Kategori : / ŞUUR YAZILARI | Okunma Sayısı: 9099 |
Eğer çorabınızı çıkardığınızda hemen paçalarınızı cep yapıyorsanız sebepsiz. Ya da ikisini katladığınızda atacak iki direk arası arıyorsanız. Vücudunuzun hiç olmadık yerlerinde halı yanık izi varsa top oynamaktan...
Deve güreşini çok iyi biliyorsanız ve sadece denizde oynamamışsanız bu oyunu...
Her yemekte tabağınız hiç kullanılmamış kadar temiz oluyorsa ekmekle ve yemekten sonra sağ elinizin işaret parmağı kırıntıları almak için masada geziniyorsa kendiliğinden ya da restaurantta bişiler isteyecekken garsondan, eliniz havaya kalkıyorsa gayri ihtiyari ve “Yemekçii!” diye bağırmak geçiyorsa içinizden... Bazı toplu fotoğrafları kaçırmışsanız yemekhanede olduğunuzdan. Arkadaşlarınızı, hocalarınızı, aşçınızı ailenizden çok görmüşseniz gençlik yıllarında ve babanızdan çok kez “ne zaman dönüyorsun” sorusunu duyduysanız...
Zeyd, Amr isimleri âşinaysa en yakın arkadaşınızın ismi kadar size ve şimdiki telefon defterinizde en çok Hilmi ve Süleyman ismi kayıtlıysa...
Kamyon kasasında pikniğe gitmişseniz, en güzel gün o gün, en heyecanlı günse "heyet"in geldiği gün olmuşsa yazları...
Tüm arkadaşlarınızla uyumamışsanız izin gecelerinde...
Kurban bayramının ilk günü hiç evde olmamışsanız ve buna da üzülmemişseniz hiçbir zaman...
Hiç veda etmemişseniz arkadaşlarınıza, sevinçle ayrılmış ama iki günde sıkılmışsanız evden. Şimdi hayatta tanıdığınız tüm insanlar bir yana o arkadaşlarınız bir yanaysa. Yıllar sonra ilk kez görseniz bile sebepsiz gülebiliyor, sıkı, sımsıkı kucaklayabiliyorsanız onları... Dönüp baktığınızda yığınla güzel mi güzel gençlik hâtıralarınız varsa ve bir solukta keşke tekrar yaşasam diyorsanız...
Nasıl ve ne zaman öğrendiğinizi bile hatırlamadığınız hâlde dosdoğru abdest alabiliyor, namaz kılabiliyorsanız, kıraatiniz siz çalışmasanız bile çok düzgünse, arkadaşlarınız “Sen varken bize düşmez.” deyip sizi geçiriyorsa imamlığa...
Okunan bir âyet, bir hadîs size âşinâ geliyorsa ve mânâsını az çok kendiniz çözebiliyorsanız...
Nereye giderseniz gidin o beldenin en ihtişamlı yerinde kendinizi güvende hissedecek bir yer bakınıyorsanız...
Cebinizde taşıdığınız takkeniz lâcivertse ve şükrederken, hamd ederken, yalvarırken, isterken, sığınırken... Yaradan'a kalkan elleriniz birleşiyorsa daima, başınızı pervasızca kaldırmayıp mahcup, kalbinizin üzerine eğiliyorsanız edeple...
Siz de bu çorbadan içmiş, bu nurla yoğrulmuşsunuz demektir. Mevla’m ayırmasın. AMİN.
NOT: Yazıda kısmen tasarruflarda bulunduk. Bize gönderen Hamdi Uçak kardeşimize teşekkür ederiz. (Doğruluş)
Yazar: |
04-11-12 |
||
E mail: Mail Adresi Yok | Tweet | ||
Yakup BAYRAK | |||
SAHABE VE ÇORBA |
Tarih : 02-05-13 | ||
BÜYÜKLERİN İFADESİYLE BU ÇORBADAN İÇENLER VE ÇORBANIN HAKKINI VERENLER, ASRI SAADETİN SAHABİLİK HARİÇ TÜM VASIFLARINI TAŞIYOR. ALLAH ÇORBAYI İÇMEDE VE ÇORBANIN TADINA VARMADA DAİM EYLESİN |
|||
Süleyman YILMAZ | |||
Ah o Çorbalar! |
Tarih : 07-11-12 | ||
O çorbanın tadına hiç doyamadık.Hatta bazen içmeyi abarttık. Sivas'ta Kayseri yolu üzerinde bulunan "Selçuklu Öğrenci Yurdu"nda çorba yüzünden krize bile girdik.(Hayatta içtiğim en lezzetli kelle paça çorbasıydı.) Arkadaşlar masajla zar zor kendime gelmemi sağladılar. Bazen çocukluk ve gençlik anılarımı anlatırken kendi kendime soruyorum: Neden cümlelerim "Ben yurttayken?" diye başlıyor.İçimde bir yerlerde galiba en büyük yer yurtlara ait. Bu da beni her zaman rahatlatıyor ve kendimden emin olmamı sağlıyor.Allah eksikliklerini göstermesin. |
