ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2461
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 49

Doğan HIZLAN (Hürriyet 29 Mayıs 2011)

“MAVİ rengi çok severim, meğer ki mavinin bir görsel özelliği de varmış, onun için gene Berger’in Mavi’ye övgüsünden bir bölümü yazıma almadan edemedim.”

Ya TDK yanlış bilgi veriyor yahut Doğan HIZLAN’ın bu cümlesi hatalı...
Kastettiğim hata“meğer ki” sözünün imlası değil: Aslen Farsça olan bu sözü TDK’nin bitişik (meğerki) yazarken HIZLAN’ın ayrı (meğer ki) yazması benim için mesele değil…
Ya ne?
Efendim, mesele, cümlenin yapısı…
Meğer bu “meğerki” kelimesi yalnızca İstek veya emir kipinde olan ve biri diğerini engelleyecek durumda bulunan iki cümleyi birbirine bağlayan bir söz olarak kullanılabilirmiş…
TDK öyle diyor…
Şemseddîn Sâmi
de bu “meğerki” sözünün nasıl kullanıldığına dair benzer bir izahta bulunmuş. Ayrıca TDK’nin “emir kipi” diye belirttiği sıyganın “meğerki” sözüyle kullanılması için “fi’l-i iltizâmî hükmünde” olması şartını koşmuş:
“Dâimâ fi’l-i iltizâmî veyâ bunun hükmünde bir emr veyâ nehy-i gaaib ile kullanılır.”
(Kaamûs-ı Türkî)
Yani “meğerki” sözünü mesela “varmış” fiili için kullanırsanız hata etmiş olursunuz. Doğan HIZLAN’ın yukarıdaki cümlesinde olduğu gibi…

TDK’nin kendisine göre doğru olan cümle kalıbına Güncel Türkçe Sözlük’te verdiği örnek şu:
“Bu iş bitmeyecek meğerki siz de yardım edesiniz.”
(Bu cümle de Kaamûs-ı Türkînin “meğer” kelimesi için verdiği misalin biraz değiştirilmiş hâli…)


Neticede TDK ve HIZLAN’a birer sualim var:
1. Ey TDK! Yaptığın açıklama ve düştüğün kayıt doğru ise “meğerki” sözünü – Doğan HIZLAN gibiyanlış kullananları uyarır mısın?
2. Ey Doğan HIZLAN! Diyelim ki bir kelimeyi TDK’nin kıstas ve esaslarına aykırı kullandığınızı fark ettiniz, ne yaparsınız?
Uydurur musunuz?

Neyse, sormuş bulunduk işte… Fakat HIZLAN için sonradan bir çeşit pişmanlık duydum galiba…
Katarakt ameliyatı olduğunu da hatırlayınca...
Sanırım, hayalen ziyaretine varmalıyım ve acilen gönlünü almalıyım.
Bu nasıl olabilir ki?
En iyisi, Nedîm’in bir beytini
kabul buyurursa değerli hocama uygun hâle getirip geçmiş olsun hediyesi olarak sunayım:
Uymamış bakdın meğer söz, uydurur muydun demiş;

Ey Doğan HIZLAN ne müşkilter suâl olmuş sana!..

TDK’ye gelince… Avucunu yalasın!..
Ona bugüne kadar yüzlerce hediye gönderdim ama kuru bir teşekkürü bile zor aldım…
Alacağı olsun!..
    

 

Yazar: C.Yakup Şimşek
29-05-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 49
Online Kişi: 11
Bu Gün: 216 || Bu Ay: 3.220 || Toplam Ziyaretçi: 2.232.233 || Toplam Tıklanma: 52.270.099