ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 142
Yazar: Şevki Yılmaz
Kullara ve diğer yaratılmışlara asla kul ve köle olmayacağız!

Kullara ve diğer yaratılmışlara asla kul ve köle olmayacağız!Geçen haftaki yazımızı; “Necaset rejiminin dayatmasıyla Şeytani Materyalist Eğitim bataklığı devamlı Allah’ımızı tanımayan, Peygamberimizin Önderliğini kabullenmeyen, Ahiretten habersiz ve Ölüme hazırlıksız dünyaperest, malperest makamperest, şöhretperest, şehvetperest, modaperest ve putperest bir nesil yetiştirmeye devam edecekse biz niçin yaşıyoruz ki? (Ve niçin İktidardayız ki?) Nasıl mı? Gelecek haftaki yazımızda İnşallah!” cümleleriyle bitirmiştik. Kaldığımız yerden devamla belirtmek isteriz ki; Tarihi ve İlmi gerçeklere baktığımızda ahlaksızlıktan çöken milletlerin ortak suçlarının Dünyaperest, (Dünya’ya tapmak) Servetperest, (Servete tapmak) Şehvetperest, (şehvete tapmak) Makamperest, (Makama Tapmak) Modaperest, (Modaya tapmak) ve Putperest ( Puta tapmak) olmalarından kaynaklandığını görürüz.

Bu hastalıklarda asrımızın aileleri yıkan, iktidarları bitiren ve devletleri zayıflatan musibetlerdir!

Ve tüm İnsanlık aleminin Allahımıza kulluk imtihanıdır!

Yaratılış ve yaşayış gayemizi; “Dünya’yı esir mi alacağız! Dünya’ya esir mi olacağız!” şeklinde özetlemek mümkündür.

“Yaşamımızın tek gayesi zannederek mala, makama, servete, şöhrete ve şehvete kul mu olacağız? Malı makamı, serveti, şöhreti ve şehveti yaşama ve mazlumların kurtuluş vasıtası bilip sadece Allah’a mı kul olacağız?” sorusunu her nefis kendisine mutlaka sormalıdır!

Şeytan’ın ağına düşmüş Materyalizmin askerleri açılıp saçmayı, saçıp saçılmayı, savurup savrulmayı, har vurup harman savurmayı konfora düşkün, bohem bir hayat anlayışını reklamlarla teşvik ederek hayatı maddi ve manevi çekilmez hale dönüştürmeyi maalesef başardılar!

“İsraf eden iflas eder!” acı gerçeğini her sahada yaşıyoruz!

“Allah israf edenleri sevmez!”

“Saçıp savuran israfçılar Şeytan’ın kardeşleridir!” gibi İlahi ihtarlara rağmen yukardaki hastalıkların neticeleri olan isyanları ve zulümleri sebebiyle helak edilen geçmiş kavimlerin azgınlıklarından da daha azgın bir dünyadayız maalesef!

Evet, aşırı israfın, sınırsız zevk ve kontrolsüz eğlencelerin neticesi olan Dünyaperest, (Dünya’ya tapmak) Servetperest, (Servete tapmak) Şehvetperest, (şehvete tapmak) Makamperest, (makama Tapmak) Modaperest, (Modaya tapmak) ve Putperest (Puta tapmak) hastalıkları tedavi edilmeden huzuru, saadeti, birliği ve kardeşliği hiçbir iktidar asla sağlayamayacaktır!

Mel’un Şeddad zaliminin başardığı dünya cennetini de yeniden kurmayı başarsalar da o iktidarların da sonu Şeddad ve kavminin sonu gibi mutlaka hüsrandır!

Osmanlı Cihan Devletinin; mal ve makamperest, dalkavuk, şakşakçı ‘’kapıkullarıyla’’, şöhret ve şehvetperest ‘’karıkulları’’ sebebiyle yıkıldığı inkar edilmez bir gerçektir!

