ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 2100
Yazar: Ali Nur Kutlu
ÖNCE TOPRAKLARIMIZIN ADI DEĞİŞTİ

ÖNCE TOPRAKLARIMIZIN ADI DEĞİŞTİTarihin çok derin kırılma noktaları vardır. Tıpkı deprem plakalarının büyük kırılmaları gibi, çok derin ve geniş coğrafyaları etkiler bu kırılmalar. Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'nda yıkılışı, bu tarihi kırılmalardan biridir. Kırılmanın etkisi öylesine büyüktü ki, tam beş milyon kilometre kare toprağımızı kaybettik. Milyonlarca insanın hayatı birden başka türlü akmaya başladı. Kırılmanın artçı şokları, güneyde Yemen, Kuzey'de Kırım, Doğu'da Hindistan, Batı'da Bosna'ya kadar çok büyük bir coğrafyada etkisini gösterdi. Osmanlı ipine bağlanmış tespih taneleri, imameleri kopartılınca tarihin boşluğuna dağıldılar.

Osmanlı ümmetin bir başka adıydı aslında. Sadece hilafet müessesinin İstanbul'da olma meselesi değildir bu yargıyı üreten. Osmanlı üst kimliği, etnik kimliği öteleyen birleştirici bir kavramdı. İşte İngiltere, neredeyse elli yıl boyunca bu kimliği, yani ümmetin öbür adı Osmanlı kimliğini parçalamak için uğraştı. Mısır'da ilk önce başardı bunu. Osmanlı ortak kimliğinden koparak tespihin dizilişini ilk zedeleyenler onlar oldu. Yine de uzun süre diğer coğrafyalardaki halklar kendi etnik kimliklerinden önce Osmanlı kimliğini kullanmayı tercih ettiler.

İngiltere Hindistan'ı, Hicazı, Filistin'i, Biladi Şam'ı, Mağribi yani tespihin ara büyük tanelerini koparmak için çok uğraştı. Sonunda Ümmet kavramının içini boşaltmak için bu coğrafyaları başka isimlerle anmaya başladı. Hicaz'a, Biladi Şama, Filistin'e 'Ortadoğu' dedi. Mağribe 'Kuzey Afrika' dedi, Hindistan'a 'Yakın Doğu' dedi zihnimizdeki tüm tarihsel arka planları boşa çıkardı. Hicaz-ı Şerif dendiğinde Efendimizin (SAV) ayak bastığı toprakları hatırlarken, Suudi Arabistan ya da Ortadoğu dendiğinde zihnimizde hiçbir şey canlanmadı.

Birinci Dünya Savaşı'nda adı ve algısı değişmiş kadim topraklarımızı kolayca parçaladılar. Topraklarımızdaki kardeşlerimizi kolayca dağıttılar. İstanbul, tespihin imamesi esir alınıp kopartılınca, tüm tespih dağıldı. Avucumuzda Osmanlı kehribarı güzelim tespihin dağılışını izledik. Bir parçamızı alıp Kuzey Afrika diyerek, bin yılın Mağribini Tunus, Cezayir, Libya, Fas diye parçalara ayırdılar. Hicazı Şerifi paramparça edip, adına Suudi Arabistan, Ürdün, Kuveyt, Birleşik Arap Emirliği, Katar, Yemen dediler. Selahaddin'in mezarının üzerine basıp Kudüs'ü işgal ettiler, sürdüler kardeşlerimizi, sonra Filistin'e İsrail dediler, Ramallah dediler, Gazze dediler. Biladi Şam'dan Suriye, Irak, Lübnan'ı kopartıp 'siz yeni devletsiniz' dediler.

Ellerinde bir balta, çınarın dallarını kestiler, kestikleri her dala başka bir isim verip çınarı unutturdular, sonra düşman ettiler. Kopartılan her dal ulu bir çınarın, bir Ümmetin parçasıyken, bir kehribar tespihin tanesiyken kopup dağıldılar. Tek başlarına ne tespih olabildiler, ne yeniden ulu bir çınar, ne de ümmetin kendisi oldular.

Önce topraklarımızın adını değiştirdiler, sonra sahiplerini. İsmi değişen toprağın tarihi bağı da koptu. Önce kardeşlerimizin adını değiştirdiler. Hepsine 'İslam Milleti' derken, 'Müslüman' derken, Şii dedik, Vahhabi dedik, Arap Milleti dedik, Kürt Milleti dedik, Acem Milleti dedik.

Şimdi 'Kobani'ye girelim mi, girmeyelim mi' diye bir küçük beldeyi tartışıyorlar. Biz Biladi Şam, Hicazı Şerif, Filistin, Mağrip topraklarından bahsediyoruz. Biz yüz yıldır kesilen bir ulu çınardan, dağılmış bir kehribar tespihten bahsediyoruz, onlar kopmuş bir dalın yaprağıyla, tespihin kayıp tanesiyle uğraşıyor. Biz büyük bir aileden, içinde binlerce kimliğin huzur bulduğu Ümmetten bahsediyoruz onlar Kürt kimliğini, Türk kimliğini tartışıyor.

Unuttuğumuz coğrafyayı, kimlikleri, adları yeniden hatırlayın, kardeşlerinizi yeniden keşfedin. O zaman sorunların nasıl kolayca çözüldüğünü göreceğiz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Nur Kutlu
03-10-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÖNCE TOPRAKLARIMIZIN ADI DEĞİŞTİ
Online Kişi: 28
Bu Gün: 47 || Bu Ay: 9.305 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.926 || Toplam Tıklanma: 52.163.366