ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : EDEBİYAT / OKUMAK
Okunma Sayısı: 2272
Yazar: Abdullah Harmancı
NE OKUYALIM?


10. 05. 2007, Kırkikindi

Mektebimin talebelerine seslenirken...

Zaman zaman bu soruyu bana da yöneltenler olur. Ne okuyalım? Kişisel fikrim, bu soruyu soranların henüz gerçek bir "okur" olamadıkları yönündedir. Çünkü okumaya başladığınız zaman, bu soru'nun (ve tabii bu sorun'un) giderek anlamsızlaşmaya başladığını görürsünüz. Ne okuyalım, sorusu neredeyse gereksiz bir sorudur. Okudukça anlarsınız ki, okunan her kitap bir yenisini çeker yanına. Daha okuduğunuz kitabı bitirmeden, arkadaşınızın elinde gördüğünüz bir başka kitabın sayfaları heyecanlandırır sizi. Hattâ maymun iştahlılık yapıp, elinizdeki kitabı bitirmeden, kapağı sizi heyecanlandıran bir başka kitabı okumaya koyulursunuz. Olur öyle. Aynı anda birkaç kitabı birden okumaya çalışan okuyucular vardır.

Aslında günün farklı saatlerinde farklı türde kitaplar okunabileceğini düşünen ve hattâ bunu uygulayan okuyucular da vardır. Öyle ya, günün yorgunluğu üstünüze iyice bastırmışken, gece yatağınıza çekilmişken, anlaşılması zor bir felsefe kitabı okumak pek de akla uygun gelmiyor. Daha hafif, daha kolay anlaşılan, daha eğlenceli bir şeyler okunabilir böylesi zamanlarda.

Okumaya henüz başlayanlar, genellikle hikâyeler, romanlar alırlar ellerine. Düşünce kitapları daha sonraları okunmaya başlanır. Belki de bu ilk eşiği bir türlü atlayamadığımızdan, belki de kurmaca eserleri geçip de düşünce eserlerine varıncaya kadar nefesimiz yorulduğundan, okumak denilen eylemden nedense hep roman, hikâye okumayı anlarız.

Acı belki... Ama bizim ülkemizde okuyan insan hızla yalnızlaşır. Aslında bütün dünyâda "okuyanlar", toplumun genelince biraz gizemli, anlaşılmaz, tuhaf bulunurlar. Ama bu bizde iyice böyledir. Çünkü okuyanların sayısı çok çok azdır. Okumak "öteki" olmaktır. Okuduklarınızı paylaşmaya kalktığınızda kafanızdaki düşünceleri tuhaf bulanlar çıkar; umudunuz bitip susmayı tercih ettiğinizde ise konuşmayışınızı tuhaf bulurlar. Hayır hayır, çocuklar, sakın beni yanlış anlamayın.

Okumaktan başka bir çâremiz yoktur. Okumak insanın kendini "var" kılmasıdır. Okumak insanın kendini bulmasıdır. Okuyan kişi, kendisinin ummanda bir damla olduğunu anlar. Çölde bir kum... Evrende bir hücre belki... Okumak insana aczini gösterir. "Hiç"liğini... Okumayanlar değil, tam tersine, okuyanlar, kitaplardaki bilginin çokluğu karşısında, ne kadar az şey bildiklerini kavramış, "haddini bilmiş" mütevâzı kişilerdir.

Şimdi hâlâ soruyorsanız, ne okuyalım, diye, örneğin Fransız yazar Saint Exupery'nin dünyâda İncil'den sonra en çok okunan kitap olduğunu bildiğimiz ünlü Küçük Prens'inden başlayabilirsiniz. Ve eğer gerçek bir okur olmak isterseniz, şunu bilmelisiniz ki, iyi bir okur olmanın altın kuralı budur: "Ne bulursanız okuyun!!!" Zamanla seçmeye; iyiyi ve kötüyü, nitelikliyi ve niteliksizi, yeterliyi ve yetersizi birbirinden ayırmaya başlayacaksınız.

İyi okumalar!

ŞERH: A. Harmancı Bey'in yazısı çok güzel, sevimli ve ders verici. Ama "Ne bulursanız okuyunuz!!!" cümlesi üzerinde düşünmeli deriz. Evet, neticede ileri yaşlardaki bütün iyi okuyucular "ne bulursa okudukları" bir devre yaşamışlardır. Fakat iyi bir rehber ihtiyâcını duydukları bir devre de olmuştur ve bunu bulabilenlerin bulamayanlardan kazançlı olduklarını söylemek hakîkatin ifâdesidir. "Ne okuyalım?" sorusunun ölümsüzlüğü rehber ihtiyâcının hayâtîliğini göstermez mi? Okuma gibi ancak gönülle yapılabilecek bir işin mutlaka birilerinin kırbacı altına sokulması gerektiğini söylemiyoruz; ama gerçekten iyi bir rehberin lüzumsuz  duraklarda beklemeye mânî olabileceğini, vakit kaybını azaltacağını, özlenen hedefe daha kısa bir zamanda ve daha kıvamlı ulaştıracağını düşünüyoruz. (Doğruluş)

Yazar: Abdullah Harmancı
20-07-09
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
NE OKUYALIM?
Online Kişi: 19
Bu Gün: 376 || Bu Ay: 9.632 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.583 || Toplam Tıklanma: 52.168.065