ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2203
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 31

(Yiğit BULUT - Can DÜNDAR - Nazan BEKİROĞLU)

Yiğit BULUT (HABERTÜRK - 17 Nisan 2011)

“Arık, neden düştüğü ‘asla bilinemeyen’ bir uçak kazası yüzünden aramızdan ayrıldı ve Türkiye’nin ‘konu hakkındaki birikimi’ olan en önemli uzmanı yoluna devam edemedi...”

BULUT’
un ne demek istediği anlaşılıyor ama cümlesi acemi işi...
İfadeye göre düşen “uçak” değil “uçak kazası” oluyor.
Düzgün ibare için şu iki şekilden biri tercih edilebilirdi:
1. “Arık, neden düştüğü ‘asla bilinemeyen’ bir uçakla aramızdan ayrıldı...”
2. “Arık, nasıl meydana geldiği ‘asla bilinemeyen’ bir uçak kazası yüzünden aramızdan ayrıldı...”

***

Yiğit BULUT (HABERTÜRK - 17 Nisan 2011)

“Geride bıraktırılan her kurum, “mayın temizleme” iddiasıyla başka ülkelere terk edilmeye zorlanan Güneydoğu’daki kritik topraklar, yabancılara bırakılan petrol sahaları, TBMM’den akla zarar bir şekilde geçen Sezer’in vetosu ile son anda engellenen petrol kanunumuz ve daha birçok detay var... “

Yiğit BULUT’un aynı yazısından aldığım bu cümleye göre “TBMM’den akla zarar bir şekilde geçen” aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sezer
B) Sezer’in vetosu
C) petrol kanunumuz
Eğer doğru cevap C ise “TBMM’den akla zarar bir şekilde geçen” sıfatından sonra ya bir virgül (,) konmalı yahut “ve” kelimesi olmalıydı.

***

Can DÜNDAR (Milliyet - 17 Nisan 2011)

“Latin ülkelerine bakıyorum. Demokratlar, 90 yaşında darbecileri yargılıyor.”

Can DÜNDAR’ın cümlesine göre “90 yaşında” olanlar kimlermiş?
A) Latin ülkelerindeki bazı demokratlar
B)
Latin ülkelerindeki bazı darbeciler
DÜNDAR’ın kastettiği, muhtemelen B şıkkı... Fakat ikinci cümle iyi kurulmadığı için tereddüde yol açabilir.
Böyle bir yanlış anlama ihtimaline yer bırakmamak için cümleye minicik bir ilave yeterdi:
“Demokratlar, 90 yaşındaki darbecileri yargılıyor.”
***

Nazan BEKİROĞLU (ZAMAN - 17 Nisan 2011)

“Lâkin sözü gündelik dolayımının dışına zorlamak şair yalnızlığının da başlıca nedenidir.”

BEKİROĞLU’nun cümlesinde yer alan “dolayım” kelimesi Türkçede mevcut mu? TDK’nin yeni kelimelerine benziyor ama hiçbir lügatinde geçmiyor.
Peki, BEKİROĞLU “sözü gündelik dolayımının dışına zorlamak” ifadesiyle ne demek istiyor?
Bilhassa şu “gündelik dolayım” ne oluyor? “Gündelik kullanım” mı? Belki...
Bu nadide kelimeyi daha önce Dücane CÜNDİOĞLU’nun şu cümlesinde görmüştüm:
“Sanatın özü dolayımdır.”
Elbette, orada da “dolayım” ın ne olduğu anlaşılmıyordu ama bir sonraki cümleyle beraber okununca tahmin ediliyordu:
Sanatın özü dolayımdır. Göstermek, teşhir etmek değil, aksine îma ve işaret etmektir.”
CÜNDİOĞLU’nun “dolayım” ı bir sonraki cümlenin yardımıyla şöyle böyle de olsa anlaşılıyordu. (Zaten günümüz Türkçesinde anlatma ve anlama seviyesi “şöyle böyle” basamağına düştü. İlerde ne olur, meçhul...)
Gelgelelim BEKİROĞLU’nun “dolayım” ı ondan da mahrum görünüyor.
Bendeniz de şunu tam olarak anlamaktan hep mahrum mu kalacağım acaba: Ülkemdeki muharrir ve muharrireler böyle kelimeleri niçin tercih ederler? Fikirlerini daha iyi anlatmak için gün yüzü görmemiş sözleri kullanmaları şart mı? Türkçede mesela bu “dolayım” kelimesi yerine geçebilecek hiçbir kelime yok mu?..

 

Yazar: C.Yakup Şimşek
18-04-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 31
Online Kişi: 13
Bu Gün: 368 || Bu Ay: 826 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.377 || Toplam Tıklanma: 52.218.263