ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 2009
Yazar: İbrahim Tenekeci
AYŞE ŞASA VEFÂT ETTİ...

AYŞE ŞASA VEFÂT ETTİ...Ayşe Şasa vefat etti. Onu ilk kez, Dergâh dergisinde yayımladığı Yeşilçam günlükleriyle tanımıştım. Doksanlı yılların başı. Sonrasında bu yazılar kıymetli bir kitaba dönüştü. (Kasım 1993) Bu cümle, birçok açıdan kendisiyle ilgili ipucu verebilir: 'Dilimden düşmeyen üç kelime var: İlham, keşif, fetih.' (Yeşilçam Günlüğü, Küre Yayınları, sayfa 88) O kitapta altını çizdiğim yer- lerden biri de Bülent Oran (kocası... "Doğruluş") için kullandığı 'rakibim ve kurtarıcım' ifadesiydi. Ne kadar güzel. Yıllar sonra, onu, 'müthiş merhamet sahibi bir insan' olarak anar. (Bir Ruh Macerası, sayfa 119)

Kırklar dergisini çıkarırken, Ayşe Hanım'ın birçok yazısını yayınlama mutluluğu yaşadık. 2002 yılının haziran ayından başlayarak, dört bölüm halinde Bir Doğu Aristokratının Notları'nı. Bu yazıyı 1988'de kaleme almıştı ve 'ölüm- süzlüğün baharı'ndan bahsediyordu. Hemen peşinden, Bir Dönüşümün Öyküsü geldi. (Ocak 2003, sayı 25) Sylvia Plath'tan İbn Arabi'ye, dokunaklı bir ma ceranın hasılasıydı bu. 'Dünyayı modern batının sığ, hastalıklı, perişan ölçüleriyle değerlendirme çabası beni otuz yaşımda şizofreniye götürdü' diyordu. Bana hep şöyle gelmiştir: Yahya Kemal, 'gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını' dizesini sanki Ayşe Hanım için yazmıştı, söylemişti. 'Serada büyütülen' bir çocuk, yolculuğunun sonunda, 'hayret yaylası'nın bir sakini olup çıkmıştı. Hasanali Yıldırım'la yaptığı söyleşide, yolculuğunu şu şekilde özetler: 'O kadar radikal bir değişim ki bu, bir ömürde iki ayrı hayat gibi…'

Ayşe Şasa, 'hakikat kelimesine aşırı bir ilgisinin ve merakının olduğunu' söyler. (Bir Ruh Macerası, Timaş Yayınları, sayfa 14) Bir baba olarak gördüğü ve aralarında kalbî münasebetin bulunduğu Kemal Tahir'i anlattığı yazısını dergimize gönderdiği vakit, bugün gibi hatırlıyorum, çok heyecanlanmıştık. Kemal Tahir için 'hakikat arayıcısı bir ârif' tanımını kullanıyordu. (Aralık 2002, sayı 24) Şimdi daha iyi anlıyorum; aynı ifade yahut durum, kendisi için de geçerliydi. Yine, Kemal Tahir'in 'biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik' sözü onu derinden etkiler. (Bir Ruh Macerası, sayfa 110) Kemal Tahir, o ünlü sözünü, yirmili yaşların başındaki Ayşe Hanım'a söylemiştir: 'Maskaralık yaptığın sürece seni alkışlarlar, ciddi bir şey yaptığında kimse suratına bakmaz, yolunu ona göre seç.'

Kırklar dergisinin ikinci dönemine Ayşe Hanım'la söyleşi yaparak başlamıştık. (Mayıs 2003) Delilik Ülkesinden Notlar kitabı yeni çıkmıştı. Yazma gerekçesini / derdini şöyle temellendiriyordu: 'Şükrümü ifade edebilmek için yazıyorum.' Kendisini, akıllılar dünyasını seyreden bir deli olarak resmediyordu. O dünyanın anahtar kelimesi ise kibirdi. Bana kalırsa, 'unutamamak' da onun anahtar kelimelerinden biriydi.

