ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / RAMAZAN- ORUÇ- İNSAN
Okunma Sayısı: 3718
Yazar: M.NİHAT MALKOÇ
SOMALİ AÇLIKTAN KIRILIRKEN İFTAR YAPMAK…

 

           İdrak etmekte olduğumuz ramazan, cömertlik ve yardımlaşma ayıdır. Bu ayda kulluk şuuruyla oruç tutan müminler, ömür boyu zorunlu yarı aç yarı tok yaşamak mecburiyetinde kalan fakirleri ve kimsesizleri daha iyi anlarlar.

 

Gönülleri şen eden mübarek ramazan ayı, şefkat ve merhameti çağrıştırıyor. Doğu Afrika’nın açlık ve kuraklıkla kırıldığı, yanıp kavrulduğu bu zor günlerde bizler onlar için neler yapabiliyoruz? Oruç tutan müminlerin, düşkünleri koruyup gözettiği bir ayın gölgesinde serinliyoruz. Biz Müslümanlar, bu açlığa mahkûm insanların ellerinden tutabiliyor muyuz?

 

       Ramazan deyince aklımıza iftar sofraları geliyor. Ramazanda sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar ve belediyeler fakir zengin ayrımı yapmadan halka iftar sofraları hazırlarlar. Böylece ramazanın ruhuna uygun yardımlaşma ve dayanışma gerçekleşir.

 

Bir de zenginlikte ve şatafatta yarışılan iftar sofraları vardır. Bu sofraların konukları da sanıldığı gibi fakirler değil, kendini soylulardan sayan zenginlerdir. Oysa gereğinden fazla lüks ve şatafatlı sofralar, gösteriş, riya, israf ramazanın ruhuyla ve oruç ibadetiyle bağdaşmaz. İslam, ölçülü olmayı gerektirir. Gün boyu aç kalan müminin, akşam ezanıyla birlikte çektiği açlığın acısını çıkartırcasına tıka basa doyması hem dinen, hem de tıbben uygun değildir.

 

            Ramazan ne kilo verme, ne de kilo alma ayıdır. Ramazan, fiyatları artırıp köşeyi dönme ayı da değildir. Ramazan köşe bucak dilenerek insanların merhamet duygularını sömürme ayı da olmamalıdır. On bir ayın sultanı ramazan; ruhu manevî kirlerden arındırma, tefekkür ve muhasebe ayıdır. Allah’ın bize verdiği nihayetsiz nimetleri düşünerek şükretmek, doğuşumuzdan itibaren, aldığımız son nefese kadar yaşadığımız kulluk sürecini gözden geçirmek ayıdır.  Ramazanda zengin iftar sofraları kurmada değil, kullukta yarışmalıyız.

 

Oruç bir ibadettir. Oruçla birlikte ruhumuzu temizleriz. Daha az yer, daha çok tasadduk ederiz. Zekâtlarımızı hesaplayarak onları gerçek sahiplerine ulaştırır, malımızı kirlerden temizleriz. Sadaka vererek belalardan emin oluruz. Yetimleri düşünür, onların ellerinden tutarız. Böylece fakirle zengin arasında sevgi ve dayanışma köprüleri kurulur.

 

Bugün Müslümanlar ve tüm insanlar açlıktan 29 bin çocuğun öldüğü Somali’ye karşı merhamet imtihanından geçiyor. Bugün açlığın pençesinde ölüm kalım savaşı veren Somali bir zamanlar kendi kendine yeten müreffeh bir ülkeydi. Batı, kirli elleriyle bu toprakları da sömürdü. Köylü halkı şehirlere doldurdular, böylelikle üretim azaldı. Somali 19. yüzyılda Avrupalı sömürgecilerin uğrağı oldu. 20. yüzyılda İngiltere ile İtalya arasında paylaşıldı. 2. Dünya Savası sonrası bağımsızlığını kazandıysa da darbeler ve iç çekişmelerden kurtulamadı.

