HAMDOLSUN KADERİMİZİ YAZANA

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / PORTRELER

Okunma Sayısı: 9490

Yazar: Harun ŞAHİN

HAMDOLSUN KADERİMİZİ YAZANA

Vefanın, cefasın, azmin, cesaretin, kadirşinaslığın… diğer adı Cengiz ALYILMAZ Ocak 2012’de profesör oldu. Çok mu mühimdi? Çok mu büyük bir makam sahibi oldu? Elbette hayır, zaten tek başına bir üniversite idi. Cengiz ALYILMAZ’ ın ismi yanında bütün akademik unvanlar sönük kalır şüphesiz. Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileri, Hocamızın profesör oluşunu fırsat bilerek 36 maddelik bir tanıtım yazısı hazırlamışlar. Her bir maddesi karanlıklara fecir mesabesinde desem Cengiz ALYILMAZ Hoca'ma; aksini söylesem arkadaşlarıma haksızlık etmiş olurum. Cengiz Hoca'nın talebesi olmanın ne büyük bir saadet olduğunu kavrayıp ona layık olmaya çalışan öğrencilerini tebrik ederek, yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ümit ederim ki bu yazı, bir ilim adamının nasıl olması lazım geldiği hususunda hepimize ufuk verir. Hamdolsun bizi Cengiz ALYILMAZ ile tanıştırıp ona talebe yapan kaderi yazana…

Prof. Dr. CENGİZ ALYILMAZ

1) Doğuludur. Kars doğumludur. Kafkasya’dan esen bir rüzgârın Kars’taki nefesidir. Güneşi ilk görenlerden olması hasebiyle hep aydınlık doludur.

2) Çocukluk yıllarında piyano, keman sesi duymamıştır ya da evlerinde Dostoyevski, Balzac serisi yoktur. Köylüdür, özlüdür, közlüdür…

3) Doğuştan yakışıklıdır. Sunturlu bir bedende, gösterişsiz, enesiz bir derviş yüreği saklıdır. Utangaçtır, saygılıdır, çekingendir.

4) Alınganlığı vardır hafiften; ama saman alevi kızgınlıklar yaşar, kini nefreti öğretmemiştir eli öpülesi anası…

5) Beyaz ve güzel gülüşlü, esmer ve hüzünlü bir doğu erkeğidir. Erkektir, merttir, özüyle sözü hep kardeştir. Öyle büyütmüştür serhat eri babası…

6) Mürebbiyelerin değil mezarlıkların terbiye ettiği adamdır. Cenaze aracının arkasından nakliye aracının gitmediğini bilen bir dünyalıdır.

7) Müsrif değil ama mülksüzdür. Paranın egemenliğini bilmez, parayı hakaretle harcar. Dostluklar, kardeşlikler biriktirmiştir heybesinde…

8) Bizlerin zoruyla aldığı arabası onun en lüks ve büyük maddi varlığıdır. Tek mekânı yine bizlerin daha çok sahiplendiği dünyadan büyük, müzeden küçük odasıdır.

9) Semra’sı, Asena’sı ve eşsiz kişiliği dışında bir şeyi yoktur. Olmasına da çalışmaz. Kitapları varsa kâfidir. Yoksa kendini sokakta kalmış gibi hisseder.

10) Bakışlarında ikmale kalmış bir öğrencinin ürkekliğini, imkânsızı başarmanın haklı gururunu ve inanmışlığın keskinliğini görebilirsiniz.

11) Her kavruk Anadolu genci gibi önce vatanına vurgundur. Vatana borcunu vefayla, cefayla ve yazıyla ödemeye çalışan bir akademisyendir.

12) Türklük onda bir tutkudur, sevdadır. Asya coğrafyasının yorulmaz okuyucusu, inanmış bilim insanı, uzmanı bir filologdur.

13) Avrupa birliğine çoktan girmiş, dünyaca ünlü bir Türkiyelidir. Her şeye ve herkese rağmen Türk, Türkçe ve Türkiye için hayatını adayan adamdır.

14) Yazıyı taşa kazıyan atalarından el alıp, "sözün ucu dağda taşta kalmasın diye" öğrencilerine elini uzatan bir son dönem Evliya Çelebi’sidir.

