ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2268
Yazar: Taha Akyol
OSMANLI'DA TÜRKÇE

CHP lideri sayın Kılıçdaroğlu bir TV programında “Türkiye kafatası devleti devleti değildir” diye konuştu; çok doğru tabii... Ama sözlerine şöyle devam etti:

“Osmanlı devletinde Türk olmak ayıptı. O dönem ümmet toplumu vardı...”

Tarihçi İlber Ortaylı, haklı olarak bu sözleri eleştirdi, “internet bilgisi yorumu bu” diyerek...

Gerçekten 1930’ların tarih yazımından kalma aşırı basit bir slogandır bu.

Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında, “19. yüzyıl politikalarıyla bu ülkeyi götüremeyiz. Yurttaşları iki noktada eşit davranmayıyız; inanç ve etnik kimlik” diyerek doğru şeyler de söyledi..

Her halde “19. yüzyıl politikaları” derken 1800’lü yıllardaki Tanzimat Türkiye’sini kastetmiyordu. Bugün CHP’nin 1930’lardaki politikalardan farklı, eşitlikçi bir yaklaşıma sahip olduğunu anlatmak istemiş olabilir.

Kılıçdaroğlu’nun “Osmanlı’da Türk olmak ayıptı” sözü çok basit kaçtı, yakışmadı ama yine de ben iyi niyetine vermek istiyorum, “hiç kafatası devleti olmadık” demek istemiştir diye...

Tarih okumak

Uzun tarihi anlatımların yeri gazete köşeleri değildir. Osmanlı kültürünün, devlet yapısının ve hukukunun oluşmasında Türk kültürünün ve geleneklerinin büyük rolünü görmek için Halil İnalcık, İlber Ortaylı, Ahmet Yaşar Ocak, Cemal Kafadar gibi tarihçileri okumayı tavsiye ederim.

Tarihimizde aşiret yapılarından ve göçebe törelerinden yerleşik medeniyete ve kurumlara geçmemizi Osmanlı başardığı gibi, Cumhuriyet’in bütün temel kurumlarının temelinde bir Osmanlı tuğrası vardır: Ordu, idare, eğitim, hukuk, adalet, Yargıtay, Danıştay, parlamento, üniversite...

Bazı devşirmelerin “idraksiz Türk” gibi sözleri, kavmi bir aşağılama değil, “devletlu” takımının taşralı, köylü ahaliye bakış tarzıdır ki Cumhuriyet’te çok kullanılan “mürteci” kavramıyla sınıfsal benzerliği  vardır!

Osmanlı’da bütün çağlar boyunca resmi dil, yani devlet yazışmalarının, hukukun, idarenin ve idareci zümrelerinin dili Türkçe olmuştur. Bu aynı zamanda Türkmen Türkçesinin hukuk ve idare dili düzeyine yükselmesini ifade eder.

Bir Türkmen devleti olan Safeviler’in Fars devletiyle, Osmanlı’nın ise Türkiye Cumhuriyetiyle sonuçlanmasının tarihsel sebeplerini bilmiyorsak okumak, araştırmak lazımdır.

Osmanlı’da resmi dil

Osmanlı anayasası, 1876 tarihli “Kanunu Esasi”dir, yani ana kanun, ana yasa...

Üç maddesinde dört defa “Türkçe” ve “lisan-ı Türkî” hükmü vardır:

Madde 18: Devlet memuru olabilmek için Türkçe bilmek şarttır...

Madde 57: Parlamento dili Türkçedir...

Madde 68: Bu maddede milletvekili seçilme şartları sayılırken iki defa “Türkçe”yi bilmek şartı konulmuştur.

Bütün bunlar niye önemli?

Birincisi, Türkçe’nin resmi dil ve tek resmi dil olması, Cumhuriyet devrinde yapılmış bir “icat” değil, bin yıllık tarihin doğal bir sonucudur.

İkincisi, CHP artık Osmanlı tarihi ile barışmalıdır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, “taş devri, tunç devri” çağlarında tarih aramak belki anlaşılabilirdi ama bugün hem tarih bilimi, hem bizi bu topraklarda birleştiren “bin yıllık beraberlik” diyorsak, bunun bel kemiği Selçuklu ve Osmanlı asırlarıdır; Cumhuriyet bu bin yılın bir evrim aşamasıdır, demokratikleşerek evrimine devam edecektir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Taha Akyol
03-01-11
E mail: milliyet.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
OSMANLI'DA TÜRKÇE
Online Kişi: 17
Bu Gün: 220 || Bu Ay: 678 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.162 || Toplam Tıklanma: 52.215.997