BİN AYDAN HAYIRLI GECE

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM

Okunma Sayısı: 1896

Yazar: Serdar Demirel

BİN AYDAN HAYIRLI GECE

BİN AYDAN HAYIRLI GECE Zaman mahluktur ve bütün zamanlar Allah’a (c.c) aittir. Zamanın sahibi Allah’ı tanımak, birlemek, zikretmek de kulluğun gereğidir. Zamanların bazısını bazısına daha feyizli ve bereketli kılan da O’dur. 12 ay arasında Ramazan Ayı’nı müstesna kılan Yüce Mevla, Kadir Gecesi’ni de müstesnanın müstesnası kılmıştır.

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Kuşkusuz ki biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde in-dirdik. (Ey Rasûlüm!) Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Ruh (Cebrail), Rablerinin izniyle herbir iş için inerler. Fecrin çıkışına kadar o bir esenliktir!” (Kadir: 1-5)

Bin ay, takribî olarak seksen dört yıla tekabül eder. Bu da insan ömrü açısından uzun bir müddettir. Bu gece yapılan kulluk âdeta içinde Kadir Gecesi bulunmayan seksen dört yıl ibâdet etmek kadar değerlidir.

Melekler ve bahusus Ruh (Cebrail), Allah’ın (c.c) rahmetini dağıtmak ve yeryüzüne selam, huzur ve sekine yaymak üzere teşrif ederler. Dolayısıyla bu gece tanyerinin ağarmasına kadar hem bu dünyada hem de âhiret yurdunda esenliğe, huzura, berekete bir niyazdır..

Kadir Gecesi’nin Ramazan Ayı’nda olduğu üzerinde ittifak olmasına rağmen kesin olarak hangi gece olduğunun bilinmediği hakikatini de hatırlatalım. Evlâ olan bu geceyi Ramazan ayının son on gününde aramaktır.

Hz. Resûlullah (sas) şöyle demiştir: “Kadir Gecesi’ni, Ramazan’ın son onunda arayın.” (Buhari: 2/710, hn: 1916; Müslim: 2/828, hn: 1169)

Bu son on günde de özellikle ‘tek rakamlı geceler’de aranmasına dair hadisler mevcuttur. (Buhari: 2/709, hn: 1912) Ama buna imkânı olmayanların, nefesi yetmeyenlerin en azından ‘yirmi yedinci gece’de aramaları tavsiye edilmiştir.

Zirr İbnu Hubeyş anlatıyor: Ubey İbnu Ka’b’a (ra) dedim ki, İbnu Mes’ud (ra): “Bütün sene geceleri kalkan kimse Kadir Gecesi’ne tesadüf edebilir’ diyormuş (ne dersiniz?).” Bana şu cevabı verdi: “Kendisinden başka ilâh olmayan Zat-ı Zülcelâl’e yemin olsun! Kadir Gecesi Ramazan ayındadır. Ve O Gece, Resûlullah (sas)’in bize kalkmamızı emrettiği gecedir, o da yirmi yedinci gecedir. Bunun emâresi, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınsız olarak doğmasıdır.” (Müslim: 1/525, hn: 762; Sahih İbn Hibbân: 8/445, hn: 3690)

Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinin Kadir gecesi olma ihtimali güçlü olduğundan halkımız da daha çok bu geceye rağbet etmektedir.

Bu mübarek gece hakkında Efendimiz (sas): “Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur. (Buhari: 2/672, hn:1802.)

Hz. Aişe vâlidemizden rivâyet olan sahih bir hadiste de, Efendimize (sas) o şöyle sormuştur: “Ey Allah’ın Resûlü! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” Efendimiz de şöyle cevap verdi:

“Allahümme inneke afuvvun tuhıbbü’l-afve fa’fu annî: Allah’ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet.” (Süneni Tirmizi: 5/534, hn: 3513)

Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan bu mübarek ayın da sonuna yaklaştık. Rabbim son günlerinden de nasiplenenlerden eylesin!..