SONSUZ BAHARIN SIRRINA ERDİ AYŞE ŞASA

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / PORTRELER

Okunma Sayısı: 1707

Yazar: Ümmü Gülsüm Sarıoğlu

SONSUZ BAHARIN SIRRINA ERDİ AYŞE ŞASA

“Bundan yedi, sekiz yıl önce, bir gün, kendisine derin saygı beslediğim bir Allah dostu bana, hatıralarımı kayda geçirmemi buyurunca, bir an irkilmiş, düşüncelere dalmıştım. Nasıl olacaktı? Geriye dönüp ağır sıkıntılarla dolu çocukluk ve gençlik yıllarımı hatırlamak bile bunalım ve daralma veriyordu.” 73 yaşında İstanbul'da vefat eden Ayşe Şasa, bu sözlerle başlamıştı hatıralarını anlattığı “Bir Ruh Macerası” adlı kitabına. 1941'te dünyaya gelen Şasa, batılılaşmanın etkisiyle Alman mürebbiyelerin elinde büyüdü. Robert Koleji'ni bitirdikten sonra sinemayla tanıştı. 1963'ten itibaren Türk sinemasına yeni bir soluk getiren senaryolara imza attı. Kendisini Marksist olarak tanımladığı bu yıllarda Kemal Tahir ile kurduğu güçlü dostluğun etkisi ile sinemayı bir düşünce aracı olarak kullandı.

Ünlü yönetmen Atıf Yılmaz'la evliliğinin ardından Türk sinemasına yön veren bir düşünce akımının içinde oldu. "Son Kuşlar", "Ah Güzel İstanbul", "Gramofon Avrat" gibi unutulmaz filmler onun kaleminde hayat buldu. Sinemayla dolu yıllarını Yeşilçam Günlüğü kitabıyla yayınladı. 1980'li yıllarda ağır bir psikolojik rahatsızlık geçirdi Ayşe Şasa ve sinema sektöründen çekildi. Şifozren teşhisi konan Şasa on yıl boyunca inziva dönemi yaşadı. Bu dönemde yanında senarist Bülent Oran vardı. Tasavvufi bir bakışla kurtulduğunu söylediği bu süreci, kendisi için uyanış olarak tanımladı. "Birçoklarının karamsarlığa sürüklendiği orta yaşta, ben atalarıma özgü bir bilgeliğe, sonsuz baharın sırrına ermiştim. Bu az şey değil" diyerek aktardı bu yıllarını Delilik Ülkesinden Notlar kitabında.

Andrei Tarkovsky'nin film dilini önemsedi

İbn Arabi'nin etkisiyle hem hayata hem sinemaya bakış açısı değişti. Ünlü Rus yönetmen Andrei Tarkovsky'nin film dilini önemsedi, rüya sineması kuramı üzerinde düşünceler geliştirdi. Sinema ile ilgili teorik düşüncelere dayanan söyleşileri Düş Gerçeklik Sinema kitabında bir araya getirdi.

Berat Demirci ile birlikte hazırladığı ve Ömer Tuğrul İnançer ile söyleşilerden oluşan Vakte Karşı Sözler kitabı ise tasavvuf ve modernite, varoluşun hikmeti, sohbet ve halvet gibi konularda çeşitli sorular cevap buldu. Çok sayıda ödülün sahibi olan Ayşe Şasa son olarak 32. İstanbul Film Festivali Onur Ödülüne de layık görüldü. Ayşe Şasa, uzun süredir kanser tedavisi görüyordu. Son yıllarında birçok filmin senaryo danışmanlığını da üstlenen Şasa, 17 Haziran Salı günü, öğle namazından sonra Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra istirahatgahına tevdi edildi.