ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / EDEBİYAT
Okunma Sayısı: 1783
Yazar: Faruk Aksoy
ŞİİR ÖLDÜ, HİSSELER TAVAN YAPTI

“Nerval, berbat bir gecede iki kez astı kendini; bir kez kendi dertlerine son vermek için, bir de başkalarına para kazandıracak bir söylence yaratmak için.” dedi, Albert Camus.

Üç önemli şeyi arka arkaya sıraladı;

Berbat bir gece, kendisi için ölüm ve başkası için sermaye…

Bu işten, bana bir sermaye kalmadığına göre, ilk ikisini anlatacağım size.

‘Üç boyutlu’ insanın ‘tek boyutlu’ aşk yaşamadığını biliyordum zaten.

Farkında olmadan herkese, yararlı ve zararlı parçacıklarını fırlattığı bir patlama yaşamıştı, düşünen canlı.

Sonra ansızın takipsizlik başladı ve ‘düşüncenin sistemsizliği’ diye toparlayabileceğim, herkesi ‘varlığından şüphelenir’ bir boyuta taşıdı zaman.

Soru(n) şöyle başladı;

Kendiyle savaşan insan, kendi ruhunun dışında yaşananlara da, bu alışkanlıkla dahil oldu.

Başkasını ‘en çok kendisi’ olmakla suçladı peşinen.

Kızgınlıklarını ‘ideoloji’ sevinçlerini de ‘bayram’ olarak adlandırdı ve ‘bana uyun’ dedi.

Şimdi düşünüyorum da;

Bu çağın ayakları kokuyorsa, daha önceki çağların sebepsiz yürüyüşlerindedir, bunun küfü.

Tabi, dayanamıyor şair de, tonlarca insan yığınının ağırlığına.

Görüyor, halkın ‘haklı’ olmadığı halde, sadece ‘haklısınız’ denilerek geçiştirildiğini.

Sonra, başkası için kendine geliyor şair, kısık sesle, sesini yükseltiyor.

Bir şeyler yapmalı, diyor, gerçekten bir şeyler yapmalı;

“Dikey olarak gelen şeyi, yatay hale çevirip, öyle anlamalı.”

Masa, yeniden başına oturuyor şairin, hesap kitap derken, kime çektiğini bulamayacağını anladığında, kimin çektiğini görüyor yukarıdan.

Onun için, berbat bir gece oluyor, gelen sabah bile.

Haksızlığın getirdiği ‘garip mutluluğu’ dayaktan sonra burnu sızlayan çocuğun, mis gibi bir uykuya dalışına yoruyor şair.

Tırmanıyor, o’ sokak lambasına, kan ter içinde.

“Ecelimin, korkularınıza faydası olsun diye kendimi dikey olarak asıyorum toprağa. Beni, yatay olarak anlamayı unutmayın.” diyor , Nerval.

Kim takar Nerval’i, değil mi?

Biz, Sühreverdi’nin “Nur Heykelleri”ni okuyup, gittiğimiz yere, geldiğimiz yeri götüren Doğulularız, değil mi?

Her askerden, nihayetinde bir Dostoyevski çıkacağını zanneden ahmaklarız biz, öyle değil mi?

O halde,

Üçlemeyi tamamlayıp dörde takanlara, yol yordam göstermek için navigasyon cihazı satanlara, slogan üretme çiftliklerine uğrayıp, şu dediklerimi anlamaya, uydum bizim için hazırlatılmış olan düzene uymaya, diyerek şu nasihati okuyabiliriz;

“Berbat bir gecede, şair öldü,

Biz çıkalım kerevetine,

‘Önemli ölümlerin’ ardından yine de kazanamıyorsanız,

Borsa İstanbul açıldı, bilginize…”

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Faruk Aksoy
04-05-13
E mail: rotahaber.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ŞİİR ÖLDÜ, HİSSELER TAVAN YAPTI
Online Kişi: 26
Bu Gün: 318 || Bu Ay: 7.672 || Toplam Ziyaretçi: 2.218.252 || Toplam Tıklanma: 52.146.626