir şey olur. Ama sonuçta Çankaya’ya varamaz.”
Yani demek istiyorlardı ki, “TBMM’deki çoğunluk, anayasal usulle cumhurbaşkanını seçse bile, o seçilen kişi bizim onayladığımız birisi olmazsa, yolda trafik kazasına uğratır, yine Çankaya’ya çıkmasına izin vermeyiz.”
Buna cumhuriyet mi denir, saltanat mı?
Halkın tercih ettikleri değil..
Bir avuç azınlığın önerdiklerinin tepe noktaya çıktığı sisteme, nasıl “cumhuriyet” denilebilir ki?
Bunların cumhuriyet anlayışı işte bu idi..
“Cumhuriyet” diyorlardı ama..
Halkın rahatı için, ortada bir tane ciddi bir eserleri yok..
Hep kendi keyifleri için yaşıyorlar..
“Gezi Parkı’na dokunmayın” diyorlar.
Çünkü kendi keyifleri öyle gerektiriyor..
“3. köprüyü yapmayın” diyorlar.
“Ağaçlar kesilmesin” diye de gerekçe sunuyorlar.
Ama bakıyorsunuz kendi oturdukları villalara. Hepsi ormanlık alandan bozma evler.
Kendi rahatlarına gelince, “ağaçlar kesilebilir..”
ODTÜ’deki eylemde, “ağaçlar”ı bahane ediyorlar.. Ama bakıyorsunuz, ağaçları kesip, bina yapanlar kendileri..
Bir de utanmadan, “Bizim yaptığımız binalar, eğitim amaçlı. Kamu yararı var” diyorlar..
Sanki Melih Gökçek, kendi evine yol yapacak, ODTÜ sınırında..
O da kamu yararı için yol yapıyor..
“Yol”daki kamu yararı.. Eğitim binasındaki “kamu yararı”ndan daha önemlidir.
Çünkü “yol”dan herkes geçer..
Ama eğitim için bile olsa, o yaptığınız binadan, sadece o üniversiteye girenler yararlanabilir..
“Bir tane cumhuriyet eserleri var mı?” dedik..
Halkın yararı için, gösterebilecekleri bir tane devasa eserleri yok..
Bakın, faşizmle suçladıkları, saltanat tarzı yönetim sergilediğini iddia ettikleri AK Parti iktidarı, halkın yararlanacağı dev bir eseri; Marmaray’ı yarın hizmete sokuyor.
Cumhuriyet demek, halk demektir..
Saltanat demek, şahsi keyif demektir..
Bakın son aylarda tartıştığımız konulara..
Gezi Parkı: Oraya gidenlerin şahsi keyfi..
ODTÜ arazisi: ODTÜ’lülerin bireysel zevki..
Ya Marmaray?
Tüm İstanbulluların.. Hatta Türkiye halkının. Hatta dünya insanlarının kullanacağı bir hizmet..
Şimdi söyleyin, kim saltanatçı, kim cumhuriyetçi?