ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 1916
Yazar: Kemal Öztürk
'Seyda, komün çiye?' Bir tükenişin eşiğinde

Bir hastane manzarası: Şehitler, gaziler, gözyaşları ve öfke"Seyda, Sur'daki mahallemizde, bir baktım sokağın girişine hendek kazmışlar. Başında da iki tane genç, elinde silah duruyorlar. Dedim, 'oğlum siz ne yapıyorsunuz burada?' Dediler, 'amca biz burada komün kurduk'. Dedim, 'oğlum komün nedir?' Dediler 'amca sen anlamazsın, evine git'. Sonra çatışma çıktı, evimiz yıkıldı. Seyda, komün çiye?”

Diyarbakır Ulu Cami İmamı Said Hoca, cemaatinden bir yaşlı adamla arasında geçen Kürtçe diyaloğu böyle çevirdi bana.

PKK bir milleti nasıl perişan ediyor?

Ulu Cami'ye gittim. Diyarbakır tarihinin mahzunlaşmış camisinde insanları izledim. Said Hoca ile konuşan o yaşlı adamlar oradaydı. Yüzlerine hüzün çökmüştü. Kederliydiler. Dillerinde dua, ellerinde tespih, gözlerinde buğu vardı. Yanı başlarında Sur'da bomba sesleri, kurşun sesleri geldikçe başlarını kaldırıp, hüzünle o tarafa bakıyor, sonra tekrar önlerine tevekkülle eğiyorlardı. 'La Havle' çekip, duaya sarılıyorlardı.

PKK'nın, bir milleti perişan eden hikayesini dinliyorsunuz. O yaşlı adam, ömrü hayatının sonbaharında, 15 yaşında bir PKK militanının oyun oynar gibi, evinin önünde 'komün' kurmak istemesi yüzünden perişan olan insanlardan sadece bir tanesiydi. Ne olduğunu anlamamış, 'komün' nedir bilememiş, koşup, en güvendiği adama, mahallenin cami imamına sorma ihtiyacı hissetmiş. “Seyda, komün çiye (Hocam, komün nedir)?”

Bolşevik zorbalığı, yüreklerde bilinmezin korkusu

Kürt halkının, PKK yüzünden çektiği çilenin ve acının en güzel örneğidir bu. Kendine yabancılaşmış, başkalaşmış ve bu topraklardan olamayan fikirleri zorla halkına dayatan PKK'nın tükeniş hikayesidir aynı zamanda. Sur'un, Cizre'nin sokaklarına kazılan o hendekler, Kürt halkının bilmediği, anlamadığı, kabul etmediği bir ideolojinin, bir yaşam tarzının, Bolşevik zorbalığı ile dayatılmasının en önemli örneğidir.

“Seyda, komün çiye” sorusu, aynı zamanda dramatik bir korkunun ve acının da dışavurumudur. O yaşlı adam, 'komün' denen şey her ne ise, onun yüzünden sokaklarının yandığını, evlerinin harap olduğunu, insanların öldüğünü düşündü. Bu nasıl korkunç bir şeydir ki, koca Sur'un her yanından insanlar evini terk etmek zorunda kaldı. Küçük kıyamet gibi bir şey midir acaba? Geleneksel şalvarı, başında takkesi, kavruk yüzlü o yaşlı adamın yüreğindeki bilinmezliği ve onun neden olduğu korkuyu hissedin.

PKK Kürt halkını zehirledi

Belki de en büyük dram, insanı geleneklerinden, dininden, kültüründen ve duygularından kopartan Bolşevik ideolojiyle Kürt halkının zehirlenmesidir. Çocukları babasına, annesine, ailesine yabancılaştıran, ona düşman eden bu ideoloji, Kürt halkına yapılmış en büyük zulüm ve ihanettir. Öylesine büyük travmalar, öylesine büyük aile facialarına neden olmuştur ki, bunun anlatılması mümkün değildir.

Silahlarıyla beraber Sur'da, Bağlar'da insanların kapısını çalıp, zorla 'kümün kurma' eylemlerine çağıran PKK'lılar eli boş döndüler. HDP'nin kendini yırtarcasına, Sur'daki komün eylemine destek yürüyüşü için yaptığı çağrılar karşılıksız kaldı. Halkına yabacı bu PKK hareketi ve onun esaretindeki HDP ve türevleri bir tükenişin eşiğine geldiler.

Başbakana ağlayan o yaşlı adamı unutmayın

Silopi'de camide, Başbakan'a dayanıp, ağlayan ve “bizi yalnız bırakmayın” diyen o yaşlı adam, Ulu Cami'ndeki aynı yaşlı adamlardan biridir. Silopi gibi, Nusaybin gibi, Cizre gibi onlarca yerde, aynı gözü yaşlı adamlar, aynı korkuyu içinde taşıyan adamlar, PKK zulmünden, komün zulümden dolayı sığınacak bir liman arıyorlar.

Doksanlı yıllardan yüreklerine sinmiş 'devlet terörü' korkusunu üzerlerinden tam atamadılar henüz. Ellerinde silah, uyuşturucuya bulaşmış, gözü dönmüş PKK tehdidinden tam kurtulamadılar henüz. Ancak artık bu cendereden kurtulmak istediklerini, PKK zulmünden kurtulmak istediklerini söylüyorlar.

Devletin, sivil toplum örgütlerinin bu büyük dramın bitirilmesi için üzerine çok görev düşüyor. Bir tükenişin, bir bitişin eşiğine gelmiş PKK ve HDP, bunu hissettikçe şiddete yönelecektir. İşte orada çok akıllı, çok stratejik hamleler yapmak ve Kürt kardeşlerimizi bu cendereden kurtarmak gerek. O yaşlı adamların gözyaşını silmek, yüreğindeki bilinmez korkuyu dindirmek hepimizin boynunun borcudur.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Kemal Öztürk
10-03-16
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
'Seyda, komün çiye?' Bir tükenişin eşiğinde
Online Kişi: 14
Bu Gün: 246 || Bu Ay: 8.058 || Toplam Ziyaretçi: 2.240.687 || Toplam Tıklanma: 52.359.906