Kategori : TÂRİH / DÜNDEN BUGÜNE | Okunma Sayısı: 3052 |
Yakıcı ah'lar
YAKIN tarihimiz ahlarla doludur. Çok büyük ahlar, büyük ahlar, orta ahlar, küçük ahlar. Sonunda hepsi de ahtır. Ahın büyüğü de küçüğü de yakar.
Sultan Abdülaziz'in ahı.
Sultan Abdülhamid'in ahı.
Sultan Vahidüddin'in ahı.
Halife Abdülmecid Efendi'nin ahı.
Osmanlı hanedanın ahı.
Kapatılan İslam medreselerinin ahı.
Kapatılan tasavvuf tekkelerinin ahı.
İstiklal Mahkemeleri kararlarıyla asılan ulemanın, meşayihin, sülehanın, mazlumların, bîgünahların ahları.
Yasaklanan elif'lerin, be'lerin, se'lerin, cim'lerin ahları.
Muhadderat-ı İslamiye'nin parçalanan cilbablarının, çarşaflarının, perde-i ismetlerinin ahları.
Müslüman serpuşlarının ahları.
Mecelle-i Ahkam-ı Adliye'nin ahı.
Ayasofya'nın ahı.
Yahu bir Ayasofya'nın ahı bile yakmaya yeter hepimizi.
Tahkir edilen mukaddesatın ahı.
Tahrif edilen tarihin ahı.
Kuş diline çevrilen zengin ebedî Türkçenin ahı.
Dersimlilerin ahı.
Adnan Menderes'in ahı.
Fatin Rüştü Zorlu'nun ahı.
Hasan Polatkan'ın ahı.
12 Eylül'den sonra yaşı büyültülerek idam edilen gencin ahı.
Uzun yıllar boyunca zindanlarda çürütülen, mahkemelerde süründürülen Nurcuların ahları.
Üstad Necip Fazıl'ın ahı.
Daha nice Müslüman gazetecinin, yazarın, fikir adamının ahları.
Sadece Müslümanların değil, gayr-ı müslimlerin de nice ahı var.
Ermenilerin ahı.
Varlık vergisiyle iflas ettirilenlerin ahı.
İdam edilen İskilipli Âtıf efendinin, sürgünde ölen Şeyh Abdülhakim Arvasî'nin; ömrü hapisle, sürgünle, eziyetle geçen Bediüzzaman'ın, Menemen vak'asında hastanede şehid edilen Şeyh Erbilli Esad efendinin ve daha binlerce ulemanın, meşayihin ahları.
Erzincan'da, Şapka Kanunu'nu tenkit ettiği için asılan zavallı Şalcı Bacı'nın ahı.
Yıkılan, satılan, kiraya verilen camilerin ahları.
Latin yazısı kanunu çıkınca meydanlarda, üzerlerine gazyağı dökülerek yakılan Osmanlıca kitapların ahları.
Bulgarlara okkası 2,5 kuruştan satılan devlet arşivinin ahı.
Düzlenen tarihî İslam kabristanlarının ahları.
Mezar taşları kırılan yok edilen ecdadın ahları.
Zemine, âsümana, sağa sola, aşağıya yukarıya, şeş cihete, maziye bakıyorum, hep ah görüyorum.
Bunca ah bizi muannid bir sis gibi sarmış kucaklamış.
İskilipli Atıf efendi bir sabah Ulus civarında asılırken Hacı Bayram ve Zincirli camilerinde ezan okunmaya başlanmış. Son nefesleri boğazından harharalar içinde çıkarken o muhterem şehid Ezan-ı Muhammediye'ye icabet etmiş.
Boğazlarından kalın zincirlerle bağlananların ahları.
1953 Malatya hadisesinden sonra öldürüsiye dayak atılan suçsuz Müslümanların ahları.
Yağmalanan Evkaf-ı İslamiyenin (İslam vakıflarının) ahları.
Ah bu ahlar... Yakıcı ahlar...
Yazar: M. Şevket Eygi |
25-11-11 |
||
E mail: milligazete.com | Tweet | ||