ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 3438
Yazar: Zeki Bulduk
DÜNYA BİR RİNG KADAR KÜÇÜKTÜR!

Zeki Bulduk, birbirinden zorla ayırılan iki dostun fotoğrafına iyice baktı. Bu yüzlerin gülümsemesi yerde kalmamalı, diyerek kalemi eline aldı..

EN BABA RESİM

Bir resmin aydınlık yüzleri

 

"Dünya bir ring kadar küçüktür."

Bize kavga etmeyi yazan kalem, elbet gülmeyi de yazmıştır defterimize.

Dünya bir boks ringi kadar daraltılmış olsa da kızlarımızın gözlerindeki umut ve okuduğumuz kitap kadar geniştir; bunu bize rehberimiz öğretmişti.

Biz her baktığımız yerde cehennem, her döndüğümüz yönde özgürlük heykeli görmedik; biliyoruz ki nefesimiz kıtaları aşan bir sadâ’yı saklıyordu.

Kardeşlerimiz sokaklarda yalpalayarak yürüsünler, beyazların onurlarını olimpiyatlarda kurtarsınlar, TV’lerde efendilerini eğlendirsinler diye Harlem’in üzerine Kızılderili katilleri çizgi çektiklerinde; Efendimiz Muhammed bizim adımızın altını çizmiş ve bizi onurlandırmıştı tüm kirletilen Afrika’ya inat.

Biz babayız

Bilal; amcamızdır. Sesi de duası da mübarektir. O’nun sesi bizim kulağımıza geldiğinde bıraktık elimizdeki kiri, bize bulaştıranların yüzüne.

Ve Rabbimiz bize ayaklar verdi; dans etmek, yürümek ve cihad yolunda koşmamız için. Biz, zorlu olanı seçtik. Öyle ya cennete giden yol kayalık, sarp, dikenli ve çetin bir yoldu.

Ve Rabbimiz bize bir sadâ bağışladı, tüm zamanların köleleri diye anılacak olan atalarımızın ruhlarını ferahlatmak namına.

Ve kızlarımızla bakıyoruz dünyanın tüm acımazsızlıklarına karşı.

Çünkü, biz babayız. Bizler, kızlarını çöle gömen bir kavmi karşısına almış cesur bir peygamberin ümmeti olmakla şereflendik uzak diyarlarda.

Bu yüzlere iyi bak

İyi bak kardeşim bize! Bu yüzlerde cazın ve blues’un kanımıza doğradığı hüznü değil; ezân’ın inşirahından başkasını göremezsin!

İyi bak kardeşim bize! Bu karede matematiksel bir denklemle yan yana oturmuş iki baba zenci, üç tıfıl çocuktan daha fazlası vardır!

İyi bak kardeşim bize! Biz iki kardeşiz; rengimiz değil bizi yan yana oturtan! Kalplerimizin çağrısıdır bizi yan yana getiren. Bir mabedin sütunları nasıl durursa yan yana biz de öylece durduk zamanın karşısında.

İyi bak kardeşim bize! Baba dediğin, çocuklarını bir çağa kurban vermektense kendini ateşlere atmalıdır diyor, Malcolm, tam da yanımda o kederli gülümsemesiyle.

İyi bak kardeşim bize! Bu resimde canına okumak istediğin biri varsa önce beni geçmelisin, diyor o kelebek gülüşüyle Muhammed Ali.

Biz, bir resmin arabı değil; zencisiyiz, Afro-Amerikan’ıyız, hakkı yeneniyiz, insanlığına halel getirileniyiz, köle diye pazarlarda en önce satılanıyız, gün gelip Mısır’a sultan olan peygamber gibi hakkı tevdi edilene kadar eziyetlerden eziyetler beğeneniyiz!

İyi bak kardeşim bize! Malcolm’ın kanı yerde kalmasın! diye ağlamayacağım şimdi. Ben, ringe çıktığımda, ağlayan ve ezilen tüm halklar adına, sokaklarda sürünenler ve aldatılanlar adına her zaman yumruğumu kalp hizamda tutmaya yemin etmiş olan Muhammed Ali’yim! Kin tutmam kimseye. Bana böyle anlattı Malcolm. Bir davanın peşi sıra ömrünü şehitlikle taçlandıran her güzel insan gibi, güzel sözlerinden başka bir şey hatırlamıyorum.

Bu resmi unutma

İyi bak kardeşim! Yanımda oturan şu öfkeli ama güleç adam, tüm Afrika’nın ve köklerimizin suyunu çekmiştir yüreğine. Her öfke patlamasında bir kaplanın pençesi ve bir hüd hüd kuşunun şen sesini duyarsın. Bu koca adam, dünya’nın suyunu ringde, sokakta ve yüreğinde ezip çıkarmıştır! Öyle ki, dünya bir posadır, ona ancak akbabalar tamah ederler. Muhammed Ali yumruğuyla öğretti bize, gördüğümüz hiçbir şeyden korkmamamız gerektiğini.

İyi bak kardeşim kollarıyla kızlarını çepeçevre saran adamın ellerine… O eller ne yumruk salladı ne de bir kurşun attı. Ben ki, yumruk atmayı ve dua etmeyi öğretmek için direndim ellerime; O ki, elleri dua ferahlığında dolaştı âlemi.

İyi bak kardeşim! Biz, burada oturmuş, bir pikniğe hazırlanan kadınlarını bekleyen şen babalar olamadık hiç! Her daim kulağı tetikte, tevekkül içerisinde bekledik ölümü. Kader defterine ne yazılmışsa, bu resimden fazlası değildir orada yazılı olan.

Kavga ettik, direndik, gülümsedik ve çocuklarımıza onurlu bir dünya bırakmaya and içtik.

Bize iyi bak; gülümsememiz yerde kalmasın

İyi bak kardeşim! Biz, bir fotoğrafın ne arabı ne beyazıyız. Biz, kara Afrika’nın kara çalınmış insanlarının ak yüzü; biz, hakkı yenilmiş insanlığın yerlerde sürünen şerefini ayağa kaldırmaya yemin etmiş bir peygamberin ümmetiyiz. Ben Muhammed Ali; ringler kadardır dünya, dedim ve besmelemi çekip yürüdüm. Ben, Malik el-Şahbaz; dünya bir ring kadar küçüktür, dedim ve imanımla büyüdüm.

İyi bak kardeşim;  duamız ve resimdeki gülümsememiz yerde kalmasın!




Dünyabizim.com

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

NOT: Vurgular bize âittir.

Yazar: Zeki Bulduk
10-04-10
E mail: Dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DÜNYA BİR RİNG KADAR KÜÇÜKTÜR!
Online Kişi: 21
Bu Gün: 307 || Bu Ay: 9.563 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.435 || Toplam Tıklanma: 52.166.634