ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : SANAT / DÜNYA BİR OYUN- Sinema
Okunma Sayısı: 2383
Yazar: Kerime Yıldız
SİNEMA VE TV'DE BAŞÖRTÜSÜ

Yıl 1970. Yerli sinemanın tam bir kargaşa yaşadığı dönem. Bir yanda, sinemada solun hakimiyeti; diğer tarafta, porno salgını. Böyle bir ortamda, Yücel Çakmaklı "Milli Sinema" diye bir ifade ortaya atar ve bir nevi milli sinemanın çığlığı olan "Birleşen Yollar" filmini çeker. Film, Şule Yüksel Şenler'in Huzur Sokağı romanından uyarlanmışdır ve sanatsal kaygıdan ziyade mesaj kaygısı vardır.  Zaten o yıllarda, toplumun da sanatdan ziyade mesaja ihtiyacı vardır.

Film, o kadar tesirli olur ki Türk sinemasında bir dönüm noktası haline gelir. Mesajı ise daha film setinde hedefine ulaşır. Kitabın yazarı Şule Yüksel Şenler bizzat setde bulunur ve Türkan Şoray ile yakınlaşır.

Hatta, namaz sahnesinde Türkan Şoray'ın ağlama krizine şahit olarak evine kadar eşlik eder.  Genç yıldızın ellerinden kayacağından endişe eden sinema çevresi, yazar ile oyuncu arasına mesafe koymayı başarır. "Huzur Sokağı" romanından sonra  "Birleşen Yollar" filmi, Türkiye'deki başörtü meselesinde  bir kilometre taşıdır artık.  

O yıllarda, Huzur Sokağı romanı satış rekoru; film uyarlaması Birleşen Yollar ise gişe rekoru kırdı.

Ne roman bir edebiyat harikası ne de film bir sinema başyapıtıydı. Peki neden bu kadar başarılı oldular? Çünkü, hem yazar ve yönetmenin mesaj verme kaygısı, hem de okuyucu ve seyircinin mesaj alma kaygısı vardı. Edebi kalite ve sinemasal ölçüler önemli değildi ya da ikinci plandaydı.

Birleşen Yollar'dan yirmi yıl sonra 1990'da, Mesut Uçakan'ın "Yalnız Değilsiniz" filmi ile başörtüsü, sinemada yeniden ele alındı. Birleşen yollar günlük hayatda, Yalnız Değilsiniz kamusal alanda başörtü sorununa işaret ediyordu.

Yine Yücel Çakmaklı'ya ait olan ve Bosna Savaşı'nı  konu alan 1994 yapımı "Kanayan Yara Bosna" filminde ise Bosnalılar'ın başörtü meselesine ince bir dokunuş vardı. Batılı dünya görüşünü benimsemiş olan Bosnalı genç kız, savaşa katılarak köklerine dönüyordu. Finalde ise  başını örtüyordu.

2010 senesinde, öteki mahallede başörtüsü filmi yapıldı. "Büşra" adındaki bu tuhaf film, başörtü sorununu kökten çözüyordu. "Başındakini at; bize gel; seni aramıza alırız." Üniversitelerdeki ikna odalarının sinema versiyonuydu adeta.(Selam filmini seyretmediğim için bir şey yazamıyorum)

Dizilerde başörtüsü

Yıllarca, muhafazakar kanallar haricindeki kanallarda yayınlanan dizilerde, Türkiye’nin başörtü meselesi, ısrarla görmezden gelindi. Dizilerin başörtülü karakterleri ya kapıcı eşi ya hizmetçi ya da evin yaşlısıydı.

Mesela; bir dönem çok seyredilen Avrupa Yakası’nın başörtü ile alakası kapıcının tuhaf eşi ve Dilber Hala idi. Bunlar da İslami başörtüsü değildi tabi. Üstelik Dilber Hala, "Bizim kız bizden kaçar...." atasözündeki gibi garib bir kadındı.

Yaprak Dökümü’nün tek başörtülüsü olan Fikret’in kayınvalidesi ise “Başörtülüler şirret olur.” mesajı verir gibiydi.

Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de geleneksel örtü vardı.

Fatmagülün Suçu Ne?  dizisinde ise başörtüsü, bir fular olarak, nişanlıdan arta kalan bir hediyeydi sadece. Onu da suya verib hayatından çıkardı.

Kanalın  karşı olması bir yana, yönetmen veya senaristin karşı görüşde olması da  belirleyici bir durum şüphesiz. Başörtü karşıtlarının bu tutumları normal de Kurtlar Vadisi ve Halil İbrahim Sofrası gibi dizilerin başörtüye mesafeli duruşu anlaşılır değil. Tıpkı, muhafazakar firmaların reklamlarında başörtüye ait  hiçbir işaretin olmadığı gibi. Belki de ya doğrusuna yer veririm ya da hiç yer vermem fikrindedirler. Doğrusuna yer vermek ise cesaret işi doğrusu.

Bir ara, Kurtlar Vadisi'nin başörtüye mesafesi hakkında eleştiriler yapıldı. Bundan mıdır bilmem dizide, tesettürlü bir genç kızı kısa da olsa gördük. Yakın zamanda ise Kayıp Şehir dizisinde, evin kızının üniversiteden arkadaşları arasında, başörtülü bir genç kız gözüme çarpdı.

Aslında,  başörtüsüne ilk defa, 2001 senesinde "Benimle Evlenir misin?" dizisinde yer verildi. Evin kızı, örtülü bir şekilde aileye dönüyor ve herkesi şok(!) ediyordu. Ayrıldığı eşi ile sorunlarını halledib  bir araya gelince de başını tekrar açıyordu. Yani, psikolojisi bozukken başını örtmüş;  düzelince açmışdı. Başörtülü eşit, ruh hastası gibi bir şey.

Başörtüsünün, beyaz perde ve ekrandaki macerasına bir giriş yapmak istedim. Bir sonraki yazımda, Huzur Sokağı dizisinden bahsedeceğim.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Kerime Yıldız
12-11-13
E mail: habervaktim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SİNEMA VE TV'DE BAŞÖRTÜSÜ
Online Kişi: 3
Bu Gün: 5 || Bu Ay: 10.697 || Toplam Ziyaretçi: 2.224.279 || Toplam Tıklanma: 52.198.210