ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2484
Yazar: C.Yakup Şimşek
TDK'NİN ADRESİ

(TDK’den Bir Düzine Hata 18)
TDK’nin “adres”ini biliyor musunuz?
Bilmiyorsanız size tarif edeyim:
Büyük Sözlük Mahallesi, Düşük Cümle Bulvarı, Yanlış Virgül Sokağı, İmla Çıkmazı, Kurum Apartmanı.
Peki, TDK “adres” üstüne ne yazmış? Yazmış işte bir şeyler. Ama hatalar yine ibadullah. Onları aşağıda izah ettim.
“Adres” Yabancı mı?

Aslen Fransızca olan ve Batı dillerinin çoğunda kullanılan “adres” (İng. address / Fr. adresse / Alm. Adresse / Rus. aдрес…) en az bir asırdan beri Türkçemizde yer edinmiş. Ali Seydi'nin  Lisân-ı Osmânîde  Müsta'mel Lugaat-ı Ecnebiyye isimli eserinde bir madde başı... Bu kadar Türkçeleşmiş bir kelimeyi TDK’miz atmak istemiş ve ona bir karşılık bulmuş: bulunak.
Evet, 1978’in Özleştirme Kılavuzu’nda “adres” için teklif edilen “bulunak” kelimesini Güncel Türkçe Sözlük muhafaza ediyor. Fakat dikkatimi çeken bir şey oldu: TDK'nin Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu’nda “adres” kelimesi yer almıyor; tabii ki onun karşılığı (?) olan “bulunak” da… Neden?
Demek ki TDK’mize göre “adres” artık “yabancı söz” sayılmıyor. Nitekim TDK’nin resmî İnternet sitesindeki “İletişim” sayfasında TDK’nin “bulunak”ını değil “adres”ini buluyoruz. Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü de “adres” kelimesinde “bulunak”a yer vermemiş…
Mademki “adres” artık yabancı söz sayılmıyor, o hâlde niçin Güncel Türkçe Sözlük "bulunak" gibi bir ucubeyi “adres”in yerine oturtmak için hâlâ kucağında tutuyor?..
“Bulunak”ı Bilen Var mı?
Etrafınızda “bulunak”lı konuşan var mı a dostlar? Evet, “olanak”lı konuşan vardır ama “bulunak”lı konuşan?.. Mesela “Ev bulunağınızı alabilir miyim?” diye soran?.. TDK’nin Türkiye Türkçesi Ağızları (Derleme) Sözlüğü’ne göre Gaziantep ve Kadirli ahalisinin dilinde “bulunak” diye bir kelime varmış ama onun “adres”le bir alakası yok: “Çok bulunan” demekmiş. Buna göre bir cümlede kullanayım: TDK’nin bulunak hatalarını bula bula bir hâl oldum. (Bula bula bunu buldum.)
Manasına bakılırsa bu “bulunak” isim değil sıfat… Hâlbuki “adres” isim…
Belki diğer Türk lehçelerinde vardır.” dedim ve baktım. Bizim “adres”imiz onlarda da var: Azeri (adres, unvan); Başkurt (adres); Kazak (meken, jay) Kırgız (adres); Özbek (adres); Tatar (adres); Türkmen (adres); Gagavuz (adres); Uygur (adres)…
Türkiye Türkçesinde ve diğer Türk lehçelerinde bulunmayan şu “bulunak” demek ki TDK’mizin karnı geniş hayalinden doğmuş. Fakat ölü doğmuş.
Şimdi onu bırakalım da canlı olan fakat TDK tarafından canına kastedilen “adres”i bir güzel muayene edelim.

