ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3852
Yazar: M. Şevket Eygi
TÜRKİYE'DE İSLÂM'I YIKMA, MÜSLÜMANLARI PARÇALAMA PLANLARI

Küfür ve nifakın Türkiye Müslümanları hakkındaki gizli plan ve protokollerinin ana maddeleri şunlardı:

(1) Müslümanlık tamamen yıkılıp kazınmalıdır. Bu yapılamazsa geleneksel Ehl-i Sünnet İslamlığının yerine birçok reformcu Protestan Müslümanlıklar çıkartılmalıdır.

(2) Müslümanların birlik ve beraberlik olması küfür ve nifak için en büyük tehlike ve tehdittir. Ümmet birbirinden kopuk, birbiriyle uyuşmayan, birbiriyle az veya çok rekabet içinde olan hiziplere, gruplara, cemaatlere, fırkalara ayrılmalıdır.

(3) Türkiye'ye İslam tasavvuf ve tarikatlar yoluyla gelmiştir. İslam'ı ve Müslümanları yıkmak veya zayıflatmak için tasavvufu ya ortadan kaldırmak, yahut çığırından çıkartmak gerekir.

(4) Türkiye Müslümanları başsız, ruhanî lidersiz, İmamsız, Emîrsiz bırakılmalıdır.

(5) Ehl-i Sünneti yıkmak için reformculuk, dinde yenilik, dinde değişim, İslam Protestanlığı gibi cereyanlar açık veya gizli alabildiğine teşvik edilmelidir.

(6) Pakistan'dan kovulmuş Fazlurrahman'ın Tarihsellik Mezhebi Türkiye'de yayılmalıdır.

(7) Türkiye Müslümanları olabildiğince sekülerleştirilmelidir.

(8) Hindistan'da Ekber Şahın Din-i İlahî adında yeni bir din çıkartması gibi bizde de Kemalizm ideolojisi ile İslam'ı karıştırarak "hybrid" yeni bir İslam çıkartılmalıdır.

Küfür ve nifak bu konularda başarılı oldu mu?.. Bu sorunun cevabını vermek için Müslümanların haline bakmak yeterlidir.

Mardin'de 2004'te tarihî Kasımiye medresesinde yapılan Dinlerarası Diyalog etkinliklerine bakalım:

Çeşitli Hıristiyan kiliselere mensup kara libaslı papazlar... Diyanet'in resmî bir müftüsü...Hep birlikte toplantılar yapılıyor, Diyalog tebliğleri sunuluyor... Medresenin avlusunda havuz üzerine tahtadan derme çatma bir Diyalog köprüsü yapılmıştır... Çanlar çalıyor, ezanlar okunuyor ve papazlarla Diyanet müftüsü bu köprünün üzerinden tantana ile geçiyor. İşte üç ibrahimî dinin mensupları böyle hep birlikte cümbür cemaat Cennet'e girecekmiş...

Böyle bir şeye Mustafa Kemal rejimi bile izin vermezdi... Ecevit rejimi bile izin vermezdi...

Ümmet bir sürü hizbe, fırkaya, cemaate, gruba ayrılmış kopukluk son haddine varmış. Tartışmalar almış yürümüş. Sünnî kökenli bazı gençler mut'a nikahı yapar olmuş. Bir ilahiyatçı, faize bile fetva vermiş. Başka bir ilahiyatçı İslam'da ve Kur'anda tesettür yoktur diyor.

Hattâ bir ara yirmi kişilik bir komisyon kurulmuş ve "Hadîs Ayıklamaları" faaliyeti başlatılmıştı.

En hassas dinî konular ayağa düşürülmüş, mıncıklanmış...

Azılı Farmason, Rafızî, taqiyyeci, ihtilalci, bulaşık ve bulanık Afganî Müslümanlara kurtarıcı ve önder olarak gösterilmiş...

Elifi görse mertek sanan cahillere işte Kur'an, meal ve tercümelerini okuyun ve içtihat yapın denmiş.

Vehhabîler avaz avaz haykırıyor: Tasavvuf ve tarikat şirktir, küfürdür, tarikat evliyası evliyauşşeytandır diye...

Fazlurrahmancılar nice Kur'an ayeti ve sahih hadisteki hükümler tarihseldir, bugün geçerli değildir propagandası yapıyor.

İslam Şinasi kitabında "Allah gerçek bir Janus'tur" diyerek açık bir şekilde küfre düşmüş olan bir İranlı yazar büyük İslam mütefekkiri ilan edilmiş, kitapları kapış kapış satılıyor ve okunuyor.

Beş vakit namaz terk edilmiş, Müslümanların bir kısmı şehvetlerine uymuş.

Diyanet'e 13 bin kadın müftü yardımcısı, vaize, kadın hoca tayin edilmiş.

Büyük bir vilayetimizin kadın müftü yardımcısı, Buharî'de geçen sahih bir hadîs için "Peygambere söyletmişler..." tabirini kullandı.

Ehl-i Sünnete uymayan bozuk inanç, fikir ve görüşleri yaymak için milyonlarca liralık telif ücretleri dağıtıldı...

Bu işlerin en kötü tarafı milyonlarca Müslümanın durumdan haberdar olmaması, tepki göstermemesidir.

Dini bozma, Müslümanları paramparça etme, yeni bir İslam Protestanlığı cereyanı başlatma faaliyetlerine paralel olarak İslamî kesimde kokuşma ve ahlakî bozukluk da artmıştır.

Bütün bu bozukluklar nasıl düzelecek?

Ümmet-i Muhammed nasıl derlenip toparlanacak?

Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik nasıl kurulacak?

Bid'atlerle nasıl mücadele edilecek?

Din ticaretine ve sömürüsüne nasıl engel olunacak?

Müslüman halk nasıl aydınlatılacak ve toparlanacak?..

Müslümanların dertleri ve problemleri çok büyük.

Onların kaçta kaçı bunun farkında?

Çare ve çözümler neler?

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: M. Şevket Eygi
21-12-10
E mail: milligazete.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TÜRKİYE'DE İSLÂM'I YIKMA, MÜSLÜMANLARI PARÇALAMA PLANLARI
Online Kişi: 20
Bu Gün: 300 || Bu Ay: 10.991 || Toplam Ziyaretçi: 2.224.795 || Toplam Tıklanma: 52.204.479