|||
İhsan Efendioğlu | |||
Mahcûbiyet ve edep |
Tarih : 07-11-12 | ||
Bunları kaleme alarak çorbadan içenlerin o günleri hatırlamasına vesile olan, gönlümüzde o günlerin hasretini ve hayalini canlandıran kardeşimize teşekkür ediyorum. "Başınızı pervasızca kaldırmayıp mahcup,kalbinizin üzerine eğiliyorsanız edeple..." Ne güzel ve hoş bir cümle ve ifade edilen hâl ne güzel bir hâl. Allah cümlemizi ve cümle Ümmet-i Muhammed'i bu hâl hallendirsin ve son nefesimiz dâhil bu hâlden ayırmasın. |
|||
Sadık Sermen | |||
Kelime |
Tarih : 07-11-12 | ||
Duygu dolu bir yazı.Tüm yerine "bütün" kelimesi kullanılabilir. |
|||
hasan hüseyin | |||
sağol hocam |
Tarih : 06-11-12 | ||
hocam ben de bir iki şey ekleyecektim, ama eksiğini görmüş gibi olmayayım diye yazmadım. Keşke belirlediğin bu çizgilere ben de dahil olabilsem. eline sağlık. |
|||
S.ULUDAG | |||
Tebrik ve Teşekkür |
Tarih : 05-11-12 | ||
Biz o çorbaları Hamdi Hocam la beraberde icmistik yillar evvel. Cenabi Mevlaya hudutsuz şükürler olsun ki o çorbadan içenlerden olabilmisiz. İnsaallah Rabbim ayırmaz bu dünya da baki hayatta da. Tebrikler ve teşekkürler sayın müdürüm Hamdi bey... |
|||
ibrahim TUNCER | |||
ŞÜKÜR |
Tarih : 05-11-12 | ||
ALLAH RAZI OLSUN. İÇTİK ELHAMDÜLİLLAH BÜTÜN ÜMMETE NASİP ETSİN ALLAHIM |
|||
M.Kökce | |||
bir yudum çorba |
Tarih : 05-11-12 | ||
o çorbaların hakkını, o günlerin hakkını verebilmek lazım |
|||
Salih GÜNAY | |||
ALİ SÜLEYMANİYE |
Tarih : 05-11-12 | ||
Bu anlatılanlar Ali Süleymaniye'dir. Ve ihtişamından dünya sarsılıyor. O güven ve emin olmak başka adres sordurmuyor..... |
|||
İbrahim Hoca | |||
Yorumsuz |
Tarih : 05-11-12 | ||
Kardeşler bu ve buna benzer yazılara yorum yazılmaz derim ben haddim olmayarak... Yazıda anlatılanları on yıllar önce yaşamış olan üç beş arkadaş bir araya gelip ömrünün en güzel geçen ve bir daha geri gelmesi, tekrarı imkansız olan bu dönemi için yazıyı okuyup sesizce ağlanır. Sonra hep beraber şükredilir Cenab-ı Hakk'a. Bize dünyanın en tesirli, güvenilir ruh ve beden terbiyesi veren eğitim kurumunda kalmayı/kalabilmeyi nasip ettiği için. Ve de dünyanın en güvenilir arkadaşlıklarını/kardeşliklerini kurabilmemizi nasip ettiği için. |
|||
M.GÜLERDEM | |||
O ÇORBA |
Tarih : 04-11-12 | ||
O Çorba; Kana kuvvet, göze fer, batına ciladır. Ağniyâ dostu, muhibbi fukaradır. O Çorbadan içmek, tashîh-i îtikad ve îmandır. Neticesi Saadeti dâreyndir. Hamdi Hocam, bize bizi hatırlattınız. Cenab-ı Hak iki cihanda azîz eylesin. (ÂMÎN)www.altinmurakkep.com |
|||
Mustafa Özgen | |||
Tecrübe |
Tarih : 04-11-12 | ||
Bu şartlarda içilen çorbalarla beslenen sağlıklı, güçlü ve meziyetli insanların dostluklarıyla doymak dileğiyle değerli yazara teşekkür ediyorum. |
|||
Ahmet Çelen | |||
İÇTİK YA... |
Tarih : 04-11-12 | ||
İçtik ya... Hem de ne içiş... Yeryüzünde iyi kötü "adamız" diye dolaşıyorsak hâlâ damarlarımızda yürüyen o çorba artıklarının hürmetinedir. Ve o çorbadan içenlerin büyük dâvâsı yemekhanede yemekçilik yaparken ellerine karavanayı alıp bütün talebelere yemek dağıttıkları gibi, yeryüzünü bir yemekhane sayarak bütün insanlığa gönül karavanasından o iksirli çorbayı dağıtmaktır. Hadi bismillah diyelim... |
|||