ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER
Okunma Sayısı: 3444
Yazar: M. Şevket Eygi
İSLÂMCILARIN KAYBETTİĞİ İMTİHAN

İslamcıların yahut bir kısım Müslümanların dünya ile imtihanı. Sekiz kelimelik kısa bir gündem maddesi...

Hikayenin 1960'larda bundan elli yıl kadar önce başladığını farz edelim... Vesayet ve arıza rejimi Sünni çoğunluğun tepesine binmiş bin türlü zulüm ve baskı yapıyor. Ceza Kanunu'ndaki 163'üncü madde Demokles'in kılıcı gibi. Dini risaleleri okumak bile ağır cezalık suç. Dindar Müslümanlar rejim için en büyük tehdit ve tehlike oluşturuyor. Bulgaristanlı Ahmed Davudoğlu hoca gibi büyük din alimleri bile hapse atılıyor.

İşte bu karanlıklar içinde İslami bir uyanış hareketi başlıyor. Birtakım Müslüman hocalar, yazarlar, fikir ve aksiyon adamları harekete geçiyor, propagandaya başlıyor. Müslümanlar imanlı elemanlar yetiştirecek, kadrolaşacak, memleketin idaresinde söz sahibi olacak, sonunda Türkiye'de Asr-ı Saadet'e benzer iyi, temiz, adil bir düzen kurulacak.

27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül darbeleri ve 28 Şubat post-modern darbesi Müslümanların üzerinden silindir gibi geçiyor. Zulmün, işkencenin bini bir paraya... Gizli Yahudiler, iki kimlikli ve iki dinliler uyanık ve şuurlu Müslümanları hiç affetmiyor, ezdikçe eziyor.

Nihayet ufukta hürriyet fecri başlıyor. Allah Müslümanlara, İslamcılara imkan ve fırsat bahş ediyor...

Facia bundan sonra başlıyor.

Eski idealist mücahitlerin bir kısmı, dün bozuk ve kirli dedikleri düzenin haram nimetlerine aç kurtlar gibi saldırıyor.

Bozuk düzeni değiştirmek, Asr-ı Saadet'i geri getirmek söylemleri unutuluyor.

Bir yağma, bir gulül furyası başlıyor.

Kısa zamanda büyük zengin olanlar.

Gizli hesaplar, gizli kasadarlar.

Müzeyyen kaşaneler, lüks otolar, yazlıklar...

Bir lüks ve israf ki sormayın.

Bir zamanlar Hz. Ömer'in adaleti edebiyatı yapanlar artık ne Asr-ı Saadet'ten, ne Hz. Ömer'den bahs ediyor.

İhaleler... Rüşvetler... Komisyonlar... Riba ve faiz gelirleri...

Şüpheli ve şaibeli işler...

Hani bu düzen bozuktu?

Hani bu düzenin yerine adil, hak, düzgün bir düzen gelecekti?

Maalesef bir kısım Müslümanlar ve İslamcılar dünya imtihanını kaybetmişlerdir.

Dünya, para, zenginlik, makam mevki, riyaset, ün, alkış, lüks, sefahat imtihanı...

Onlar Kur'ana iman ettiklerini, Peygamberi örnek tuttuklarını iddia ediyorlar. Kur'an dünya hayatının bir sınav, bir oyun olduğunu açıkça haber vermiyor mu? Peygamber dünya konusunda iman edenleri uyarmıyor mu?

Çok dehşetli, çok hazin, çok ibretli, çok feci, çok şeni, çok üzücü bir manzara karşısındayız.

Bir kesim kendi şahsi zenginlikleri ve nefsaniyetleri uğrunda İslam davasını satmıştır.

Bu büyük ihanetin hesabı dünyada görülür mü?

Bence görülür, bir sille yerler, bir darbeye uğrarlar ve perişan olurlar.

Asıl hesap kitap Mahkeme-i Kübra'dadır.

Yaptıkları hep yazılıyor... Kiramen katibin...

Bu adamlar nasıl hesap verecekler?

Bunu düşünmüş olsalardı, böyle yaparlar mıydı?

 

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: M. Şevket Eygi
10-05-11
E mail: milligazete.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
İSLÂMCILARIN KAYBETTİĞİ İMTİHAN
Online Kişi: 16
Bu Gün: 39 || Bu Ay: 7.082 || Toplam Ziyaretçi: 2.238.791 || Toplam Tıklanma: 52.329.339