ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 1507
Yazar: İbrahim Tenekeci
ŞEHİT

ŞAŞKIN VE ÜZGÜNÜZAmasya ilinin Suluova ilçesi. Şehit evladının cenaze namazını kıldıran imam baba: Recep Bilgili. Onun tertemiz yüzü, berrak alnı, dirayetli duruşu, metanetli tavrı. Bin yıllık kaderimizi daha dokunaklı ve okunaklı başka ne anlatabilir?

Her güne bir dua gibi, her güne bir şehit. Uzun zamandır böyleyiz.

Haberlerde seyrediyor, gazetelerde okuyoruz. Geride yarım hayatlar kalıyor. 'Hikâye' demeye dilim varmadığı için 'hayat' diyorum.

Gönlümüz güzellik ister. 'Allah herkese sıralı ölüm versin' diye dua ederiz. Öte yandan, şehit vermekten çekinen / çekinecek olan bir millet değiliz. Şehitler, bu aziz vatanın tapu sicil belgesidir, kimlik kartıdır. Bu topraklarda yaşamanın yüksek maliyetini, ağır bedelini en baştan kabul ettik. Şehitlerimiz, şahitlerimizdir.

Bunca yıkımdan ve kayıptan sonra, Anadolu'nun kalan son ocak olduğunu biliyoruz.

Anadolu, evin tek evladıdır. Umudu, istikbali, zürriyeti. Ona zarar gelirse, her şey biter.

Devletsizlik, sahipsizlik anlamına gelir. Bunun ne demek olduğunu yirmi sekiz şubat sürecinde az çok görmüştük. Daha kötüsü de olabilirdi, olmadı. Örnek niyetine Mütareke yılları okunabilir.

Bu topraklarda milyonlarca insanın hakkı ve emeği vardır. Sadece yaşayanların değil, aramızda olmayanların da.

Gazze ve Kudüs'ü savunurken hayatını kaybeden; Plevne, Yanya ve İşkodra'dan dönemeyen; Sarıkamış'ta donarak, Kanal Harekâtı'nda boğularak şehit olan; esir kamplarında türlü eziyetlere maruz kalan; Haçlı ve Moğol istilasının karşısına çıkan…

Yunus Emre'den Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'e kadar on milyonlarca insandan bahsediyoruz.

Milletimiz ve memleketimizle ilgili bir karar alırken, bütün bu birikmiş hakkı düşünmek, hesabı ona göre yapmak zorundayız.

Vefalı olmaktan anladığımız da budur. Yalnız bize iyiliği dokunan insanlara değil; toprağa, tarihe, hatıralara, şehitlere, emek ve eser sahiplerine de vefa göstermeliyiz.

Özetle; millete ve memlekete vefa.
***

1957 yılında yayınlanmış bir şiir kitabı: Son Menzil. Şair Ali Arslanoğlu, dünyaya gelişini şöyle anlatıyor: “Annesi Nuriye'den / Ali doğdu Gönen'de / Yeni doğanın sesi / Çanakkale'de şehit / Sevindirdi İdris'i.” (Sayfa 99.) Bu dizelerden çok etkilendim. Baba, oğlunu hiç görmeden, göremeden şehitlik mertebesine yükseliyor. Şüheda…

Dedem Abdullah Oğlu Mustafa dâhil, nice çocuk işte bu ninniyle büyümüştür: “Uyu yavrum, yine sabah oluyor / Şehit baban gelmiş camdan bakıyor / Yarasından kızıl kanlar akıyor / Sen ağlama, ben ağlayayım, ninni.”

Boyabatlı Ömer Oğlu Mustafa'nın şehit olduktan sonra cebinden çıkan destanı da hatırlayalım: “Bugün bizden vatan razı olacak.” (Arıburnu, 7 Haziran 1915.) Allah sizlerden razı olsun.

Yıllar önceydi. Bir çalışma için çok sayıda dağ köyünü gezmiş, yaşı seksenin üzerinde olan eski insanlarla sohbet etmiştim. Dedelerinin, bazen de babalarının akıbetiyle ilgili neredeyse tek benzerlik şuydu: “Askere gitmiş ve bir daha dönmemiş.” Sonrası sükût. Nerede ve ne zaman şehit oldu? Bilinmiyor. Gitti ve gelmedi, o kadar. Hepsi bu.

Bizi millet yapan, dinin ve dilin yanı sıra, hep birlikte yaşanan işte bu ortak kaderdir. Çünkü acı, sevinçten daha kuvvetlidir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: İbrahim Tenekeci
02-03-16
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ŞEHİT
Online Kişi: 12
Bu Gün: 166 || Bu Ay: 7.677 || Toplam Ziyaretçi: 2.239.985 || Toplam Tıklanma: 52.349.711