15) Ulaşılması en zor coğrafyaları dolaşır adım adım, karış karış... Yorulmayan, yılmayan bir kâşif, yazıtlar seyyahıdır…

16) Türkiye’de yazıt, taş, eski harfli metin, heykel, sikke, mühür gibi daha nice anahtar sözcüğün birkaç anahtar isminden birisidir.

17) Sesinde hep canlı bir Türkçe vardır, kana kana içersiniz o konuşurken... Sözleri bilginin, sevginin ve inancın harcıdır.

18) Necip Fazıl’ın “Çile”si ne kadar şiirse, Sezen Aksu’nun “Adı Bende Saklı”sı ne kadar şarkıysa, Cengiz Alyılmaz da o kadar gerçek ve örnek bir gönül ehlidir.

19) Kalan yarısını öğrencileriyle bölüşeceği bir ekmek alırken ya da bir fakirhanede garip gurebayla dertleşirken rastlayabileceğiniz bir entelektüeldir.

20) Başkalarına adanmış bir ömürdür hayatı ve hep başkalarını düşünmektir yazgısı... Yolda kalana yol, darda kalana yar olmaktır görevi...

21) Elleri her yük altında kalana uzandığı için nasırlı, gözleri yaşadığı hiçbir acıyı yansıtmamak adına buğulu, saçları her yaşanandan bir tel kırdır…

22) Genç kalemlerin nabzını tutabilecek kadar heyecanlı, öğrencileriyle arkadaş olabilecek kadar genç, onlarla gülüp dertleşebilecek kadar da içli bir insandır.

23) Hayatında ve eserlerinde yapmacıklığa yer vermez. Kimseye hoş görünmeye tevessül etmez. Gülümser; fakat ciddidir. Payına hep doğruluk düşmüştür.

24) İki renk vardır onda: Ya siyah ya beyaz... Ara renkleri bilmez. Evet’i de Hayır’ı da aynı ses tonuyla ve rahatlıkla söyler. Eğilip bükülmeye gelmez.

25) Nev’i şahsına münhasır bir asalete, Hak’tan gelen, halka inen ve bütün öğrencilerine sirayet eden bir müessiriyete sahiptir.

26) Kimseyi küçük düşürmez; ama bazılarını büyük düşürdüğü olmuştur. Tanıyanlar bunu hep yüreğinin büyüklüğüne yormuştur.

27) Yaşadığı "kalp kirleten", "iç isleten" onca hikayeye rağmen; tertemiz dimağı ve apak damağı ile doğunun derviş çocuğudur.

28) Beşeri aşkların bayağılaştığı bir ortamda her hal ve hareketiyle örnek bir İlahi aşk arayıcısıdır. O, Allah’a kara sevdalıdır.

29) Karşılaştığı her durumda, kara gecede kara karıncayı gören bir Yaradan’ının olduğunu düşünür. İbadete müptela, riyasız ve yalansız bir İslamcıdır.

30) Ona göre, sefaletin sınırı ruh yoksulluğudur. “Cebi cimri olanların kalpleri de cimridir” ve bu Yaratan'dan uzaklaşıldığının resmidir.

31) Her zaman iki dirhem bir çekirdektir. “Gündüz işin için, gece eşin için tıraş ol” diyen bakımlı bir İstanbul beyefendisidir.

32) Pinponda şampiyonları yenecek kadar yetenekli bir sporcu, yendiği rakiplerinden özür dileyecek kadar da ince ruhlu ve esprili bir kişiliktir.

33) İşinden taviz vermeyecek kadar realist, evlilik yıl dönümünü kutlayacak kadar romantik, gurbeti yaşam şekli yapacak kadar da nostaljiktir.

34) Erzurum aşını, eşini, işini bulduğu yerdir. Erzurum gibi sert, Palandöken gibi haşindir. Anadolu gibi rengarenk, hoşgörülü ve sevecendir.

35) Gerçek bir yürek, bilek ve zihin kahramanıdır. Kahramanları ise, kahraman olmaya çalışmayanlardır. Onlarla yaşamaktan mutludur.

36) Şiir gibi, roman gibi, düş gibi ama en çok gerçeğin ta kendisi gibi bir hayatı vardır. Ben, sen, o değil; biz olmak en büyük mutluluğudur.

