ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3749
Yazar:
SARIK, SAKAL VE BIYIKLA ALÂKALI MEVZULAR

SARIK, SAKAL VE BIYIKLA ALÂKALI MEVZULARSORU: Sarık, sakal ve bıyık birer örf müdür, yoksa İslâmî şiar mıdır?

CEVAP: Malum olduğu gibi sakalı uzatmak ve bıyığı kısaltmak ya da kesmek dört mezhebin emrettikleri şeylerdir. Sakalı kesmek ise Hanefî, Maliki ve Hanbelî mezheplerinde haram görülmektedir. Nevevî, Rafiî, Gazalî ve Şafiî alimlerinin çoğuna göre sakalı kesmek tenzihen mekruhtur. Üç mezhep ulemasını bu görüşe sevk eden deliller Hz. Peygamber (sa.)'den gelen hadislerdir. Bu hadislerden bir kısmında sakalı uzatmak ve bıyığı kısaltmanın fıtrattan olduğu belirtilmişken, bir kısmında da açıkça sakalı uzatıp bıyığı kısaltmak emredilmiştir. Ebû Davud, Sarihi Hattabî. Hz. Aişe vasıtasıyla rivayet edilen ve içerisinde sakalı uzatıp, bıyığı kısaltmanın da bulunduğu on şey fıtrattan olduğu bildirilen hadisin şerhinde, alimlerin çoğunun burada fıtratı sünnet mânâsında anladıklarını kaydeder. Hattabî devamla "Bunun mânâsı şudur. Şüphesiz bu hasletler bizim kendilerine uymakla emrolunduğumuz Peygamberlerin sünnetlerindendir. Çünkü Cenabı Hak "Sen onların yollarına tabi ol" buyurmuştur der. Şu hadislerde Hz. Peygamber (sa.) açıkça sakalı uzatmayı ve bıyığı kısaltmayı emretmiştir: "Bıyığı kısaltınız (veya kazıyınız), sakalı uzatınız". "Hz. Peygamber bize bıyıkları kısaltıp sakalları uzatmamızı emretti". "Bıyıkları kırpınız, sakalları uzatınız. Mecusîlere muhalefet ediniz" (Müslîm). "Bıyıkları kesiniz, sakalları uzatınız". "Müşriklere muhalefet ediniz. Sakallan çoğaltınız, bıyıkları kesiniz" (Buhâri). "Bıyığından almayan bizden değildir" (Nesâî. Tirmizî). Peygamber (sa.)'in bu emirleri sakalın İslâm'ın bir şiari olduğunu ortaya koymaktadır. Zaten öyle olmasaydı müctehid imamlar sakalın kesilmesine haram demezlerdi ve Peygamber onu emretmez, sadece kendi uzatmakla iktifa ederdi. Oysa görüyoruz ki Resûlullah (sa.) sakalı uzatıp bıyığı kısaltmayı birçok hadisle emretmiştir. Bunun için sakal vacip veya sünnettir, İslâm’ın şiarıdır. Resûlullah (sa.) sakalı günün modasına uymak için emretmiştir, diyemeyiz.

Sarık konusunda da hadis kitaplarında birçok haber gelmiştir. Bunların ekserisinde Hz. Peygamber (sa.)'in başına sarık sardığı ve bunun değişik renklerde olduğu belirtilir. Bazılarında da bu hadisler pek kuvvetli değildir. Rükâne (ra.) Peygamber (sa.) ile görüşmüştür. Rükâne der ki "Resûlullah (sa.)'in şüphesiz bizimle müşrikler arasındaki fark, takkeler üzerindeki sarıklardı, buyurduğunu işittim". Tirmizî bu hadisin hasen ve garip olduğunu, isnadının kuvvetli olmadığını söyler. İbn abbas (ra.) Resûlullah (sa.)'in şöyle buyurduğunu ifade eder "Sarık sarınız, vakarınız artar". Taberanî bu hadisin ravilerinden olan Ubeydııllah b. Ahmed'in metruk olduğunu söyler. İbn Ömer'den Resûlüllah'm şöyle buyurduğu rivayet edilir "Sarık sarmaya devam ediniz. Çünkü o meleklerin simasıdır. Onları sırtınıza sarkıtınız" (Taberanî). Darekutnî bu hadisin ravilerinden olan İsa b. Yunus'un meçhul olduğunu söyfemiştir. Resûlullah (sa.) "Şüphesiz sarık İslâm'ın simasıdır. Müslümanlar ile müşrikler arasındaki engeldir" buyurur. İbn Teymiye bu son hadis için şöyle der "Şüphesiz müslümanlarla müşrikler arasında itikatte ve amelde, sarık olmadan farkın hasıl olmadığını gösterir." Ebû Bekir b. Arabî de "Şüphesiz sarık peygamberlerin sünnetindendir" demiştir. Eski Mısır müftülerinden Mahlüf, sarık sarmanın sünnet olduğuna fetva vermiştir. Ahmet el-Farukî, sarığın müslümanlara has bir kıyafet olduğu için şunları söyler "Zimmî, sarık ve rida gibi ilim ve din ehline mahsus olan kıyafetleri giyemez".
 
