ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 3188
Yazar: Şaban Abak
KÂFİR KARŞISINDA ALTTAN ALINMAZ (Kibirliye karşı kibir)

Kâfire karşı aslan, Müslümana tavşan!

Her Müslümanın Kur'an'ı olduğu gibi Peygamber Efendimiz'in sünnetini ve hadislerini de gücü yettiği oranda öğrenmeye çalışması gerektiği açıktır. Bendeniz de İslam tarihi boyunca kayda geçirilmiş 6 büyük hadis derlemesini (Kütüb-i Sitte) değilse bile bunlardan yapılmış kapsamlı bir derleme olan İmam Nevevî'nin 'Riyaz'üs Salihîn' adlı eserini şerhiyle birlikte iki kere okumuşumdur.

Hep hatırda tutmaya; kulağıma küpe yapmaya çalıştığım pek çok hadis vardır. Duyuş, düşünüş ve davranışımı terbiye etmesi için daima hatırda tutmam gereken ayet ve hadis sayısını her vesileyle artırmaya çalışmam gerektiğini de biliyorum.

Bugün, çok sevdiğim ve üstad Sezai Karakoç Bey'in sohbetlerinde birkaç kez zikrettiğini duyduğum 'Mütekebbire (büyüklenene) karşı büyüklük göstermek, sadakadır' hadis-i şerifine dikkat çekmek istiyorum.

Burada 'mütekebbir'i, öncelikle Allah'a karşı büyüklenen, bilerek bilmeyerek 'ilahlık' iddia eden, Allah ve Resulü'nü inkârla ilahî hükme karşı hüküm iddiasında bulunan anlamında anlıyorum. İslam'ı küçümseyenle Müslümanları küçümseyen de aynı cümledendir. Son olarak mütekebbir; kibir sahibi, başkalarına karşı haksızca büyüklenen herhangi biridir diyebiliriz.

Günümüz dünyasında Kur'an, Allah'ın Resulü Hz. Muhammed ve onun bildirdiğine inanan Müslümanlar, kâfirler ve müşrikler tarafından sürekli küçümsenmekte, hakarete uğramaktadırlar. Müslüman olmayanlar, özellikle Batılı Hristiyanlar, İslam inancı, İslam kültür ve medeniyeti, İslam coğrafyası ve elbet İslam insanına karşı yersiz ve temelsiz bir büyüklenme içindedirler. Hatta bu kibirlilik hali, kültürel anlamda Müslüman olup da kendi dinine ve toplumuna yabancılaşmış olan kişilerde bile değişmez bir psikolojidir.

Batılı Hıristiyan devlet ve toplumların ileri gelenlerinin üretip yaydığı bu büyüklenme, hiç şüphesiz savaşlarda yenilmiş olmamızdan çıkarmaya çalıştıkları bir sonuçtur.

Sizi bu yüzyılda yendik, parçaladık, tüm İslam ülkelerini gizli açık sömürge haline getirdik, yeniden toparlanıp güçlenmenize de engel olabiliyoruz; demek ki üstün olan biziz, sonucuna varmışlardır ve bizi de buna inandırmaya çalışmaktadırlar.

Zira Hıristiyan Batı'nın bizi sadece savaşlarda yendiğini, hatta onu bile tam yapamadığını, manevî değerler, insanî erdemler, yüce insanlık idealleri, yapıcı kültür ve yaşatıcı medeniyet değerleri bakımından ise ebediyyen yenildiğini, yeryüzüne ve insanoğluna söyleyeceği hiçbir sözünün bulunmadığını kendileri de biliyorlar.

Onların bu mütekebbirâne tutumları, inancı ve ruh gücü zayıf, eğitimi düşük ve bilgi kaynakları kirlenmiş olan pek çok Müslüman üzerinde etkili olmaktadır. Bu olumsuz yıkıcı etki, özgüveni azalmış, aşağılık kompleksi içine sürüklenmiş, kendi kültür ve medeniyet değerlerine; giderek kendi inancına güveni sarsılmış insan tipini doğurmaktadır. Kişiler tek tek bu çökertilmişliği yaşamaya başlayınca da misyonerlik devreye girmekte, din değiştirme safhası başlamakta ve böylece yenilgi çemberi tamamlanmış olmaktadır.

