GÜRCÜ DERS KİTAPLARINDA TÜRK DÜŞMANLIĞI

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / DÜNYADA NELER OLUYOR

Okunma Sayısı: 2622

Yazar: Arif Akpınar

GÜRCÜ DERS KİTAPLARINDA TÜRK DÜŞMANLIĞI

Aynı şeyi farklı zamanlarda görmek aynı etkiyi yapmamakla beraber insan farklı zamanlarda gördüklerinin farklı özelliklerine şahit olabiliyor. Gürcistan’a iki yıl önce tam bu zamanlarda gitmiştim. Yeni gidişimde farklı bir yenilikle karşılaşmamakla beraber farklı yönlerini gördüğümü söyleyebilirim.

Coğrafyası size yabancılık hissi vermeyeni bir ülke Gürcistan. Köklü bir tarihi ve kadim bir kültürü var. Ne ki bugün kendine ait kimliğinden çok Gürcistan’a etki etmeye çalışanların kültürünün varlığını hissediyorsunuz bu ülkede. Ülke neredeyse bir kilise şantiyesine dönmüş dense yeridir. Şehir merkezlerinden köylerine kadar yoğun bir kilise yapma faaliyeti ve Hıristiyanlığı hatırlatan figürlerin varlığı dikkat çekiyor. Bütün bu faaliyetlerin Batı kaynaklı olduğunu anlamak zor değil. Zira ülkede yoğun bir inşaat faaliyeti göze çarpmazken özellikle kiliselerin yapılması, bunu doğruluyor.

Komünizm’den çıkan ülke insanının yeniden dine yönelmesi çok normal. Bunun ülke eliyle yapılıyor olması da gayet normal. Fakat ülkenin Müslüman bölgesi olan Acarya’da da her tarafa kilise yapılması, haçlar dikilmesi, geçmişi Müslüman olan bu bölge halkının tercihinin önemsenmediği gereğini gösteriyor.

Şu anki yönetimin kendi halklarına karşı son derece yapıcı bir yaklaşım içinde olduğu bir gerçek. Acarya bölgesindeki yoğun Hıristiyanlaştırma faaliyetlerinin Batılı misyonerler tarafından yürütüldüğü de bir gerçek. Fakat bu yöredeki insanların dinlerini öğrenmeleri Hıristiyanlığı öğrenmeleri kadar kolay olmadığı da bir gerçek. Batılı Hıristiyan misyonerlere hoşgörü gösteren Gürcü yönetimi, buraya gidecek Müslüman tebliğcilere aynı hoşgörüyü gösterir mi bilmem. Demokratik değerleri benimsemiş Gürcü yönetiminin ekonomik sıkıntıları aşmak için misyoner kuruluşlardan yardım aldığı söyleniyor. Acaba aynı ekonomik destek yapılsa Müslüman tebliğcilere müsaade edilir mi bilmem.

Gürcistan’la ülkemiz arasında bir bahar havası yaşanıyor. Aslında bu bahar havasına Gürcistan’ın daha fazla ihtiyacı olduğu bir gerçek. Sınırdaki tır kuyruklarına bakılırsa, Sarp kapısının onların can damarı olduğu anlaşılıyor. İlişkilerimizin böylesine güzel olduğu bir dönemde Gürcü okullarında okutulan tarih kitaplarında Türk düşmanlığının hâlâ yer alması doğrusu çimi acıttı. Sovyetler döneminde körüklenen Türk düşmanlığının izlerinin hâlâ devam ediyor olması, bu ülke yönetimiyle karşılıklı eğitim anlaşmalarıyla çözülecek bir durum. Bugün Yunanistan’la bile karşılıklı olarak çözdüğümüz bu problemin Gürcistan’da hâlâ devam ediyor olması doğrusu üzücü. Gerçi Gürcülerin ders kitaplarındaki Türk düşmanlığı içeren ifadeleri büyük ölçüde temizlemediği söyleniyor. Ancak bugün birbiriyle böylesine karışmış iki toplumun hâlâ birbirini düşman olarak görmesi de kabul edilemez.

Gürcü ders kitaplarında düşman olarak gösterilsek bile, Gürcü halkının Türklere o kadar da düşman baktığını sanmıyorum. Geçmişte körüklenen bu düşmanlık karşılıklı iletişimle bugün kırılmış gözüküyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın bu konuya el atarak meseleyi halletmesi gerekir. Zira komşularıyla sıfır problem isteyen bir ülke, komşu ülkenin kendisine düşman nesiller yetiştirilmesine de bir çözüm bulmalıdır. Daha önceleri Yunanistan’la eğitim anlaşması çerçevesinde ders kitaplarındaki düşmanlık ifade eden bilgiler karşılıklı olarak ayıklanmıştı. Aynı anlaşma, Gürcü yönetimiyle de pekala yapılabilir. Kaldı ki bugünkü Gürcistan yönetimi olumlu duruşuyla bu karşılıklı hoşgörü anlayışına çok yatkın görünmektedir. Her şeye rağmen bugünkü yönetimin Türkiye ile ilişkilere çok değer verdiği de ortadadır. Daha da önemlisi ülkemizde yaşayan büyük bir Gürcü nüfusunun varlığı da göz önüne alındığında bu konuya bir an önce el atılması bir zarurettir. Gürcistan’daki ders kitaplarındaki Türk düşmanlığı, en başta bu ülkeyle sımsıkı kaynaşmış, kendisini bu ülkenin bir parçası gören Gürcü kökenli vatandaşlarımızı rahatsız edeceği bir gerçektir.