Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER | Okunma Sayısı: 4822 |
%42'nin gözü bu tecavüzdeydi!
Sanırım dün veya önceki gün… Bir dizi başlıyor. Ve o akşam evlerin yarısında aynı sahne açık: Bir kadına tecavüz sahnesi...
Dunyabizim.com olarak hep iyilerden bahsetme çabasındayız 2 yıldır. Ama bu sefer Abdullah Sabit kardeşimizin çığlığına kulak vermeden edemedik. Hiç ağzımıza almaya bile değer bulmadığımız rezilliklerden bahsediyoruz. Çünkü kuşatıyor bu rezillikler her yanı! (dunyabizim.com)19699
Toplumumuz gittikçe azdırılıyor
İçlerindeki azdırılmış hayvanî yanları tüm bedenlerini ele geçirecek ve dizi icabı 'rol' olan şeyler gerçek olacak. Hem de acımasızca ve kontrolsüzce... Ve bir ucu (Allah korusun!) bize de dokunacak.
Açıkça söylemeliyim! Zina sahnesi olsa bu kadar sevilmez, bu kadar gündem olmazdı. Çünkü haddi aşmış, azdırılmış bir 'hayvan tipi' normalinden değil, anormalinden zevk alır. Yoksa çocukların, bebeklerin istismarını hangi 'zevk' veya 'estetik' anlayışıyla açıklayacaksınız.
Posta gazetesinin olayla ilgili haberi korkunç idi. ‘Bir kadına böyle tecavüz edilir’ der gibi... Ekranda yeteri kadar bakamayan bir Posta gazetesi alıp kaldığı yerden devam edebilir izlemeye. (Bu arada aynı dizi -yoğun istek üzerine veya değil- aynı gün bir kez daha yayınlanmış. Yüzde 41.7 izlemiş bu filmi. Tabii bunlar filme ilgiyi arttırmak için geliştirilmiş PR çalışmaları da olabilir, bilemiyoruz ama bize %42'yi hatırlattı bu oran. Acaba ‘evet’çiler de var mı bu yüzde 42'nin içinde?!)
Bir şey yapmalı
Dövelim, kıralım, kan beynimize sıçrasın demiyorum. Lakin 'bir şey yapmalı' bu ülkenin müslümanları... Referandum tartışıldığı kadar, başka meseleler tartışıldığı kadar televizyon meselesi tartışılmadı bu ülkede. Bir araya gelip bu kara kutuya veya en azından ahlaksız, azgın dizilere toplu bir tepki verebildik mi?
Bizim evimizde olmayabilir ama çocuklarımız, ailelerimiz televizyonca azdırılmış adamlarla, çocuklarla, kadınlarla aynı sokaklardan geçiyor. Aynı havayı soluyor. O yüzden bu ateş sadece içimizden kötülere dokunmakla kalmayacak. Bizi de sürükleyecek. O zaman birilerinin gemimizi göstere göstere şehvet uçlu azgın matkaplarla delmelerine izin vermemeliyiz.
Gençlik üzerine hayırsız çalışmalar
Bu arada ‘müjde’; Okan Bayülgen bir gençlik kanalı kuruyor ekibiyle… Ve Türkiye'de sürekli 'gençlik ajansları' kuruluyor. Gençlerimizi pazarlıyorlar. Gençlerle ilgili ‘tüketim’ araştırmaları, ‘alışkanlık’ araştırmaları yapılıyor. Uygun fiyata para babalarına ve onların azgın firmalarına peşkeş çekiliyor gençlerimiz. Bir paçavra gibi savruluyorlar bir o yana bu yana. Şarkıların sesi son ses açılıyor. Işıklar göz kamaştırıyor. Gençlerin ağızlarına da zihinlerine de bez bağlamış azgın köpekler. Haykırışları, çığlıkları duyulmuyor o kadar ses arasında. Havai fişekler patlıyor. Azgın sefiller saldırıyor körpe bedenlere. Ne var ne yok kirletiyorlar herkesin ve her şeyin gözü önünde…
Kanayanlar, ağlayanlar, hıçkıranlar, çıldıranlar, kahkaha atanlar, sefillere âşık olanlar…
Haplar, sakinleştiriciler, kotlar, kontörler…
Sevgililer, kariyerler, özgürlükler, cesaretler…
Bir genç dizlerine kapanmış ağlıyor. Müjde! Gözlerinden yaşlar süzülüyor. Gözyaşı formülü deşifre ediyor: Gözyaşı =Kalp=Merhamet=Umut=Hayat…
Abdullah Sabit Tuna rahatsız olarak yazdı.
Yazar: Abdullah Sabit Tuna |
21-09-10 |
||
E mail: dünyabizim.com | Tweet | ||