ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4682
Yazar: Cafer Keklikçi
ÖRGÜTLÜ KÖTÜLÜK

 

Sosyal paylaşım siteleri denilen facebook ve twitter'a üye değilim; her ikisinde de açtığım bir hesabım yok. Bugüne kadar herhangi bir internet sitesine yazı yazmadım; herhangi bir internet sitesindeki herhangi bir yazıya, habere, fotoğrafa yorum yazmadım. Bunları bilmediğimden mi? Hayır. Teknik olarak, hangi siteye nasıl üye olunur, hangi sitedeki yazıya, habere, fotoğrafa vb. nasıl yorum yazılır gönderilir hepsini biliyorum. Sosyal paylaşım siteleri denen facebook ya da twitter'da nasıl hesap açılır tek tek hepsini biliyorum. Hepsini biliyorum ama yapmıyorum. Bu aynen Müslümanların nasıl günah işleneceğini bilip de o günahı işlemediği gibi bir bilme durumudur. Bugüne kadar muhtelif zamanlarda muhtelif internet sitelerinden yönetici ya da editörlerden tam 15 (onbeş) kere söyleşi teklifi geldi yani soruları hazırlayıp yanıma gelenler olduğu gibi soruları hazırlayıp mail yoluyla mail adresime gönderenler oldu; hiçbirini kabul etmedim. Bu söyleşi tekliflerinin bazıları şiir kitaplarım yayımlandığı yıl olduğu gibi bazıları da bir sonraki yıl oldu. İnternette yayımlanacak röportajları kabul etmedim. Benimle yapılacak bir röportaj ilk önce internette yayımlanacaksa röportaj teklifini reddettim. Bugüne kadar internet sözlüklerinin hiçbirinde yazı yazmadım. Bu sözlüklerde yazı yazanlar gerçek isimlerini kullanmıyorlar; nick denilen uydurma isimler alıyorlar; aslında bunlarınki isim değil; herhangi bir adlandırma; yani ne denir buna, bilmiyorum; müstear denilemez mesela. Herhangi bir internet sözlüğünde benim için ne denildiğini merak etmedim, halen de merak etmiyorum. Aynı şekilde facebook ve twitter'da hakkımda ne konuşuluyor hiç merak etmedim, etmiyorum. 2006 yılında yani bundan 6 (altı) yıl önce iki okurum gazeteye yanıma geldi; benim adıma bir internet sitesi kuracaklarını söylediler, kabul etmedim. Tekliflerini sonraki yıllarda tekrar ettiler, yine reddettim. "İsmet Özel adına bile site var" dediler beni ikna etmek için, yine kabul etmedim. Ben de onlara; "Ama Mustafa Kutlu adına site yok" dedim. Hani, koskoca İsmet Özel bile internette adına site kurulmasına izin vermiş sen niye izin vermiyorsun demeye getirdiler. Ben de onlara aynen onların mantığı ile koskoca Mustafa Kutlu ise izin vermemiş demeye getirdim. Şu an hangi yıl olduğunu net olarak bilmemekle birlikte, sanıyorum 2009 yılıydı, bir grup okurum facebook'ta adıma fan clup (fan kulüp) yani hayran kitlesi sitesi açmak istediklerini bildirdiler, bunun için yasal olarak izin verip vermediğimi sordular. Ben de; "Yalnız beni işin içine karıştırmayın, ben facebook'a üye olmadığım için 'kulüp'ün üye sayısını şunu bunu bilmem ve merak da etmem, siz bilirsiniz" dedim. Kurmuşlar. İçlerinden biri beni ziyaret etti ve kurucusu olduğu için siteyi açıp gösterdi; "Eline ne geçti" dedim; bozuldu, "Neyse, iyi iyi" dedim, geçtim. O günden sonra ne oldu ne bitti bilmiyorum. Merak da etmiyorum.

Bütün bunları niye açıklama gereği duydum? Yukarıda açıkladığım internetle olan yani olmayan durumumu okuyan 'ulan ne gerici bir yazarmış' diyebilir; umurumda mı, elbette değil. Neden?

Bir kere sosyal paylaşım diye ad konulan internet siteleri tamamen insanları asosyalleştiriyor. Bunun neresi sosyal paylaşım. Oralarda ağza alınmaz küfürler ediliyor, hakaretler yapılıyor, dedikodular üretiliyor. İnsanlar birbirlerinin yüzüne söyleyemeyeceği şeyler yazıyorlar birbirlerine. Gençler okumadan eleştirmen kesiliyorlar; entelektüel geçinenlerin hiçbiri kitap okumuyor. Dahası, karşıdakinin kim olduğu yani gerçek kimliği hakkında bilgi olmadığı için oralarda yazanların çoğunluğu münafıklık yapıyor. İnternet sözlükleri de aynı durumda. Örgütlü bir kötülük var karşımızda. Sözlüklerde şair ve yazarlar hakkında yalan şeyler yazıyorlar. Yorum adı altında gıybet yapıyorlar. Yılda bir adet kitap okumadan elli tane şair ve yazar hakkında yüzelli tane yorum yazıyorlar. Yorumların çoğu hakaret içerikli. Bu mu Müslüman gençlik! Bu mu sosyalleşmek! Bu mu kültürlü gençlik! Gerçekten çok korkunç.

İnterneti iletişim (mail) ve bir de işim gereği kullanıyorum. Bazen bir konu hakkında bilgi ve belge aramak ve bazen de haber sitelerindeki taze haberlerden haberdar olmak için kullanıyorum. Bunların dışında, resmi bir iş gereği kullanmam gerekirse kullanıyorum. Yoksa internete girmiyorum. Çünkü internet insanın çok vaktini alıyor. Gününü internette geçirenler kitap okumuyor. Yarım yuvarlak bilgilerle yarım yuvarlak fikirler edinip onu da kötülük için kullanıyorlar. Ben bir Müslüman şair ve yazar olarak örgütlü kötülüğün değil örgütsüz iyiliğin yanındayım. Örgütsüz iyi ve iyiliği savunanların başına gelenler benim de başıma geliyor. İnternette bazı sözlüklerde bazı isimler benmişim gibi yazılmış. Bunu, okurlarım haber verince öğrendim. Yoksa merak edip bakmıyorum. İnternette sözlüklerde ve bazı kişisel sitelerde hiç kimse olarak hakaret yazıları yazanlar hangi amaçla yazıyorlar, ellerine ne geçiyor. Yalan ve hakaret kul hakkına girer; hakkımda yalan şeyler yazanlara, hakaret edenlere ve bunları yayımlayanlara hakkımı helal etmiyorum. "Buluştururlar bizi, elbet birgün hesapta" (Necip Fazıl Kısakürek). Onları mahkemeye vermedim; mahkeme-i kübraya bırakıyorum.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Cafer Keklikçi
12-05-12
E mail: milligazete.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÖRGÜTLÜ KÖTÜLÜK
Online Kişi: 24
Bu Gün: 108 || Bu Ay: 1.056 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.151 || Toplam Tıklanma: 52.224.022