ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3568
Yazar: Zeki Bulduk
O GÜN BIÇAK UCUNDAYDIK

Kimdi kurban? Kimdi?

Zeki Bulduk, o günün künhüne varmak arzusuyla yazdı..

O günün künhüne varmak arzusuyla yazıldı

O gün yapayalnız iki kul vardı sabah çiği yaprakların üzerindeyken.

O gün iki suskun vardı dağ yolundan en zirveye doğru ilerlerken.

O gün, meleklerin hayret ve haşyetle seyrettiği bir baba ve bir oğul olduğunu söyler günahsızlar.

O gün, o yolda giden, bir vakit ateşe atılacak olan, belki de en güçlü, en acılı, en teslim olmuş kuldu.

O gün, Kabe'nin imarında çalışacak olan çocuk en masum, en yürekli, en vazgeçmiş olan oğul ve de kuldu.

O gün, binlerce yıl üzerine konuşulacak, düşünülecek, titrenecek bir eylem için kılıfa sarılı olanı eline aldığında Samilerin ve efendimizin atası,

O gün, gözleri oyun için değil de; bir yemini yerine getirmek, Rabbine sunulmak için bağlandığında çocuğun gözleri; dağ, taş, kuş, böcek, yüreği titreyecek tıynette vicdanı olan her ademoğlu donup kalmıştı.

O gün, günlerin en ürkeği, günlerin en savunmasızı, günlerin en kendinden geçmiş olanı, günlerin İsmail olanıydı.

O gün, babası oğluna "oğlum seninle bir yere gidelim mi?" diye sorduğunda...

O gün, babasının sorusu karşısında yüreği avucunda bir çocuk, yaşayacaklarını Rabbinin yüreklendirmesiyle kaldıracağına inanıp yola düştüğünde...

O gün, Habil'in koçu cennet bahçesinden bir melek eşliğinde kınalanıp alındığında... (Rivayet odur ki: Habil'in sunduğu koç cennete alınmış ve de İbrahim aleyhisselam İsmail aleyhisselam'ı kurban etmek için bıçağı boynuna dayadığında o koç gökten indirilmiş; yerden alınan, hediye olarak alınan, tüm inananlara bir bağış ve af olarak geri sunulmuştur.)

O gün, yer yarılıp insanoğlu içine girmek için fırsat kollarken; biri vardı korkusuz; biri daha vardı verdiği sözün büyüklüğü karşısında, hayır Rabbinin karşısında ne kadar aciz olduğunu bilen biri vardı.

Ateşe atıldığı gün nasıl ki meleğe: "Sen çekil! Beni ateşe atan da yârdır, ateşten alacak olan da yârdır!" diye ünleyen; imanı o gün tam bir adım önünde yürüyen, bir adım önünde İsmail cisminde imanı yürüyen bir adam vardı.

O gün, biri gözü bağlı, öteki eli bıçaklı iki kul yoktu!

O gün yeksan olmamızı engellemek için tek-bir olmuş iki kalbin vuslatı vardı. Bir kalp atımı ötede bıçak taşı kesmişti de bizim iki kişi zannettiğimiz sınananlar yek ahenk "Allah!" demişlerdi o vakit.

O, bir Allah kurtarmıştı müminleri bıçağın ucundan.

İsmail'e, İbrahim'e ve İbrahim'in Rabbine kurban olunmaz mı şimdi?!

O gün, yapayalnız iki kul yoktu İsmail taşın üzerine başını yaslayıp teslim olduğunda Rabbin emrine;

O gün, Rabbine inanan, doğmuş, doğacak olan milyonlarca inanmış insanın gözü İbrahim'in gözlerinde bir olup "Allah!" diye seslenmişti arşa...

Zeki Bulduk, İsmail'e kurban olsun!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Zeki Bulduk
18-11-10
E mail: dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
O GÜN BIÇAK UCUNDAYDIK
Online Kişi: 19
Bu Gün: 333 || Bu Ay: 10.229 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.297 || Toplam Tıklanma: 52.190.954