TÜRKÇE BİLMECELERİ

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

"Her kim selefin bilmediği bir amel icad ederse, Peygamber'in risalete ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü din tamamlanmıştır (Maide, 3) O gün din olmayan şey bugün de din değildir."

İmam Mâlik

Kategori : / DİL KALESİ

Okunma Sayısı: 2673

Yazar: C.Yakup Şimşek

TÜRKÇE BİLMECELERİ

Beyinleri “Dil Devrimi” asidiyle dağlanan, gittikçe birbirini daha az, yarım yamalak ve yanlış anlayan; hattâ hiç anlamayan insanların sağa sola koşturduğu bir ülke: (Türkiye)

***

Devlet zoruyla olan hâfıza ihtilâli, kültürün izmihlâli, dilin “kurum”lu hâl-i pürmelâli, Türkçenin 80 yıldır mühürlü inisiyali: (TDK)

***

Goygoycular şöyle dursun, en şiddetli muhâliflerin dahi bilerek / bilmeyerek rağbet, hizmet, hürmet, muhabbet, merhamet ve sahâbet edegeldikleri darbe: (Dil Devrimi)

***

Türkiye’de 80 yıldır türküsünden şaşılmayan, fakat ne idüğü tam olarak anlaşılmayan, Kafdağı’nın arkasında dahi konuşulmayan, bugüne kadar kendisine ulaşılmayan; yine de bir şekilde gören ve duyanların insâniyet ve lisâniyat aşkına haber vermesi hâlâ beklenen masal güzeli: (Öz Türkçe)

***

Dilde gaflet, dalâlet, cehâlet, felâket, rezâlet, sefâlet, zillet ve ölet: (Uydurukça)

***

Sırtındaki beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on... kelimelik yükü boyunu aşan, tebdili şaşan; böylece haddinin dışına taşan zıpçıktı “sözcük”lerin boncuğu bol kazuratlısı, yavan sözün küsuratlısı, maymun suratlısı: (Uydurukçanın Maymuncukları)

***

Yediden yetmişe herkes korkar, mektepten mêmûriyete zırt pırt karşımıza çıkar, seçip yerleştirmede kazık kakar, has Türkçenin sesine kulaklarını tıkar, nefesi hep “Dil Devrimi” kokar, çocukların kafasına vura vura uydurukça sokar, beyinlere kelepçe takar, kırk yıldır "imtihan"a tepeden bakar: (Sınav)