KIZGIN LÂVLAR SOĞUDUĞUNDA

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar

Okunma Sayısı: 3287

Yazar: Ali Nur Kutlu

KIZGIN LÂVLAR SOĞUDUĞUNDA

Zor günler geçirdik, geçiriyoruz. Etrafımız ateş yuvası, canımızı yakıyor sürekli. İslam dünyasının her yanında acı ve gözyaşı var, ölen öldüren Müslüman. Türkiye'de de durum iyi değil, seçim sonuçları moralimizi bozdu. Müslüman camiada bir yozlaşma, hoyrat yaşamlar aldı başını gidiyor. Tüm bunlardan dolayı daraldı ruhumuz. Her yandan ümitlerimizi kıran konuşmalar, eleştiriler, serzenişler geliyor.

Sanırım bu durumları en çok yazanlardan biriyim, hem de canınızı yakacak kadar. Benim de canım yanıyor, oradan biliyorum.

Lakin tüm bu tarumar olmuş yaşamlarımızın ortasında, şaşırtıcı derecede de ümitvarım.

Sebebini açıklayayım:

Sorguluyoruz.

Yaptıklarımızı, kendimizi, hatalarımızı, günahlarımızı, siyasetimizi, Müslümanların akıl yoksunu durumunu, sorguluyoruz. Ramazan'ın bereketi sanırım, insanlarımız iftarda, sahurda, camide, kahvede, yolda konuşuyor, tartışıyor, sorguluyor. Yazarlarımız, akıllı adamlarımız analizler yapıyor, çatır çatır tartışıyor, hesap soruyor.

Demek ki farkındayız, yapılan hataların farkındayız.

Bir sorunun farkındaysak yüzde ellisini çözmüşüz demektir. Geri kalan yüzde elliyi düşünelim ve tartışalım.

Dinamik coğrafyalarda, toplumlarda dibe inişler, çıkışlar çok olur. Ancak her dipten çıkışta yeni bir cevher ortaya çıkar.

Doğurgandır bizim coğrafyamız.

Rüzgarın toprağı savurduğuna, çiçekleri kopardığına, ağaçların yapraklarını kopardığına hüzünlenme, yeni ağaçları aşılıyor, yeni çiçekler ekiyor aslında çorak topraklara.

Arıların bal yapacağı çiçekler, kuşların yuva yapacağı ağaçlar, tohumların bereket için çatlayacağı topraklar, rüzgarın sert esmesiyle tohumlara kavuşur, aşılanır. Bizim bilmediğimiz daha nice güzel şeyler için eser bizi korkutan rüzgarlar.

Deprem bir mucizedir. Nedense bize bir afet gibi gelir. Oysa Allah'ın ayetlerinden ve mucizelerinden biridir.

Deprem olmasa, dünyadaki denge bozulur, yer yüzünde bereketli topraklar oluşmaz. Dünyanın merkezindeki enerjiyi deprem ortaya çıkar, rahatlar sistem. Yoksa o enerji havaya uçurur bizi.

Her deprem içinde zengin madenlerin olduğu yeni toprakları doğurur. O kızgın lavlar aslında bizim ihtiyacımız olan, madenleri mi- neralleri taşır ve bize getirir. Lavlar kızgın olmak zorunda, derinlerden yer yüzüne çıkmak o kadar kolay değil.

Zamana ihtiyacımız var dostlarım. Rüzgarın alıp, çorak topraklara aşıladığı tohumların tutması için zaman gerek. Yeni ağaçları, çiçekleri bitkileri görmek için sabır gerek.

O kızgın lavlar soğuyacak bir gün. O zaman lavların aslında yaşamımızın ana kaynağı toprak olduğunu anlayacağız. Depremin bir mucize olduğunu o zaman fark edeceğiz.

İyi yoldayız. Sorgulamaya, tartışmaya, hesap sormaya, yenilenmeye devam.

Rüzgar esmeye başladı, iyi durumdayız, yelkenleri hazırlayın.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.