 

Kurulduğundan beri huzur yüzü görmeyen Somali, 1977’de ABD nüfuzuna girdi. 1991’de diktatör Barre’nin devrilmesinden sonra ülkedeki otorite boşluğu doldurulamadı. O günden bugüne iç karışıklıklar ve çatışmalar dinmedi. Bu çatışmalarda bir milyona yakın insan hayatını kaybetti. Son yıllarda deniz korsanlarının saldırılarıyla dünyada adını duyurdu. Ülkedeki radikal “Eşşebab” örgütü, ülkedeki karışıklık ve çatışma ortamını daha ha azdırıyor. Bu örgüt uluslararası yardım çalışmalarına da engel olarak yardımları köstekliyor.

 

            Son zamanlarda Somali’de bir trajedi yaşanıyor. Rahmet ve mağfiret ayı olan bu ramazanda bizler Somali’deki kardeşlerimize elimizden geldiğince destek vermeliyiz. Çoluk çocuğumuzla sofralarımıza oturduğumuzda Somali’de iftar yapamayanları da düşünmeliyiz. Peygamber Efendimizin dediği gibi “Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, Müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır!”(Buhari)

 

Bazı yardımseverler, yardımların Somali’ye ulaş(tırıla)mayacağından endişe ederek yardım yapmaktan vazgeçiyor. Dürüstlüğünden şüphe etmediğimiz ciddi yardım kuruluşlarına yaptığınız yardımlar mutlaka yerine ulaştırılmaktadır. Farz-ı muhal yardımınız yerine ulaştırılmasa da, sizin sevabınızdan bir şey eksilmez; vebal yardımları ulaştırmayanlarındır.

Yazar: M.NİHAT MALKOÇ
14-08-11
E mail: mnm61mnm@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 1
hamza kargın
ıurewıtger
Tarih : 17-08-11

 Afrika boynuzu ve bu bölgenin merkezinde yer alan Somali aylardır şimdiye kadar eşine ender rastlanan kuraklık ve kıtlık yaşanıyor, öyle ki bu facia şimdiye dek on binlerin ölümüne ve milyonların açlık ve ölüm tehdidi ile karşı karşıya getirdiği ifade ediliyor. Uzmanlar uluslararası camianın Somali krizine yönelik duyarsızlığı sürdüğü ve acil yardım ulaştırılmadığı takdirde yüz binlerce masum insanın öleceği uyarısında bulunuyor. Somali şimdi aç anaların, hasta ve zayıf vücutları ve yaşlı gözleri ile masum bebeklerini çorak, susuz ve kurak çöllerde uzanan caddelerin kenarına bırakarak evlatlarının ölümüne şahit olmak istemediği bir diyardır. Somali dünya halkının yardımını bekleyen ve ağlamaları ve inlemeleri her yüreği derinden sarsan bir diyardı. İster Müslüman ister Hıristiyan, hangi dinden olura olsun bugün Somali, insanları büyük bir hasretle bir öğün yemek veya içinde solucanların yüzmediği bir yudum serin su bekliyor. Somali tarihinde böylesine büyük bir insani faciayı az gördü sayılır. Somali 1990 yılında baş gösteren kıtlıkta nerdeyse tamamen yok olma eşiğine geldi ve şimdi bu ülke bir kez daha açlık tsunamisinin etkisi ile yeni bir insani facia ile karşı karşıya bulunuyor. Gözlemciler kampların sağlık durumunun içler acısı olduğunu ve yığılan halk arasında epidemik hastalıkların hızla tırmandığını dile getiriyor. Aslında Afrika kıtasında açlık, yeni bir fenomen sayılmaz. Kara kıtada gözlerini açlıktan açamayan çocukların veya hayvanların ve hatta insanların cenazelerinin başında bekleyen akbabaların ve kuraklıktan aşırı derecede çatlayan toprağın görüntüsü, kara kıtanın aşina olduğu manzaralardır.

 
SOMALİ AÇLIKTAN KIRILIRKEN İFTAR YAPMAK…
Online Kişi: 12
Bu Gün: 144 || Bu Ay: 10.391 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.778 || Toplam Tıklanma: 52.195.580