ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3004
Yazar: Yavuz Gencer
EBUSSUUD TEFSİRİNİ OKUR MUSUNUZ?

 

Yıllar sonra 2005 yılının Ramazan ayında bu büyük emek mahsulü eser şanına yakışır bir himmet ile okuyucuyla buluştu.


Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinin ana kaynaklarından biri olarak hep işitirdik Ebussuud Tefsirini. Fetvalarıyla tanıdığımız ve Kanuni’nin “halda haldaşım, sinde sindaşım, âhiret karındaşım, tarîk-i Hakta yoldaşım” diye hitapta bulunacak kadar kendine yakın bulduğu sağlam duruşlu önemli bir isimdi bizim için Şeyhülislâm Ebussud Efendi. Güzel de şiirleri vardı hem…

İslâm irfanına mütemayil duruşuyla önemli hizmetlerin içinde gördüğümüz, 14 Ekim 2009’da son yolculuğuna uğurladığımız  Ergun Göze, belki hayatının eseri diyebileceğimiz bu külfetli çalışmayı Ali Akın ile birlikte gerçekleştirmişti.

Dünkü yazısında sanata “devlet adamı” himayesi lazım diyordu, Cündioğlu. Bu kabil kemiyetli eserlerin üniversitelerin ve bakanlıkların nezaretinde ve desteğinde gerçekleştirilmesi, hayatını ve yüreğini hakiki ilme adamış insanlara ise himmet ile hizmet etmenin keyfinin düşmesi gerektiğine inanıyorum. Âlimlerini koruyan ve hizmetlerine imkân hazırlayan devletler daima ilahi koruma altında olmuştur. Tarih bunun ve aksi tezahürünün ibret tablolarıyla doludur.

Ne diyordu heybetli devlet adamı Kanuni büyük şeyhülislamı için: “Halda haldaşım, sinde sindaşım, âhiret karındaşım, tarîk-i Hakta yoldaşım”…

Ebussuud Tefsiri bir çok açıdan önem arzediyor

Osmanlı’nın asırlara meydan okuyan soylu duruşlu, iki kanatlı “ulü’l-emr”i eliyle yücelmiş şanı Kanuni ile cismaniyete bürünüyordu. Bu asırda Kur’an’ın nasıl tefsir edildiği islâm irfanının yansımalarını görmek açısından ehemmiyet arzediyordu.

Ebussuud Efendi tefsiri şöretine uygun sağlamlıkta bir tefsir olarak elimizdedir. Asıl ismi İrşâd-ı Akl-ı Selîm ilâ Mezâyâ-yı Kitâbi’l-Kerîm’dir. Kur’an-ı Kerim’in meziyetlerinin aklı selim ile açıklanması esasına dayalı bir dirâyet tefsiri…. Amma Kur’an’ın en evvel yine kendi içinde tefsiri geleneğine sadık, ayetler arasında bağlantı kurarak yürüyen rivayet tefsirlerini de hesaba katan bir hüviyette aynı zamanda. Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin akl-ı selîm sahibi olduğunda şüphe yok. Bu ise, günümüz müfessirîninde tek kanatlı uçmak sebebiyle çok da rastlanabilen bir özellik olmamak sebebiyle eserin değerini arttırıyor. Eğer hazırlanma esnasında gözden kaçan, bütüne yönelik  esas hatalır var ise, bunun tashihi de ehline düşen bir vazife olmaktadır.

Mesela Elmalılı tefsirinin meale dönüşmesi gibi usta işi bir redakteyi hakediyor diye düşünüyoruz Ebussuud tefsirinin de….

Hazırlayıcıları şöyle diyor ortaya çıkan çalışma için:

“Hem âyet asılları, hem mealleri, hem Latince yazılışları, hem yorumları verildiğinden Kur’an öğrenmek isteyenler için her bakımdan rehberdir. Ayrıca bugün dahi münakaşalı konular da dip notları konmuş, Tefsirin bahsettiği bazı hususların Türkçe’mizdeki kaynakları da açıklanmıştır.”

Âlim ve âkil müellif ise eserinin mukaddimesinde şöyle niyaz ediyor:

“Celâl ve azamet sahibi, mülk ve melekût âlemlerinin tek yaratıcısı rabbimden beni, niyet ve arzumu gerçekleştirmeye muvaffak kılmasını; yanlış ve yanılgıya düşmekten korumasını; bu eseri en güzel şekilde tamamlamak için bana yol göstermesini; kıyamet gününde yararlanacağım en hayırlı hizmet saymasını niyaz ederim.”

Amin diyoruz. Budin Seferine Sultan ile birlikte katılarak ilk Cuma namazını kıldıran, Kıbrıs’ın fethi bahsinde Sokullu ile zıt düşmek bahasına hiç çekinmeden fetih için fetvâsını veren,  Hâfız Dîvân’ı gibi bir irfan şaheserini, şeriata aykırı olduğunu iddia eden dar görüşlülerin elinden yine fetvalarıyla kurtaran; üç kız ve üç erkek evladından ikisini kendinden önce ahırete uğurlayarak peygamberî bir imtihanı hakkıyla verip ebed kaydında adını “kısır” olarak yazdırmayan bu samimi canlı, hayat dolu sadırdan sadır olmuş tefsir sayfaları arasında gezinirken niye ondan dem vurmak ihtiyacı hissettim?

Belki ilgililerin rağbetine vesile olur diye ve emeği geçenlere rahmet ve selamet dilemek için… En çok da kendi tarihine kültürüne, o güzelim islam irfanına yabancılaştırılmış bu ülke çocuklarının yakın hafızasına, kulaktan duyarak da olsa övünebilecekleri bir isim daha eklemek azmiyle giriştiğimiz bu kültür elçiliği seferinde öncülük vazifemizi yerine getirmek için…

İbni Acîbe’nin tasavvufî tefsirinin de tamamlanmak üzere olduğuna dair işaretler alıyoruz. Hayırla tamamına ermesini ve nice hikmetine vakıf yüreğe erişmesini diliyoruz.

Kültürhaber.net


Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Yavuz Gencer
08-03-10
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
EBUSSUUD TEFSİRİNİ OKUR MUSUNUZ?
Online Kişi: 41
Bu Gün: 81 || Bu Ay: 1.029 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.053 || Toplam Tıklanma: 52.222.466