SORU: Erkeklerin sakal bırakması ve kestirmelerinin hükmü nedir?

CEVAP: Sakal, Peygamber (sa.)'in sünneti, yani yolu olduğu gibi, bütün peygamberlerin de sünnetidir. Cenabı Allah tarafından gönderilen bütün nebi ve resuller sakallı idiler. Bu yüzden sakalın büyük bir önemi vardır. İslâm'da sakalın hükmüne gelince Hanefi, Maliki ve Hanbelî mezheplerine göre erkeklerin sakal bırakmaları vaciptir.

Peygamber (sa.) şöyle buyurur: "On haslet fıtrattandır; Bıyığı kısaltmak, sakal bırakmak, misvak kullanmak..." Başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur "Bıyıkları kısaltınız, sakalları da bırakınız." Yukarıda adı geçen mezhep kurucu ve sâlikleri, hadisteki emir vücup içindir, diyerek sakal kesmenin haram olduğuna hükmetmişlerdir. Şafiî alimlere göre ise sakal bırakmak vacip değil, sünnettir, kesmek tenzîhen mekruhtur. Gazali, Şeyh Zekeriyya el Ensârî, İbni Hacer, Remlî, Hatîb Şirbînî, İmam Nevevi ve Rafıî de bu görüştedirler.

Görüldüğü gibi sakal meselesi ulema arasında ihtilaflı bir meseledir. Şayet bir müslüman sakal bırakırsa, Peygamberin sünnetine imtisal ettiği için büyük sevaba nail olur. Bırakmazsa, üç mezhebe göre günahkâr olsa da Şafiî mezhebine göre günahkâr değildir. Sakal bırakmayan kimse bu meselede Şafiî mezhebini taklid ederse beis yoktur. Acizane, müslüman kardeşlerimize tavsiyem; bu mesele için ihtilâfa girmemeleri ve sakal bırakmayan kimseyi fisk ile itham etmemeleridir. Bu gibi ihtilâflar bize hiçbir fayda sağlamaz.
 
SORU: Erkeklerin sakal tıraşına başlarken besmele çekmeleri sünnet mi, değil mi?

CEVAP: Sakal bırakmak sünnet olduğu için tıraşa başlarken bu sünnetin ihlâlî ile besmele çekilmez diyenler vardır. Bu hususta fukahanın görüşü nedir? Soruda iki şık vardır:

1- Sakal meselesi İslâm'da sakalın büyük bir yeri vardır. Hiçbir kimse onu inkâr edemez. Bütün Peygamberler sakallı oldukları gibi Kâinatın Efendisi de sakallı idi. Birçok hadisi şeriflerde sakal bırakılmasını emretmişlerdir. Yalnız sakalın vacip olup olmadığı meselesinde ihtilâf vardır. Hanefi. Maliki ve Hanbelî alimleri sakal kesmenin haram olduğunu beyan etmişler. Rafi, Nevevî, Gazali gibi Şafiî uleması, sakal kesmenin haram değil, tenzihen mekruh olduğunu beyan etmişlerdir.

2- Tıraş olurken besmele çekmek küfür mü değil mi meselesire gelince. Hanefi uleması bu hususta şöyle derler Zina ve içki gibi kesin olarak haram olan şeyleri işlerken besmele çekmek istihza mânâsını taşıdığı için küfürdür. Fakat sakal tıraşı gibi ihtilaflı şeyleri işlerken besmele çekmek doğru olmasa da küfür değildir. Mecmeul Enhur. c. 1. s. 701' de şöyle denmektedir: “Zina ederken veya ittifakla haram olan bir şeyi yaparken besmele çekmek küfürdür.”

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar:
13-07-15
E mail: iskenderpasa.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SARIK, SAKAL VE BIYIKLA ALÂKALI MEVZULAR
Online Kişi: 30
Bu Gün: 461 || Bu Ay: 7.017 || Toplam Ziyaretçi: 2.238.695 || Toplam Tıklanma: 52.327.627