Cengiz Alyılmaz'ı tam anlatacak bir portre yazabilmek çok zordur. Sadece eserlerinin, uğraşlarının adlarıyla bile bir metin çok rahat oluşturulabilir. Bu sebeple çok sathî üç beş maddeyle düşüncelerimizi açıklamaya çalıştık. Çok eksik olduğunu biliyor, bağışlanmamızı diliyoruz.”

Selam, saygı, bin muhabbetle…

YÜKSEK LİSANS-DOKTORA ÖĞRENCİLERİ

Yazar: Harun ŞAHİN	09-05-12
E mail: Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları		Tweet

Yorumlar: 11

ALİ BİLEN .EDİRNE.
ONUN GİBİ ANADOLU YİĞİT ERİ OLMAK.			Tarih : 17-12-12
ONU DOĞURAN ANNEYE VE BABAYA HELAL OLSUN BU YAZIYI OKURKEN KENDİMDE COK EKSİKLİKLER GÖRDÜM İNŞALLAH ALLAH BİZLERE DE BÖYLE EVLATLAR YETİŞTİRMEYİ NASİP EDER.. ANNE VE BABASINDAN ALLAH RAZI OLSUN.

Abdullah
Çingiz Kagan :)			Tarih : 20-08-12
O bize gramer öğretirdi. Cümleleri atomlarına ayırmayı öğretirdi. belki farkında değildi ama asıl insan olmayı,Türk olmayı, öğretmen olmayı,ADAM olmayı öğretirdi. hiç kırmaz gücendirmezdi.Geçtiğim bütün derslerini sonraki senelerde tekrar alıp tatlı sohbetinden uzak kalmak istemezdim. Öğrencilerine sağlam bir ideal gösteren nadir Hocalardandı bu yüzden ondan ders alan öğrencileri ayırt etmek hiç de güç değildi. Allah uzun ömür versin benimkinden alsın bu güzel insanın ömrüne katsın.

rukiye adanur [ ağaç]
cengiz alyılmaz			Tarih : 31-05-12
vakti zamanında bizlerle paylaştığınız cengiz alyılmaz hatları, sayenizde dahada belirginleşti. Bu konuda kendimi geliştirmediğim için utandım,eski bir öğrenciniz olarak bu konuda bugünden itibaren bir adım atmaya niyetlendim.teşekkür ediyorum.Yolunuza en ufak bir çakıl taşı dahi çıkmasın inşallah...

Hilmi ŞAHİN
Hocam Benim bildiği Harun Şahin misiniz..			Tarih : 21-05-12
Alanya Lisesinde okudunuz mu onu merak ediyorum. doğruysa benimle mutlaka irtibata geçin 0544 207 63 94

KADER ÇATALTAŞ
Teşekkür			Tarih : 17-05-12
Muhterem Cengiz ALYILMAZ Hocam, Türk kültürüne dair bulgularınız, fikirleriniz ve eserleriniz özümüzü içimizden birinden daha güvenilir ilmi açıklamalarla öğrenme fırsatı verdi. Türk dünyası ile ilgili sizden öğrendiğimiz çok kıymetli bilgiler için ALLAH RAZI OLSUN...