İşte 'mütekebbire (kibirlenene) karşı büyüklük göstermek sadakadır' mealindeki hadis-i şerifi bu bağlamda kurtarıcı ve tedavi edici bir rolde görüyorum. Bu hadis, özelde İslam'a ve Müslümanlara karşı, genelde herkese karşı büyüklenen kişi ya da kişilerin 'aslında küçücük' olduğunu bildirmemizin, onlara bu gerçeği hatırlatmamızın sadaka vermek hükmünde olduğunu söylemiş oluyor. Allah'ın ve O'nun düzeninin üstünde bir büyüklük yoktur ve olamaz. 'Benim duvarımdan yüksek duvar, haraptır!' sözünü de böyle anlamamız gerektiği görüşündeyim. Atalarımız Selçuklular çağında bu sözü şehir ve beldelerimizde minareden yüksek yapı yapmamak biçiminde de anlamışlardır.

İslam'a ve Müslüman'a karşı büyüklenene, asla aşağılık kompleksiyle alttan alıcı bir tavır gösterilmemelidir. İslamın izzet ve şerefini koruma adına inancımıza, düşüncemize, kültür ve medeniyetimizin en sıradan bir verimine bile dil uzatana, küçümseyici, hakaret edici davranana, kısaca 'mütekebbirane' olana karşı 'büyüklük göstermek' caiz, hatta sevaptır, sadaka vermek hükmündedir.

Günümüz Türkiyesine bakacak olursak bu hadis-i şerife riayet etmeyişimizin çok alçaltıcı tezahürleriyle sıkça karşılaşırız. Dindar oldukları varsayılan cemaat ve toplulukların yönettiği basın yayın organları, İslam'ı ve Müslümanı hor gören 'mütekebbir' çevrelere misliyle karşılık vermek yerine onlara yılışarak iltifatlar ettikleri, tv ekranlarını, gazete köşelerini onlara ikram ettikleri için kendi tabanlarına sürekli bu aşağılık kompleksini aşılıyorlar. Keza kurum ve kuruluşlarımız, derneklerimiz, vakıflarımız, belediyelerimiz dinî değerlerimizle açıkça kavgalı kişileri 'uzman' olarak panellere, konferanslara davet etmede, onları en büyük bir iltifatla karşılama, ağırlama konusunda adeta kendileriyle yarışmaktadırlar. 'Kâfire karşı aslan gibi güçlü ve cesur ol, mümine karşı tavşan gibi zararsız ve mülayim ol' prensibi adeta tersine dönmüş durumdadır.

Bunun sonucu olarak gençlerimiz artık İslam'ı; İslam kültür ve medeniyetini savunan ve temsil eden dava adamlarımızı, fikir ve sanat adamlarımızı okumak ve örnek almak yerine, sözkonusu basın yayın organlarında 'üstad' muamelesi gören münafık, ateist, eşcinsel hatta gayrimüslim gibi kategorik olarak İslam'a mesafeli kişileri örnek ve ölçü alıyorlar.

Toplum psikolojisindeki bu büyük bozulmanın varacağı yer, dinimizi bütünüyle terk etme noktasıdır, Allah korusun. Bu sebeple de 'Mütekebbire karşı tekebbür, sadakadır!' hadis-i şerifini daha sık anmalı, manasının bütün toplumca kavranıp benimsenmesi ve bir ahlak olarak davranışlarımızı terbiye etmesi için yaymalıyız.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Şaban Abak
12-01-14
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KÂFİR KARŞISINDA ALTTAN ALINMAZ (Kibirliye karşı kibir)
Online Kişi: 20
Bu Gün: 206 || Bu Ay: 2.765 || Toplam Ziyaretçi: 2.231.373 || Toplam Tıklanma: 52.262.710