ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4001
Yazar:
DOĞRULUŞ, GEBZE GAZETESİ'NDE

Gebze Gazetesi, Gebze'nin en büyük gazetesi. İsmail Kahraman Hoca'nın emek ve himmetleri ile yayınına devam ediyor. Daha önce de Doğruluş'la Gebze Gazetesi kardeşliklerini ilan etmişlerdi. Şimdi mezkur gazete Doğruluş'u ana sayfalarında duyurmuş. Kendilerine sonsuz teşekkürler ediyoruz. Yayınlanan yazıyı aşağıya alıyoruz:

Hassas yüreklere duyuru!

Sokakları, televizyonları, en büyük felâket internet dünyasını ve bunlardan hepimizin ve bilhassa çocuklarımızın zihin ve kalplerine boşaltılan lağım nehrini mutlaka biliyor, görüyor, acı neticelerini yaşıyorsunuz. Okullarımız da bu âfetle mücadele etmekten fersahlarca uzak; hatta âfetin en çok göz diktiği mekânlar...

Böyle bir dünyada çocuk ve gençlerimizi din, dil ve tarih şuuruyla yetiştirmenin zorluklarını hem biliyor hem yaşıyorsunuz. Gençlerimizin artık ulvî ve uhrevî heyecanları, endişeleri, dertleri yok… Nefs denen şeyin ne olduğunu merak bile etmiyor; onun kucağına koşa koşa atılıyorlar ve elbette ölüm debelenmelerini eğlence sanarak eriyip gidiyorlar. Nefsle mücadele şuur ve heyecanı yeni neslin dimağından silinip çıkarılmıştır.

Çocuklarımız dostunu düşmanını tanımıyor artık… Tarih bilmeyen, dostunu düşmanını nasıl bilsin? Onları doğru tarih bilgileri ile tarihin ara sokaklarında dolaştıracak bir vasıtaları yok.

100 binlerce kelimelik bir lugatle işlenmiş, edebî bir dile sahip bir milletin çocukları üç yüz kelime ile meram anlatmaya çalışıyor; oluyor mu? Maalesef! Tarzanca bile daha zengin bir dildir.

Dâvâsı yok bu çocukların. Onları rahat-konfor, lezzetli yiyecekler-içecekler, lüzumsuz bilgisayar oyunları, bol paralı işlerden başka şeylerle mutlu kılamıyor, motive edemiyoruz. Dâvâ büyük iş; meseleleri bile yok. Hoppa zıppa bir gençlik… Kahrolmamak imkânsız…

Ne yapacağız? Ne edeceğiz? Ümmet, böyle bir belâ ile hiç muhatap olmadı. Moğol ve Haçlı saldırılarını püskürtmeyi bildi bu ümmet; ehl-i sünnet düşmanı ilmi saldırıları defetmeyi de başardı. Hâlâ bu tür hücumları karşılamaya kuvveti var sayılır. Ama bu yeni hâl… müşkil.  Henüz ne yapabileceğimizi tayin edemedik.

Şimdilik içe kapanmak, dışarıdan gelen saldırılara karşı sipere yatmaktan başka bir şey yapabildiğimiz söylenemez. Çocuklarımıza -olabildiğince- dinlerini öğretmeye, eh, zorlanarak da olsa dînî ilimleri tahsil ettirmeye çalışmaktan başka elimizden pek fazla bir şey gelmiyor. Temel de budur zaten amma…

Çok düşündük… Ne yapabiliriz? Hepimiz vakit kıtlığı çekiyoruz… Gündelik hayatın koşuşturmacası içinde  şuurlandırıcı faaliyetlere yer kalmıyor.

İnternetin çirkefliği malum; ama iyiye kullanmanın da mümkün olduğunu görüyoruz. Bir site açalım diyoruz. Birkaç dertli kardeşimizle besmeleyi çekip, kolları sıvıyoruz. Gayemiz, normal eğitim faaliyetleri içinde çocuklarımıza veremediğimiz, daha doğrusu vermeye vakit bulamadığımız bilgi ve irfan techizine (donanımına) katkıda bulunmak; çocuklarımıza din, dil, tarih şuuru kazandırmak… Hedef kitlemiz bilhassa lise gençliği… Çünkü bu çocuklar çok kısa müddet sonra hizmete atılacak. Üniversite, hatta ilkokul talebelerimiz de alâka sahamız içinde. Hatta bütün kardeşlerimizi unutmamalıyız. Sitemiz öyle olsun ki, kim girerse ve hangi yazı ve malzemeye ulaşırsa mutlaka kendine lâzım bir şey bulsun. Her yazı ve malzeme kardeşlerimizin bilgi, irfan ve şuurunda bir terakki husûle getirsin. Bu siteyi takip edenler bir mesele sahibi, dert sahibi, dâvâ sahibi olmaya başlasın; olan dâvâsının farkına varsın, heyecanını yaşasın. Ulvî hüzünleri ve sevinçleri olsun. “İnsan düştüğü yerden kalkar” derler; bizi çaresiz bırakan internet vasatından bir çare çıkarmaya çalışalım.

Kafalar karışık… İslâm, itikadı bozuk -sözümona- “uzmanlar”ın ağzında sakız olmuş; İslâmî ilimler kibir ehli uzmanların benliklerini ispatlama vasıtası yapılmış… Ehl-i sünnet itikadı yaylım ateşi altında; başını kaldıramıyor. Çocuklarımız bu bozuk inançlı “uzmanlar” karşısında da ehl-i sünnet itikadı ve dâvâsı ile mücehhez olmak mecburiyetinde. Bu da heyecansız olmaz. Gençlerimiz bu mücadele ve cehd heyecanını da devşirsin bu siteden.

İşte aşağı yukarı dert, sıkıntı ve heyecanlarımız; gayemiz, hedefimiz… bunlar. Bütün bu sancıların ürünü olarak doğdu Doğruluş.com. Siz de aynı aşk, dert ve sancıları paylaşıyorsanız -biz paylaştığınızdan eminiz- DOĞRULUŞ.COM’u başta talebelerimize, sonra da bütün dost ve tanıdıklarınıza duyurunuz; takip etmelerini tavsiye ediniz. “Bir kelime bir hayat değiştirir.” derler. Olur ki o hayat değiştirecek kelime Doğruluş’tadır.

Sitemize şu linkten ulaşabilirsiniz:
http://dogrulus.com/

Yazının alındığı kaynağa ulaşmak için tıklayınız.

Yazar:
12-01-12
E mail: gebzegazetesi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DOĞRULUŞ, GEBZE GAZETESİ'NDE
Online Kişi: 23
Bu Gün: 128 || Bu Ay: 6.145 || Toplam Ziyaretçi: 2.237.037 || Toplam Tıklanma: 52.310.513