Koskoca Cihan Padişahımız Sultan Abdulhamid Halifemizi ve iktidarını kendisinin açtığı medreselerde (orta eğitim ve üniversitelerde) yetişen gavur aşığı (batıperest), şehvetperest ve modaperest gençler eliyle cihan devletimizle birlikte devirdikleri de inkar edilemez tarihi bir gerçektir!

Allahımız tanıtılmadan, sevdirilmeden, ölüm ve ötesi ahiret öğretim ve eğitimi olmadan eşyalara ve başkalarına tapınma hastalıklarının tedavisi mümkün değildir!

Toplumun ayakyollarını yaparken kalp yollarını da aynı anda yapamazsak eşyalara ve başkalarına tapınma hastalıklarının tedavisi mümkün değildir!

Sahte ‘’Özgürlük’’ kavramı altında teşvik edilen yeryüzünün en büyük ahlaksızlığı olan cinsi sapıklık tedavi edilmeden ve önleyici tedbirler alınmadan eşyalara ve başkalarına tapınma hastalıklarının tedavisi mümkün değildir!

İnsanın; tek yaratıcısı, yaşatıcısı ve yöneticisi Allahımıza secde etmesi ve kulluk etmesi gerekirken kendi elleriyle taştan oyduğu cansız putlara, ateşe, güneşe, aya, yıldızlara ve insanlık alemine hizmet etmek için yaratılmış canlı hayvanlara tapıp secde etme akılsızlığından kurtarmak için sadece İslami İlkelere dayalı bir Milli Eğitim Sistemine geçmezsek eşyalara ve başkalarına tapınma hastalıklarının tedavisi mümkün değildir!

Yer yer resmi törenler kapsamında akıl ve iz’anı firar ettirecek derecede ta’zim programları, abartılı ifadeler, küçücük çocukları dahi istismar ederek ideolojik görüşlerine malzeme yapanların taşlaşmış putların önünde secde ettirme görüntülerine varana kadar ilimden, akıldan ve mantıktan yoksun, mülakatsız, rast gele kur’a saçmalığıyla atanan bazı zavallı eğitmenlerle; materyalist kafadaki, batıperest bazı öğretmenlerle eşyalara ve başkalarına tapınma hastalıklarının tedavisi mümkün değildir!

Yeter artık!

“Hayatta olduğun sürece ölüm denilen kesin gerçek canını alıncaya kadar sadece ama sadece Rabb’in Allah’a Kulluk ve İbadete devam et! (Allah’ın Emir ve yasaklarına itirazsız boyun eğen Kullardan ol!)’’ (Hicr 99) emri İlahisine uyacak bir nesli tüm Okullarımızda ne zaman yetiştirme seferberliğini acilen başlatmalıyız!

Allahımız bizleri; “Ey Âdemoğulları! Size, şeytana, şeytanî güçlere ve şeytanın süslediği nefis, mal makam gibi yaratılmış şeylere tapmayın, onların düzenlerine bağlanmayın, onlara boyun eğmeyin. Onlar sizin apaçık bir düşmanınızdır.” diye tavsiye edip sizinle kulluk sözleşmesi yapmadım mı? Şimdi Cehennemde niçin feryad ediyorsunuz!’’ (Yasin S.60) ilahi ihtarını ahirette duyanlardan eylemesin.

Dünyaperest, Nefisperest, Servetperest, Şehvetperest, Makamperest, Modaperest ve Putperest gibi şirk hastalıklarından hepimizi ve neslimizi muhafaza buyursun. Sadece Allahımıza kul, kulu ve Resulü Hz. Muhammed (s.a) Efendimize Ümmet olanlara ve İzinden gidenlere selam olsun.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.  

Selam, sevgi ve duayla...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Şevki Yılmaz
18-08-23
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Kullara ve diğer yaratılmışlara asla kul ve köle olmayacağız!
Online Kişi: 19
Bu Gün: 193 || Bu Ay: 193 || Toplam Ziyaretçi: 2.225.224 || Toplam Tıklanma: 52.210.827