İSRAİL'İ TUFAN VURDU

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : DÜNYADA NELER OLUYOR / İSLÂM ÂLEMİ

Okunma Sayısı: 125

Yazar: İsmail Yaşa

İSRAİL'İ TUFAN VURDU

İSRAİL'İ TUFAN VURDU Cumartesi sabahı Hamas’ın askerî kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi yakınlarındaki İsrail hedeflerine ve Yahudi yerleşkelerine havadan, karadan ve denizden geniş çaplı saldırı başlattı.

Yahudi bayramları bahanesiyle son günlerde işgalcilerin kalabalık gruplar hâlinde Mescid-i Aksa’ya düzenledikleri baskınlara ve İsrail’in Mescid-i Aksa’yı Yahudileştirme planlarına misilleme olduğu için operasyona “Aksa Tufanı” adı verildi.

İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarını “Demir Kılıçlar Operasyonu” olarak adlandırdı.

Filistin topraklarında yeni bir savaş daha yaşanıyor.

İsrail ordusu her zaman olduğu gibi en iyi bildiği şeyi yaparak sivilleri, hükûmet binalarını, altyapı tesislerini ve apartmanları bombalıyor.

İşgalciler daha önce de Gazze Şeridi’ni yerle bir ettiler ancak istedikleri sonucu alamadılar.

Filistin direnişi daha çok güçlendi.

İsrail, bu savaşta da çok sayıda Filistinliyi öldürebilir ancak yine hedefine ulaşamayacak.

İzzeddin el-Kassam Tugaylarının operasyona uzun süredir hazırlandığı belli oluyor.

Bu kez İsrail tarafında da çok sayıda ölü ve yaralı var.

İsrail bundan sonra ne yaparsa yapsın, ordusunun gelişmiş silahların arkasına gizlenen “kâğıttan bir kaplan” olduğu gerçeğini değiştiremez.

Bugüne kadar hep İsrail’in Gazze Şeridi sınırına asker yığdığı ve kara operasyonu yapıp yapmayacağı konuşulurdu.

İsrail ordusu 2005’te çekildiği topraklara yeniden girmeyi göze alamadı ancak bu kez Filistinli direnişçiler sınırı geçip ansızın işgalci askerlerin karşısına çıktılar.

Filistin direnişi ilk birkaç saat içinde çok sayıda asker öldürdü, yaraladı ve esir aldı.

Cumartesi günü sabahı işgal altındaki Filistin topraklarında tarihî anlar yaşandı.

Nasıl sona ererse ersin, bu savaşın hem İsrail’de hem de bölgede ciddi sonuçları olacak.

Netanyahu’nun koltuğu tehlikede.

Hamas’ın elinde çok sayıda esir var ve savaşın ardından o esirlerin aileleri esir takası yapması için hükûmete baskı yapacak.

İsrail, 2011’deki esir takasında tek bir İsrail askerine karşılık binden fazla Filistinliyi serbest bırakmıştı.

Savaştan sonra onlarca esirle İsrail cezaevlerindeki tüm Filistinlilerin özgürlüğe kavuşması sağlanabilir.

İşgal ordusu Gazze Şeridi’ni uzun süre bombalamayı sürdürürse Batı Şeria’da ve hatta 1948’de işgal edilen topraklarda şiddetli bir direnişle karşılaşabilir.

Savaşın Filistin dışına taşma ihtimali dahi söz konusu.

Amerika ve Avrupa her zaman olduğu gibi kayıtsız şartsız İsrail’e destek verirken Katar, Kuveyt ve daha birçok Arap ve İslam ülkesi gerilimin yükselmesinden İsrail’i sorumlu tuttu.

Filistin’de şu an yaşanan savaşa dair analizlerde genelde İran faktörüne ve İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesine dikkat çekiliyor.

Mescid-i Aksa’ya düzenlenen baskınlara pek değinen yok.

Itamar Ben-Gvir gibi fanatiklerin yönettiği İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik planlarını ve Filistinlilerin canları pahasına o planları suya düşürme çabalarını göz ardı eden her analiz eksik kalır.

Âlimler günlerdir “Mescid-i Aksa’yı koruyun!” çağrıları yapıyor ve Filistin direnişi, İsrail’i uyararak Mescid-i Aksa’nın “kırmızı çizgi” olduğunu söylüyordu.

İsrail’i vuran “Aksa Tufanı” o uyarıların içi boş tehditler olmadığını gösterdi.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.