Erdal ERDOĞAN
BİR TILSIMLI GÜN			Tarih : 16-05-12
Dostum Kardeşim Arkadaşım Harun Şahin 2009 ocak ayında bir telaştır "hocam gelecek-hocam gelecek" diye bir anadolu köylüsünün hasat zamanı imece günlerini hatırlatır bir atmosfer ortamına sokmuştu hepimizi.Bizlerde par-tutuş Öz vatandan gelecek misafiri bekliyorduk.O gün için misafiri bizim için değerli kılan şey Harun Şahin arkadaşımızın (aynı zamanda Uluslararası Türkokulu müdürü) gelecek misafiri çok önemsemesinden kaynaklanıyordu.Neyse Riyad havalanına doğru gece saat 2:00 civarında hareket ettik.Şahsen ben o günün benim hayatımda belirgin çizgilerin oluşacağından habersiz havaalanında THY nin uçağını beklemeye koyulduk.Neyse uçak indi Cengiz ALYILMAZ hocamız geldi.Sarılmalar,hoşgeldinler gülücükler işte bildiğimiz karşılama türleri.Buraya kadar olanlar normal.Esas normal olmayan olayların başlaması benim açımdan bu saatten sonra başlıyordu.Hocamızı alıp riyada dönerken aynı zamanda sohbet etmeye başladık.Hocamızla sohbet etmek hiç zor olmuyordu ama enteresan şeylerden bahsediyordu pek duymadığımız ama sanki aşina olduğumuz ,bizden birşeyler içimizde olupda farkında olmadımız duygularımıza sesleniyordu.Yani konuşan sanki dil değildi içten içe,bir gönülden diğerine şiir gibi muhabbet akıyordu.Enteresan bir kişilik vardı karşımızda.sohbetlerinde hiç sıkılmıyorduk hep bilimsel gerçeklerden bahsediyordu ama biz sanki masal dinliyor gibiydik.Çok kültürlü ve bilgili hemde çok nazik.nezaketi insanı eritiyordu.Sanki bilgiye doymuştum herşeyi biliyorum gibi geliyordu bana ,anormal kendime güven duygusu gelmişti artık her meseleyi halledecegim duygusu vardı üzerimde enerji patlaması türünden bir şeyler işte.Cengiz hocamızla Sohbetler hiç bitmesin istiyorduk,hangimiz evimize götüreceğimizi şaşırtmıştık paylaşamıyorduk ama yakınlığımızı da ona bir tür göstermek istiyorduk.sanki onu çook uzun zamandan beri tanıyormuşuz gibi geliyordu.insana anormal bir kendine güven duygusu veriyordu konuşmaları.ama onun anlattıklarını ben de çevreme öğrencilerime anlatıyorum şimdi ama onlar nedense etkilenmiyorlar bunu bir türlü çözemedim.Fakat ben şimdilerde her hatırladığımda allahtan onun için uzun ömür diliyorum.Velhasıl amacımız ne riya ne de pohpohlama ne de birini olduğundan fazla görme gayreti.Hiçbiri değil tabii ki.Sadece yiğidin de hakkını vermek babından birşeyler belki de.Ne bileyim işte bende onun adına açılmış bu sayfayı gördüğümde üzerimde kalan o tılsımlı anları anlatabildiğim kadar paylaşmak istedim birazcık.ama bu yazıları yazdıktan sonra okuduğumda gene anlatamamış olduğumun da farkında olarak.Zira birgün onunla karşılaşma ve sohbet etme fırsatı bulan insanlar bu yazıya dökülen satırlara hak vereceklerdir.

Hasan Yıldız
YORUM			Tarih : 11-05-12
ONU YORUMLAYAN YORUMLAMIŞ DA ÖYLE YARATMIŞ BEN NE YAZSAM FAZLADAN OLUR. ALLAH ONDAN RAZI OLSUN

Vefa SEMİZ
Dinleyen Bulunur...			Tarih : 10-05-12
37-Üstâzın''ilim mezara götürmek için değildir''vecizesini işitmiş gibi ders anlatır; velev ki sınıfta kimse olmasın...

hasan hüseyin
allah selamet versin			Tarih : 10-05-12
ben bu yazıdan tanıdım ama bu gibi dava erlerinin çalışmaları-kişilikleri beni çok memmun ediyor. Allah selamet versin, yolunu açık etsin, doğru yoldan ayırmasın.

yılmaz ıslak
Türk Dünyasının eşsiz insanına			Tarih : 09-05-12
Sayın Cengiz ALYILMAZ hocamızla tanışacağımız günü büyük bir sabırsızlıkla iple çekiyoruz. inşallah Harun kardeşimizin vesilesi ile buna muvaffak olacağız. Eşsiz bilim adamlarına mevlamın güç kuvvet ihsan etmesini diliyorum

N.KİTAPLI
hayırlı olsun			Tarih : 09-05-12
Çok değerli hocam, hayırlı olsun demek için değil, daha iyilerine layık olduğunuzu belirtmek için yazıyorum. Yazılanları okudum, ben de sizler adına gururlandım. Sizi, Erzurumda -çok kısa da olsa- tanıma fırsatı veren Harun Kardeşime şükranlarımı sunuyorum. selam ve saygılarımla