Delilik Ülkesinden Notlar, 'koyu bir inançsızlıktan yoğun bir inanca yönelen biri, yol üstünde neler yaşar, neler görür, neler söyler?' cümlesiyle / sorusuyla başlar. (Sayfa 9) Fakat asıl şahitliğini Bir Ruh Macerası kitabında anlatmıştır. Bu kitap, 'dünyaya dışarıdan bakmak zorunda kalan bir insanın iç dünyası'nı ortaya çıkarır. Çünkü 'insanoğlunun kalbinde bir cennet var'dır. (Bir Ruh Macerası, sayfa 144)

'Hayatımın ilk yarısı bir korku filmi gibi geçti' (158) diyen Ayşe Şasa; ikinci yarısında, 'onlara baktığında Allah'ı düşünürsün' (148) sözünü hatırlatan insanlarla karşılaşır. Yeni dünyasından / muhitinden memnundur: 'Birbirini Allah için sevmenin nasıl bir şey olduğunu ben bu dönemde öğrendim. Hiçbir menfaate dayanmayan sevginin ne kadar derin ve kalıcı olduğunu...' (153) Ve 'mucizeler bir kere başladı mı bitmek bilmez.' (141)

Füsusu'l Hikem'i okuduktan sonra, kendisine şöyle seslenir: 'Ayşe, bugüne kadar okuduğun, öğrendiğin, sana yapılan her türlü telkin, öğretilen her şey yanlıştı diyorum.' (128) Sonrası, muhasebe ve pişmanlık: 'İnsanların gelenekle bağları kopunca her şey kopuyor, dünyayla bağı da kopuyor, olup biteni algılayamıyor.' (43) 'Hümanist dünya görüşü, esasen insanları geleneğe, vahye karşı kışkırtan bir akım. İnsanı ilah konumuna getiren, vahiyden ve gelenekten, ahiret düşüncesinden koparan bir şey.' (67) 'Asrın icabına göre' yetiştirilmiş, Hıristiyan ve Yahudi mürebbiyelerin elinde büyümüş, daha çocuk yaşta kiliselerle tanıştırılmış, bir zaman kendini onlardan sanmış, Amerikan Kız Koleji'nden mezun olmuş bir insanın sözleri bunlar: 'Medeniyetimiz, maneviyatı en doruk noktalarda yaşamış çok büyük bir medeniyet. Bunlarla tanıştırılsaydık, kim bilir ne kadar farklı hayatlar vücuda gelecekti, bunları düşünüyor, hayıflanıyorum.' (81) Nihayetinde, 'bomboş bir kalpten bambaşka bir dünyaya' geçer: 'Aynı mekânda, ne büyük bir ruh macerası geçirdim. Tam anlamıyla bir hicret olayı.' (156)

Yaşadığı yalnızlık ve hastalık sürecinden dolayı yirmi beş sene sokağa çıkamaz. Dostlarıyla, telefonda görüşür, konuşur. Yüzünü görmeden, yeni insanlarla tanışır. O uzun telefon konuşmalarımızı unutmamın imkânı yok. Her biri, aziz bir hatıra olarak kalbimdeki yerlerini aldılar. Ayşe Hanım, telefon konuşmalarını şöyle yorumlar: 'Dünyayla, telefon hattı üzerinden kurduğum bir rabıta var.' (Delilik Ülkesinden Notlar, sayfa 136)

Yazımız boyunca, Ayşe Şasa'nın üç kitabına yer verdik. Dördüncüsü, Şebek romanı. Yayınlanmadan çok önce bu dosyayı okumuş, hatta bir bölümünü Kırklar'da yayınlamıştım. (Eylül 2004) Muhtemelen, müsveddeleri arşivimde duruyordur. Şebek romanını, Ayşe Hanım'ın şu cümlesi eşliğinde değerlendirmek gerekir: 'Kafka'nın büyük bir etkisi var üzerimde.' (Bir Ruh Macerası, sayfa 71)

Evet, bu âlemden, 'kadere rıza duygusu, sabrı, tevekkülü, bir başka boyutta zenginleşmeyi getiriyor' diyen bir Ayşe Şasa geçti. Ceylanların, koşarken dünyaya dokunuşu gibi. Bütün ağırlıklarından kurtulup öyle. Mekânı cennet, makamı âli olsun.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız. 

Yazar: İbrahim Tenekeci
19-06-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
AYŞE ŞASA VEFÂT ETTİ...
Online Kişi: 21
Bu Gün: 71 || Bu Ay: 1.454 || Toplam Ziyaretçi: 2.228.011 || Toplam Tıklanma: 52.234.087