TDK “Adres”indeki Yanlışlar

Güncel Türkçe Sözlük
te İmla Hatası
Güncel Türkçe Sözlük “adres” kelimesine örnek olmak üzere O. V. Kanık’tan aldığı iki mısrayı şu şekilde vermiş:
Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva apartmanı bodrum katı
İmla Hatası: Burada bir yapı ismi olarak geçenŞenyuva apartmanı”nın ikinci kelimesi (apartman) de büyük harfle başlamalıydı: Şenyuva Apartmanı.
***
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
’nde İmla ve Noktalama Hataları
Necip Fazıl Kısakürek
’in “O ve Ben”inden alınan bir cümle:
Kainat çapında muazzam bir vaadin adresi çıkıyordu.”
İmla Hatası
: TDK’nin – belki de – en çok ihmal ettiği imla meselesi, birtakım uzun hecelerin, ince telaffuz edilen seslerin gösterilmesine yarayan düzeltme (^) işareti… Örnek cümledeki “Kainat” kelimesi “Kâinat” şeklinde yazılmalıydı.
***
Ziya Gökalp
’ın mektuplarından bir cümle:
Zarfın üzerine baksanız, üzerinde sefarethane adresini görürsünüz.
Noktalama Hatası: Yazım Kılavuzu
’nda virgül (,) işaretinin kullanıldığı yerleri açıklarken Şart ekinden sonra virgül konmaz.” diyen TDK, kendi koyduğu kaideye uymamış. (TDK uymazsa biz niye uyalım?)
***
Adalet Ağaoğlu
’nun “Dar Zamanlar”ından bir cümle:
Sevil hanım olsun da, uzak yakın dinlemeden, adres defterinde onun adı bulunmasın, olur mu?
Bu hâliyle cümlede üç adet hata görünüyor:
İmla Hatası
: TDK’nin Yazım Kılavuzu’na göreKişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar.” Bu kaideye göre Sevil hanım”ın ikinci kelimesi de büyük harfle başlamalıydı: Sevil Hanım.
Noktalama Hatası
: Yazım KılavuzuCümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan  da  / de bağlacından sonra virgül konmaz.” demesine rağmen TDK birçok yerde bu kaideye uymuyor. Nitekim yukarıdaki cümlede “da” sözünden sonra virgül kullanmış.
Noktalama Hatası
: TDK bir yandan Yazım Kılavuzu’nda Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konmaz.” diyor, bir yandan da kendisi – Adalet Ağaoğlu’ndan iktibas ettiği cümlede olduğu gibi – bu dediğine uymuyor. Nitekim bu cümlede geçen “dinlemeden” kelimesi bir zarf-fiil eki (-meden) ile teşkil edilmesine rağmen kendisinden sonra virgül konmuştur.
***
Peyami Safa
’nın “Bir Tereddüdün Romanı”ndan alınan cümlede de yukarıdaki noktalama hatası tekrarlanmıştır:
Ben yazı yazarken, nereye ve kime göndereceğimi bilmediğim, adresi meçhul bir mektup yazar gibi oluyorum.
Noktalama Hatası
: Bu cümledeki “yazarken” kelimesi de zarf-fiil eklerinden birini (-ken) almasına rağmen kendisinden sonra virgül konmuştur.
***
Ruşen Eşref Ünaydın
’dan nakledilen bir cümle:
Artık adresi biliyorum diye düşündü.
Noktalama Hatası: Burada “biliyorum” kelimesinden sonra virgül (,) konmalıydı.   
***
Bilişim Terimleri Sözlüğü’ndeki “adres” kelimesinin tarifi Büyük Türkçe Sözlük’e şu imla ile aktarılmış:
Birincil ya da ikincil bellekte, bir verinin bulunduğu yeri ve bu yere nasıl erişilebileceğini tanımlayan veri. Genellikle, Özdeş türden öğelerden oluşan bir küme içerisinde belli bir öğeyi seçme olanağı sağlayan veri. Erişki sözcüğü de kullanılabilir.”
İmla Hatası
: Burada da TDK’nin bazen düştüğü hatalardan biri var: “Özdeş” kelimesinin büyük harfle başlatılmasına bir sebep yok… Nitekim Bilişim Terimleri Sözlüğü’nün 1981’deki baskısında bu kelime küçük harfle yazılmış.
***
Nazım Hikmet Ran
’ın “Yeşil Elmalar”ından bir cümle:
Göksel’in, Ayaspaşa’daki ev adresini verdim.
İmla Hatası
: Ayaspaşa” diye yazılan semtin adı “Ayazpaşa” olmalı.
***
Attila İlhan
’ın “Kurtlar Sofrası”ndan nakledilen tuhaf bir cümle:
Onu yok diye çevir; adres bırakmadım ve gittim.”
Bu cümle - esere göre - İbrahim Bey ile Niko adındaki iki şahıs arasında geçen bir konuşmada İbrahim Bey’in Niko’ya söylediği bir söz… Ama bu cümleyi tam anlamak mümkün değil. Çünkü cümlenin birinci kısmıyla ikinci kısmını telif etmek imkânsız… Eserde o cümlenin geçtiği yeri belki anlarım diye öncesi ve sonrasıyla beraber okudum; nafile…
Kurtlar Sofrası”nın o kısmını – isterseniz – size de sunayım (Bir hayli bozuk olan imla ve noktalamasını düzelterek):
“Niko gülüyor:
-Ya, diyor, Napoli'den ararlarsa İbrahim Bey?
-Yine yoğum Niko. Asıl o zaman yoğum.
- Başüstüne!..
- Ha, bir de mektup gelecek, İtalya'dan, benim adıma. Onu yok diye çevir; adres bırakmadım ve gittim.
Yılların verdiği alışkanlıkla Niko'nun aklından geçen her ihtimali çıplak bir saniye aydınlığında hesaplayıp uydurma bir sebep dolduruyor:
- Anlarsın sen bu işleri Niko, bir kadın sevmiştim zamanında. Şimdi ayağıma dolaşıyor…”
Şimdi söyleyin bakalım, Attila İlhan’ın İbrahim Bey’e söylettiği sözü (Onu yok diye çevir: adres bırakmadım ve gittim.) tam olarak anladınız mı? Sizi bilmem ama bana göre bu sözden tam bir mana çıkartılamaz. TDK’nin cümlede (;) işareti koyduğu yere kitapta (:) işareti konmuş. Bu da anlamaya yardımcı olmadı.
Çünkü cümlede ifade kusuru (anlatım bozukluğu / fesad-ı telif) var.
Peki, TDK’de sağlam cümleyle bozuk cümleyi birbirinden rahatça ayırabilecek kaç kişi var? Güzel örnekle kötü örneği karıştırmayacak kimler var?
İsim ve adreslerini alabilir miyim?

Yazar: C.Yakup Şimşek
24-10-10
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 1
Ahmet Ar
HEZÂR ÂFERİN YAKUP BEY'E!
Tarih : 24-10-10

Yakup Bey yine güzel bir yazı çıkarmış. Dikkat ve kifayeti ne kadar yüksek... İlk bakışta hiçbir hata yok sanılan cümlenin meğer iler tutar bir tarafı yokmuş... Bunu anlıyoruz. Türkçemizi kullanırken daha dikkatli olmak lüzumunu bir daha bir daha hissediyoruz. Yakup Bey'in yeni yazılarını heyecan ve merakla bekliyoruz. Selamlar...

 
TDK'NİN ADRESİ
Online Kişi: 26
Bu Gün: 173 || Bu Ay: 10.069 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.895 || Toplam Tıklanma: 52.184.186