ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 2179
Yazar: Yusuf Kaplan
'Türkiye' düşerse, insanlığın umutları da suya düşer!

Bana, 'Ya, Yusuf hoca, sen, ne diye bu işlere girdin; neden fildişi kulenden indin; o zihin açıcı fikir yazılarını neden terkettin ki? Parti-pırtı işleri senin işin mi?' diye serzenişte bulunan okuyucular var hâlâ.

BENİM DERDİM HAKİKAT, GERİSİ TEFERRUAT

Normal şartlarda, haklı gibi görünüyor bu itirazlar.

Ama bu tür itirazlarda bulunan okuyucular, normal şartlarda yaşamadığımızı çok biliyor olmalılar.

Öncelikle, basit olanından başlayayım: Bendeniz, birilerinin sözcülüğünü ya da gözcülüğünü yapacak biri değilim.

Benim derdim, hakikat. Gerisi teferruat.

FİKRİN NAMUSU, FİLDİŞİ KULE'DEN KORUNAMAZ!

İkincisi ve asıl önemlisi şu: Yaşadığımız felâket, kayıtsız kalamayacağımız, helâket sebebimiz olabilecek kadar tehlikeli, büyük bir felâket.

İslâm, protestanlaştırılarak küresel sisteme eklemlenmek, Budizm, Hinduizm, Taoizm gibi hadım edilerek ölü, antropolojik dinlere, 'canlı cenaze'ye dönüştürülmek ve bitirilmek isteniyor.

Ortada böylesine varoluşsal bir felâket varken, tuzu kuru, duyarsız bir tavır takınamam ve fildişi kulemde oturamam.

Fikrin namusu, ancak böyle zamanlarda onurlu, duyarlı ve haysiyetli bir tavır takınarak korunabilir.

Böyle bir felâketin zihin haritalarını çıkarmak, şifrelerini çözmek, bu tür varoluşsal badirelerin nasıl aşılabileceğine dâir umut ve ufuk sunacak geleceğin yol haritalarını çizebilmek fikrin fildişi kuleden inmesiyle mümkün olabilir ancak.

(Burada uzunca bir bölüm bazı hassasiyetler gözetilerek atlandı. Okuyucularımızın yazının aslından o bölümü de okumalarını tavsiye ederiz. "Doğruluş")

İSLÂM BİTERSE, İNSANLIK DA BİTER!

İslâm'ın protestanlaştırılarak hadım edilmesi ve bitirilmesi, sadece Müslümanları ilgilendiren bir sorun değil, insanlığın geleceğini ilgilendiren varoluşsal bir sorundur.

İslâm'ın protestanlaştırılması, paçavraya çevrilmesi ve bitirilmesi demektir.

İslâm'ın bitirilmesi ise, insanlığın insanlığını yitirmesi anlamına gelecektir.

Unutmayalım: İslâm biterse, insanlık da biter!

İslâm, insanlığın sığınabileceği son güvenli ada, demirleyebileceği son emin limandır zira.

Bu böyledir ve bu gerçek, birinci sınıf Batılı düşünürlerce de bu şekilde dile getirilmiştir: Daha önceleri de zikrettiğim gibi, Jean Baudrillard, 2008 yılında, ölmeden önce, kendisiyle yapılan son röportajda, İslâm'ın terörle özdeşleştirilerek önünün kesilmesine karşı şöyle isyan etmişti: 'İnsanlığın önündeki tek seçeneği yok ediyoruz!'

TÜRKİYE DÜŞERSE...

Görüldüğü gibi, Türkiye, dün İslâm'ın kalesiydi. Yarın da, insanlığın insanlığını koruyabilmesinin tek adresi olacak.

Mısır düştü... Arap dünyası, İngilizlerin, neoconların ve Yahudilerin elinde oyuncağa dönüştü...

Pakistan düştü... Asya'nın iyi kötü parlayan yıldızı daha doğmadan söndürüldü...

Ve İran, sahneye sürüldü...

O yüzden, küresel seküler-kapitalist sisteme meydan okuyacak yegâne medeniyet hamlesi, Türkiye'den gelecek. Bunu bütün dünya görüyor ama biz göremiyoruz.

O yüzden küresel sistem üzerimize üzerimize geliyor.

O yüzden karşı karşıya kaldığımız saldırı basit bir saldırı değil, İslâm'ın yeniden parlayan yıldızını söndürmeye dönük büyük bir saldırıdır.

O yüzden Türkiye düşerse, insanlığın umutları da suya düşer, diyorum. Nokta.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Yazar: Yusuf Kaplan
21-03-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
'Türkiye' düşerse, insanlığın umutları da suya düşer!
Online Kişi: 18
Bu Gün: 106 || Bu Ay: 1.489 || Toplam Ziyaretçi: 2.228.120 || Toplam Tıklanma: 52.235.184